Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bireysel Başvurunun Hukuki İşlevleri

The Legal Functions of the Individual Application

Yüksel Metin

Bu çalışmanın amacı, kamu gücü tarafından temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen bireylerin kanun yollarını tükettikten sonra gidebilecekleri ikincil derecede ve istisnai nitelikte bir yargı yolu olan bireysel başvurunun hukuki işlevlerini ortaya koymaktır. Bireysel başvurunun hukuki işlevlerinin neler olduğu sorusu, Alman hukuk öğretisinden ve Federal Alman Anayasa Mahkemesi kararlarından yararlanılarak cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Genel kabul gören görüşe göre, bireysel başvurunun sübjektif ve objektif olmak üzere iki temel işlevi vardır. Bu makalede bireysel başvurunun bu iki temel işlevi; temel hakların kullanılmasını ve korunmasını sağlamak, anayasa hukukunu geliştirmek ve anayasanın uygulanmasını sağlamak üzere vatandaşları harekete geçirmek olmak üzere üç başlık altında ele alınmıştır:

Bireysel Başvuru, Hukuki İşlev, Temel Hakların Korunması, Anayasa Hukukunun Geliştirilmesi, Yurttaşların Demokratik Düzenin İşlerlik Kazanmasına Aktif Katılımı.

The aim of this study is to determine the fundamental rights and freedoms of individuals violated the law in a judicial secondary degree can go after consuming the exceptional nature of the legal functions of the individual application by way of public power. Individual applications where the question of what the legal function of getting the legal doctrine and has tried to answer benefiting from the German Federal Constitutional Court decision. General acceptance of the individual applications according to opinion who has two basic functions, including subjective and objective. These two basic functions of the individual applications are discussed in this article under three headings including ensure the exercise of fundamental rights and protection, enhance constitutional law, citizens take action to ensure implementation of the Constitution. 

Individual Application, Legal Function, the Protection of Fundamental Rights, Active Participation of Citizens in the Democratic System Becomes Operational.

I. GİRİŞ

Anayasa yargısının hızla yayılmasının başlıca sebebi, İkinci Dünya Savaşından sonra insan haklarının önem kazanmasıdır. İnsan hakları alanında yaşanan bu gelişme demokrasi teorisini anayasal dönüşüme uğratmıştır. İnsan haklarının bağımsız mahkemeler aracılığıyla korunması artık çoğunluğun iradesinin uygulanması önünde bir engel olarak değil, aksine anayasal demokrasinin kurucu unsurlarından biri olarak görülmeye başlanmıştır.

Anayasal demokrasi içinde anayasa mahkemelerinin konumu ve işlevi, öteden beri hep tartışılan konulardan biridir. Güçlü bir anayasa yargısını savunanlar, anayasa mahkemelerinin işlevi ve yaptırımı olmasaydı, temel hak ve özgürlüklerin yeterince güvence altına alınamayacağını ve anayasa mahkemelerinin koruması olmasaydı bu hakların demokratik çoğunluk tarafından kötüye kullanılabileceğini vurgulamışlardır. Anayasa yargısının ortaya çıkış nedeni olarak birçok yazar, “yasaların Anayasa’ya uygunluğunun sağlanması” veya “anayasal düzenin korunması” amacını işaret etmektedirler. Bununla birlikte, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını anayasa yargısının başka bir temel fonksiyonu olarak kabul etmek gerekmektedir. Anayasa yargısının temel hakları koruma fonksiyonu geçmişte ikincil nitelikte görülse de, temel hak ve özgürlükleri koruma fonksiyonu çağdaş anayasa mahkemelerinin ve anayasa mahkemelerinin görevlerini yerine getiren yüksek mahkemelerin en ayırt edici özelliğidir. Anayasa yargısının temel hakları korumada ulaştığı gelişmişlik seviyesinin şimdilik son basamağını ise bireysel başvuru kurumu teşkil etmektedir.1 Gerçekten bireysel başvuru, anayasa ile güvence altına alınan temel hakların korunması sisteminde ulaşılan son noktadır. Anayasa yargısı, hukuk devletinin/yargının taçlandırılması, bireysel başvurusu ise, temel hakların korunmasının taçlandırılması olarak görülmektedir.2

Anayasa mahkemelerinin temel amacı ve misyonu; Anayasada güvence altına alınan kural ve ilkelerin yasama organının tasarruflarıyla ihlâl edilmesini önlemek, en genel anlamda Anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığıyla temel hak ve özgürlükleri güvence altına almaktır. Demokratik rejimlerde Anayasa Mahkemesi Anayasaya, uluslararası anlaşmalara ve hukukun genel ilkelerine aykırı, hak ve özgürlükleri ihlâl edici yasal hükümleri hukuk sisteminden ayıklamayı amaç edindiğinden, demokrasi ve hukuk devletinin en önemli koruyucusu kabul edilmektedir.