Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

AİHM Kararları Işığında
 Müebbet Hapis Cezasının Bugünü ve Geleceği

Ozan Ercan TAŞKIN

Cezanın amacının ve işlevinin ne olduğu tartışmalıdır. Aynı şekilde cezanın infazına ilişkin tercihler noktasında da birbirinden oldukça farklı yaklaşımlar vardır. Cezanın meşru amaçlarını gerçekleştirmek üzere, cezalandırma yöntemi olarak ölüm cezasının ilga edilmesiyle birlikte yakın sayılabilecek zamanlarda genelde uzun süreli hapis cezalarının, özelde ise müebbet hapis cezasının meşruluğu hakkında, karşılaştırmalı hukukta çalışmalar yapılmaktadır. Gerek uluslararası mevzuat, gerekse AİHM kararları, Türkiye açısından da meselenin ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Müebbet hapis cezası, mutlak olarak kanunda ifade edildiği üzere, hayat boyu mu sürmek zorundadır? Çalışma, temelde bu sorunun yanıtını vermeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda ilk olarak, müebbet hapis cezası hakkında uluslararası düzenlemelere değinilecek daha sonra sırasıyla müebbet hapis cezasının ilga edilmesi gerektiğini savunan görüşe ve koşullu salıverilme imkânı dâhilinde müebbet hapis cezasının muhafaza edilmesi gerektiğini savunan görüşe ayrıntılı olarak yer verilecektir. AİHM’nin, 9 Temmuz 2013 tarihli Vinter ve Diğerleri/İngiltere kararı, müebbet hapis cezası bakımından bir dönüm noktasına işaret etmektedir. Bu karar çalışmada ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

Cezanın Amacı, Müebbet Hapis Cezası, Ölüm Cezası, Koşullu Salıverilme, Umut Etme Hakkı.

Today and the Future of the Life Sentence in the light of European Court of Human Rights’ Judgment The aim and the function of punishment is very controversial. There are different approaches to the choices for execution of punishment. There have been studies done in comparative law concerning the legitimacy of long term of imprisonment and especially the legitimacy of long term of imprisonment for life. International legislation and the judgments of European Court of Human Rights force to consider the issue in terms of Turkey. As it is written on law, is it a must that the imprisonment for life has to be last till the end of the life? The article tries to give the answer of this question. In this context, first the international legislation considering imprisonment for life will be discussed and then the conception of cancellation of the imprisonment for life will be discussed and then the conception of preservation of imprisonment for life within the possibility of probation. The judgment of European Court of Human Rights, “Vinter and Others v. The United Kingdom”, dated 9 July 2013, guides to a defining moment for the imprisonment for life. In this article, the judgment will be argued detailed.

The Purpose of the Punishment, Imprisonment For Life, Death Penalty, Probation, The Right to Hope.

1. GİRİŞ

Cezanın (bu yazıda hapis cezası olarak anlaşılmalı) amacının ve işlevinin (etkisi ve sonuçlarının), ne olduğu hususlarında sorulan sorulara verilen cevaplar sayılabilir olmaktan çıkmıştır. Ceza ilk olarak suça karşı bir denge, hazzın karşılığı olan acıdır ve kendisinden vazgeçilmesi de mümkün değildir. Diğer hallerde ceza, kefaret (öç alma), bedel, reddiye, misilleme, önleme (korkutma ve sosyalleştirme),1 etkisizleştirme, iyileştirme,2 tedavi, ıslah, savunma başlıklarında açıklanmaya çalışılsa da;3 bu başlıkların kanunilik boyutunda kesin içeriğe kavuşturulması kolay değildir.4 Tüm cezalar bakımından geçerli olan söz konusu sorun, kural olarak da olsa, müebbet hapis cezasında daha belirgindir. Bu anlamda müebbet hapis cezası, özellikle devletin cezalandırma yetkisinin sınırları başlığında tartışılmalıdır.5 Ayrıca cezanın sadece kefaret amacına mı hizmet edeceği açıklığa kavuşturulmalıdır.6

Bir yaklaşıma göre, cezanın birden çok amaç ve işlevinin olması normal kabul edilmelidir.7 Amaç ve işlevlerin, birinin diğerine baskın olduğunu söylemek doğru olmadığı gibi; ceza, eşzamanlı olarak bunların tamamını yerine getirebilir. Cezanın amaçları arasında hiyerarşi oluşturulmaması gerektiği savunulsa da, özel olarak cezanın ıslah amacına, infaz sürecinde ayrıca bakılmalıdır.8 Başka bir yaklaşıma göreyse çağdaş ceza hukukunda cezanın asıl hedefi ıslah, daha doğru bir ifadeyle yeniden sosyalleşmedir.9

20. yüzyıl ceza hukuku tartışmaları/reformları arasında, müebbet hapis cezasına yönelik olanlar çok sınırlıdır ve ciddiye de alınmamışlardır.10 Bu durumun temel nedeni olarak; ölüm cezasının ilgası yönündeki görüşlerin, bu cezaya alternatif olarak müebbet hapis cezasını önermeleri gösterilir. Nitekim Türk Ceza Hukukunda, bir ceza olarak “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası”na ilk kez, ölüm cezasının kaldırılmasının düşünüldüğü/tartışıldığı zamanlarda, 1997 yılında Türk Ceza Kanunu Öntasarısının 55. ve 58. maddelerinde yer verilmiştir.11 Birçok ölüm cezası karşıtı, gerekçelendirmeye dahi gitmeksizin müebbet hapis cezasının zorunluluğu hususunda taraf olmuşlardır.12 Nitekim ölüm cezasının ilga edildiği ülkelerde, müebbet hapis cezalarında koşullu salıverilmenin toplumda rahatsızlık yaratacağı, serbest bırakılmak bakımından çok zorunlu hallerde özel af yoluna gidilmesi gerektiği savunulmaktadır.13