Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

1982 Anayasası Çerçevesinde Türkiye’de Yargı Bağımsızlığı Sorunu

Le Problème d’Indépendance de la Juridiction selon la Constitution de 1982 en Turquie

Ebru KARAMAN

Bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin tam anlamıyla korunabilmesi için ihtiyaç duyulan bağımsız yargı, hukuk devletinin de olmazsa olmazıdır. Temelinde kuvvetler ayrılığı ilkesi olan yargı bağımsızlığı, yürütme ve yasama organlarının yanı sıra, yargı organının kendi içinden de gelebilecek baskı ve müdahalelere karşı korunmak zorundadır. Yargı bağımsızlığını sağlayacak olan yargıçların, diğer kamu görevlilerinden farklı olarak sahip oldukları yargıç güvenceleri, 1982 Anayasası’nın 139 ve 140. maddelerinde düzenlenmektedir. Yargıçların atanma ve yükseltilmelerinin, tayin ve nakillerinin, disiplin işlerinin, görev sürelerinin, özlük ve mali haklarının Anayasa’daki yargı bağımsızlığı ilkelerine göre düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Zira bu konulara ilişkin işlemler siyasal iktidarın yargıçlar üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak baskı kurmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, hakimlerin özlük işlerinin bağımsız bir kurul tarafından gerçekleştirilmesi, yargı bağımsızlığını sağlayabilmek açısından önemlidir. Ancak, 1982 Anayasası’nın, “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu” olarak adlandırdığı bu kurulun oluşumu, üyelerinin seçimi, çalışma düzeni, görevleri, verdiği kararların denetimi ve bağımsızlığı sürekli eleştiri konusu olmaktadır. Maalesef Türkiye’de HSYK ile ilgili sorunlar hiç bitmemekte ve toplumun yargıya duyduğu güven sarsılmaktadır.

Kuvvetler Ayrılığı, Hukuk Devleti, Yargı Bağımsızlığı, Hakim Teminatı, İnsan Haklarının Korunması.

Afin de protéger les droits fondamentaux et les libertés des individus, il y a une nécessité de l’indépendance judiciaire qui est une condition sine qua non dans l’Etat de droit. L’indépendance de la juridiction fondée sur le principe de la séparation des pouvoirs doit être protégée contre toutes les sortes de pressions et d’influences peuvent venir de l’intérieur du pouvoir judiciaire comme des organes exécutif et législatif. Les articles 139 et 140 de la Constitution de 1982 réglementent les garanties de juge qui assureront l’indépendance de la juridiction. Il est important d’être réglementé la nomination et la promotion des juges, la discipline de travaux, la durée du mandat et leurs droits financiers selon les principes Constitutionnels de l’indépendance judiciaire. Les transactions liées à ces domaines causent directement ou indirectement la pression sur les juges par le pouvoir politique. C’est la raison pour laquelle des juges ont des statuts différents pour garantir leur indépendance par rapport aux autres agents publics. Par conséquent, il est important d’être effectuée des affaires personnelles des juges par un conseil indépendant pour assurer l’indépendance du pouvoir judiciaire. Toutefois, « le Conseil Supérieur des Magistratures et des Procureurs » est constamment l’objet de critiques à cause de la formation du Conseil, l’élection de ses membres, les fonctions, l’indépendance et le contrôle des décisions. Malheureusement, les problèmes du Conseil continuent et la société ne fait pas confiance au pouvoir judiciaire en Turquie.

Séparation des Pouvoirs, Etat de Droit, Indépendance de la Juridiction, Garantie de Juge, Protection des Droits de l’Homme.

GİRİŞ

Adalet, insanların en temel duygularından ve ortak değerlerinden birini oluşturur. Yargı da, her dönem, bu adalet duygusunun zedelenmesini engelleyen önemli bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Elbette bunu sağlayacak gücün, özellikle yasama ve yürütmeden gelebilecek etkilere karşı “bağımsız” olması gerekmektedir1. Esas işlevi, adaletin gerçekleşmesi olan “bağımsız yargı” kavramının çerçevesini çizebilmek için de, öncelikle “yargı” kavramının açıklanması gerekmektedir.

Yargı fonksiyonunun içeriğini gösteren maddi kriter, hukuki uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılıkları çözüme kavuşturan ve bunlara yaptırım bağlayan bir devlet fonksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Bağımsız mahkemelerin faaliyetlerini, yargı fonksiyonu olarak kabul eden kriter ise, yargı fonksiyonunun şekli kriteridir2. Devlet, görevlerini yasama, yürütme ve yargı düzeyinde üç alanda sürdürürken; şekli kriter, yargı fonksiyonunu yasama ve yürütme fonksiyonundan ayırabilmek için daha elverişlidir.

Yargı fonksiyonunun varlık nedeni, kanunların uygulanmasıyla ortaya çıkan uyuşmazlıkları gidermek ve bireyin hak ve özgürlüklerini devlet karşısında korumaktır. Diğer bir ifadeyle; amacı, adaletin ve hukuk düzeninin gerçekleştirilmesi ve korunması olan yargı fonksiyonu, bağımsız mahkemelerin kişilerin devletle ve diğer kişilerle olan hukuki anlaşmazlıklarını ve uyuşmazlıklarını gerekli hukuki yollarla karara bağlama faaliyetidir3.