Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Yargısının Çözülemeyen Demokratik Meşruluk Sorunu

Unsolvable Legitimacy Problem of Constitutional Jurisdiction

Serdar KORUCU

Anayasa yargısının demokratik meşruluğuna ilişkin tartışmalar uzun zamandan beri sürmekte; özellikle son yıllarda konuyla ilgili pek çok bilimsel çalışma yapılmaktadır. Konuyla ilgili tartışmalarda anayasa yargısının demokratik meşruluğu sorununun genellikle iki kutuplu bir eksende ele alındığı dikkati çekmektedir. Bir tarafta anayasa yargısını demokratik işleyişe bütünüyle aykırı kabul eden görüşler bulunmakta; diğer tarafta ise bu iki kurumun birbiriyle tamamen uyumlu olduğunu savunan görüşler yer almaktadır. Oysaki anayasa yargısı ve demokrasi arasındaki ilişki, bu ana eksenin ötesinde, daha derinlikli bir yaklaşımla ele alınarak değerlendirilmelidir. Gerçekleştirdiğimiz bu çalışma; birtakım sakınca ve riskler içermesine rağmen anayasa yargısının bütünüyle demokratik işleyişe aykırı kabul edilemeyeceğini ortaya koymaktadır. Anayasa yargısı kimi durumlarda siyaset alanını kuşatarak demokratik karar alma sürecini tahrip edebilmektedir; ancak yasama işlemlerinin geçersiz kılınmasıyla sonuçlanan her yargı kararını demokratik siyasi süreçlere yapılan bir müdahale olarak görmek de doğru değildir.

Yargısal Denetim, Anayasa Yargısı, Anayasa Mahkemesi, Anayasa Yargısının Demokratik Meşruluğu.

There have been disputes on democratic legitimacy of constitutional jurisdiction for a long time, and many scientific studies related to this subject, especially in recent years. It is pointed out that the issue of democratic legitimacy of constitutional jurisdiction is dealt in bipolar approaches. On the one hand, there are views claiming that constitutional jurisdiction is completely contrary to democratic regime, on the other hand, there are also views defending the opinion that these two institutions are in harmony with each other. However, the relationship between constitutional jurisdiction and democracy should be evaluated beyond this major axis, by dealing with a deeper approach. This study we have conducted reveals the fact that constitutional jurisdiction cannot be considered as completely contrary to democratic regime even if it includes some inconveniences and risks. Constitutional jurisdiction may destroy democratic decision-making process by encompassing political area in some cases; however, it cannot be also said that each judgment resulting in invalidating legislative acts is an intervention to the political processes.

Judicial Review, Constitutional Jurisdiction, Constitutional Court, Legitimacy of Constitutional Jurisdiction.

I. GİRİŞ

Anayasal demokrasilerde toplum adına karar alma yetkisi seçilmiş halk temsilcilerine aittir. Ancak bu yetkinin anayasa tarafından belirlenen sınırlara uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde siyasi iktidar sınırlanmış olmayacak ve yazılı bir anayasa hazırlamanın anlamı kalmayacaktır. Anayasa tüm kişi ve kuralların üstünde yer alan bir hukuk metni olduğuna göre, anayasaya aykırı nitelikteki eylem ve işlemlerin hukuki bir yaptırıma uğraması gerekir. Yasama işlemleri bakımından söz konusu yaptırım, anayasaya aykırı nitelikteki işlemlerin iptali veya herhangi bir biçimde geçersiz kılınmasıdır. Anayasa yargısı kurumu, işte bu denetim ihtiyacı dolayısıyla ortaya çıkmıştır.

Yasama işlemlerinin anayasal sınırlara uygunluğunu sağlamak amacıyla yargısal denetim yapılması düşüncesi, anayasacılık doktriniyle uyumludur ve bu yönüyle meşrudur. Bununla birlikte; anayasaya aykırı olduğu düşünülen yasama işlemlerinin yargı organları tarafından geçersiz kılınması, yapılan denetimin demokratik meşruluğunu tartışmalı hale getirmektedir. Zira böyle bir durumda yapılan denetim, halk temsilcileri tarafından ortaya konan iradenin yargı organları tarafından geçersiz kılınması anlamına gelmektedir.

Yasama işlemlerinin yargısal denetimini sağlamaya yönelik mekanizmaların demokratik ilkelerle uyumlu olup olmadığı sorunu, anayasa yargısı kurumuna yer veren tüm demokrasilerde ele alınması gereken en önemli konu başlıklarından birini oluşturmaktadır. Nitekim anayasa yargısının anavatanı olarak kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri’nde anayasa yargısının demokratik meşruluğuna ilişkin tartışmalar uzun zamandan beri sürmekte; günümüzde dahi konuyla ilgili pek çok bilimsel çalışma yapılmaktadır.1