Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birleşmiş Milletler Düzeyinde Çevre Hakkının Korunması

Discuss the Protection of the Environmental Rights at the 
Level of the United Nations

Mesut KAYAER

Bu çalışmanın amacı çevre hakkının Birleşmiş Milletler (BM) düzeyinde korunmasının tartışılmasıdır. Çevre sorunlarının sınıraşan özellikleri, çevrenin ulusal sistemlerde olduğu gibi uluslararası alanda da korunmasını gerektirmiştir. Bölgesel ve ulusal düzeyde çevre koruma politikalarının yetersizliği uluslararası işbirliğini zorunlu kılmıştır.Uluslararası alanda ve özelde BM düzeyinde çevre hakkının korunması amacıyla geliştirilen araçlar çevre hakkının gelişmesine oldukça önemli katkılar sağlamıştır. Bu nedenle çevre sorunlarının en aza indirilmesinde ve yaşanabilir bir çevre oluşturulmasında bütünlüğü sağlayacak gücü vardır.Konu, BM koruma sistemleri ve bu sistemlerin çevre hakkının korunmasına sağladığı katkı çerçevesinde incelenmiştir. Çevre hakkının BM düzeyinde korunması açısından sözleşmeye dayalı usuller ve sözleşme-dışı koruma usulleri ele alınmıştır.Sonuç olarak çevreyi kirletmeyen, ekolojik denge ve ortak gelecek için önlemler alan, çevre hakkını üstün bir hak olarak değerli gören ve sorun oluştuğunda sorunların üstesinden gelinmesi amacıyla çeşitli mekanizma ve sistemler kuran çevreci bir bakış geliştirme fırsatı ortaya çıkmış olacaktır.

Çevre, Çevre Sorunları, Çevre Hakkı, Çevre Koruma, BM Koruma Sistemleri.

The aim of this study is to discuss the protection of the environmental rights at the level of the United Nations (UN).
Transboundary features of environmental problems, environmental protection required in the international arena as well 
as national systems. Lack of environmental protection policies at the regional and national level, the international
co-operation has become compulsory.The instruments that improved to protect the environmental rights contributed substantially to the development of
environmental rights in the international arena, and in particular at the level of the UN. Therefore, it has a power to ensure
integrity for minimizing environmental problems and the creation of a livable environment.The subject, examined within the framework of UN protection procedures and the contribution of these procedures. Contractual procedures and out-of-contract procedures are discussed for the protection of the environmental rights at the level of the UN.As a result, the opportunities of developing an environmental perspective would have emerged that non-polluting
environment, taking measures for the ecological balance and common future, evaluating environmental rights as a
superior right and establishing various mechanisms and systems in order to overcome the problems occurred.

Environment, Environmental Problems, Environmental Rights, Environmental Protection, UN Protection Systems.

GİRİŞ

Çevre hakkı, çevre sorunlarının gündeme gelmesi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Çevre sorunlarının aniden ortaya çıktığı söylenemez. Üretim ilişkileri, üretim araçlarının biçimi, kullanımı mülkiyeti, sanayileşme, kentleşme, nüfus, göç, yoksulluk, barınma, açlık, kaynakların bitmeyecekmiş gibi tüketilmesi şeklinde çoğaltabileceğimiz nedenler çevrenin, ekolojik dengenin sürdürülebilirliğini ve kendini yenileyebilme kabiliyetini kırmıştır. Çevrenin kendisini yenileyememesi ve geri dönülemez sonuçların görülmesi çevre koruma ve çevre hakkı kavramlarının önemini ortaya koymuştur. Çevre sorunları ile birlikte, çevre duyarlılığının gelişmesi, çevresel değerlere hukuksal güvence kazandırma çabalarının gelişmesini de desteklemiştir.1 Bu kapsamda, bir insan hakkı olarak “çevre hakkı” kavramı gündeme gelmiş, buradan hareketle ulusal, bölgesel ve uluslararası hukuk metinlerinde çevreye ve çevre hakkına ilişkin düzenlemeler yer almaya başlamıştır.2

Çevre hakkı özellikle 1970’li yıllardan sonra gündemi meşgul etmiştir. Bu hakla ilgili ilk kavram 1972 Stockholm BM Çevre ve İnsan Konferansı’nda yer almıştır (m. 1). Böylece çevre ve çevre hakkı kavramları uluslararası alanda tartışılmış ve korunması gerektiği görüşü benimsenmiştir.3 Daha çok uygulamaya dönük kararların alındığı Dünya Doğa Şartı 1982’de kabul edilmiştir.4 1992 Rio Dünya Zirvesi ise çevre konusundaki en kapsamlı ve somut karar ve sonuçların alındığı bir zirve olmuş ve burada ortaya çıkan anlayış sonraki gelişmelere de yön vermiştir.5 Uluslararası toplantı, sözleşme ve diğer kararların yanında bölgesel oluşumlar da söz konusu olmuştur.

Bir bölgede meydana gelen bir çevre felaketine diğer ülkeler duyarsız kalamaz. Zira bu sorunlar ilgili ülkenin yanında diğer ülkeleri de etkiler. Ayrıca çevre sorunlarının birbirine bağımlı olduğunun farkına varılması da birlikte hareket etme açısından önemli bir dayanak olmuştur.6 Bu nedenle çevre hakkının ülke içi korunmasının yanında uluslararası alanda da ele alınması zorunludur.