Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İç Hukuktaki Çelişkili Yargı Kararlarına İham’ın Yaklaşımı

Ahmet YAYLA

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde hükme bağlanan Hukuk Devleti İlkesi, devletin tüm işlem ve eylemlerinin hukuka uygun olmasını gerektirmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararlarında Hukuk Devleti İlkesini tanımlarken vurguladığı gibi devletin tüm organlarına hukuk kurallarının egemen olması asıldır. Devletin tüm organları içerisine şüphesiz ki yargı yerleri de dahildir. Bu çalışmada Hukuk Devleti İlkesinin bir gereği olan yargı yeri kararları arasında ortaya çıkabilecek çelişkilerin ortadan kaldırılması konusunda Devletin yükümlülüğü meselesi İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) Kararları ışığında belirli bir ölçüde değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda İHAM’ın esas itibariyle bu konuyu iç hukuka bırakmakla birlikte kararlarında, Hukuk Devletinden bahsedebilmek için Devletin, yargı kararları arasında çelişki ortaya çıkmasını önlemekle yükümlü olduğuna hükmettiği anlaşılmaktadır. Bu sonuç aynı zamanda Devletin yargı faaliyeti nedeniyle sorumluluğu meselesini gündeme getirmektedir. Yargı faaliyetinden sorumluluk Yüksek Mahkemelerce kabul edilmemekle birlikte Anayasanın ilgili hükümlerinden aksi yönde bir sonuca varmak mümkündür.

Hukuk, İdare, Sorumluluk, Yargı, Çelişkili Yargı Kararları, İHAM, Hukuk Devleti, İnsan Hakları.

According to the 2 Article of Turkish Constitution, all state’s actions are to be consistent with law. The decisions of The Turkish Constitutional Court also emphasizes that within the meaning of the rule of law all state’s organs should be abided by law. As the courts are entities of the judicial power their decisions has to be governed by law. Conflicts between courts decisions are an important issue that arise as a contradiction to the rule of law principle. This article aims to evaluate States responsibility of conflicting court decisions according to the European Court Of Human Rights (ECHR) decisions. In summary ECHR reaches to the conclusion that it has no power to intervene to the State’s internal law asserting the fact that a lawful state should have mechanisms to solve the issue of contradicting court decisions. The evaluation of these decisions also arise the question of state’s responsibility of conflicting court decisions in internal law. The Turkish high courts do not accept the state’s responsibility of courts decisions. But a counter argument can be put forward taking into consideration of some articles of the Turkish Constitution.

Law, Rule Of Law, Responsibility, Jurisdiction, Human Rights, ECHR, Conflicting Court Decisions.

I. YEREL MAHKEMELERİN İÇ HUKUKUN UYGULANMASI 
BAKIMINDAN ESAS YETKİLİ OLMALARI

Çelişkili yargı kararları bakımından öncelikle bir ulusal mahkemenin iç hukuku yorumlamasına İHAM’ın yaklaşımı önemlidir. Zira çelişkili mahkeme kararları farklı mahkemelerin iç hukuku yorumlama farkından doğmaktadır. Yüksek Mahkemenin bu ikinci durumda müdahale yetkisinin kapsamı buna göre şekillenmektedir.

İHAM, kararlarında ilke olarak ulusal mahkemelerin yerine geçerek karar almak yetkisine sahip olmadığını vurgulamaktadır. Yüksek Mahkemeye göre ulusal hukuk kurallarının yorumlanması konusunda öncelikle ulusal mahkemeler yetkilidir.1 Bu konuda Waite ve Kennedy v. Almanya kararı yol gösterici olabilir:

Başvurucular Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ile aralarındaki iş hukukuna ilişkin uyuşmazlık nedeniyle iç hukukta görevli ve yetkili ilk derece mahkemesine başvurmuşlardır. Ancak İlk derece mahkemesi ve sonrasında diğer ulusal yargı mercileri Avrupa Uzay Ajansının Kurulmasına Dair Sözleşmeye göre “yargı bağışıklığı”na sahip olması nedeniyle ESA aleyhindeki başvuruları reddetmiştir. Federal Anayasa Mahkemesinin de başvurucuların anayasal haklarının bariz biçimde ihlal edilmediğine ve bu ihlalden önemli ölçüde etkilenmedikleri sonucuna varması üzerin uyuşmazlık İHAM önüne gelmiştir.