Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yetkili Amirin Emrini İfa ve İfadan Doğan Sorumluluk

Fulfilling the Order of a Competent Authority and Responsibility Stemmed From the Fulfillment

Ali Akkurt

765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’nun 49/1. maddesinde hukuka uygunluk sebebi olarak düzenlenen yetkili amirin emrini ifa kurumu, 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun 24. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkralarında hukuka uygunluk sebebi olarak değil, kusurluluğu kaldıran bir hal olarak düzenlenmiştir. Konusu suç teşkil etmeyen hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi durumunda, hukuka aykırı eylem hukuka uygun hale gelmemekte sadece bu kişiye kusuru bulunmadığından dolayı ceza verilmemektedir. 25.05.2005 tarihinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/3. maddesine eklenen “…yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle işlenmesi halinde, kusurun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir” şeklindeki düzenlemesinde de açıkça belirtildiği gibi konusu suç teşkil etmeyen hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi, hukuka uygunluk sebebi değil kusurluluğu kaldıran bir hal olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada kusurluluğu kaldıran bir hal olarak yetkili amirin emrini ifanın şartlarını ve emrin ifası sonucunda ortaya çıkan sorumluluğun esası incelenecektir.

Yetkili Amirin Emrini İfa, Kusurluluk, Kusurluluğu Kaldıran Hal, Hukuka Uygunluk Sebebi

In the former Turkish Penal Code Number 765, fulfilling the order of a competent authority, which is arranged as the reason of legality in the Article 49/1, is not formalised as the reason of legality, but as the annulment of culpability, in the clauses 2,3 and 4 of the Article 24, in the new Turkish Penal Code Number 5237. In the case of fulfilling an illegal but obligatory order, whose content does not constitute a crime, the illegality does not become legal but the person is not penalised based upon his/her culpability. The clause of “…in the case of a crime that is committed upon an order, which is illegal but obligatory, the crime is not penalised as there is no culpability.” was added in the Article 233/3 of the Criminal Procedure Law in 25.05.2005. According to this clause, fulfilling an illegal but obligatory order, whose content does not constitute a crime, is not regarded as the reason of legality but as the annulment of culpability. In this paper, the conditions of fulfilling the order of a competent authority and the responsibility caused by fulfilling the order will be examined as the annulment of culpability.

Fulfilling the Order of A Competent Authority, Culpability, Annulment of Culpability, Reason of Legality

GİRİŞ

Yetkili amirin emrini ifa kurumu 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’nun1 49/1. maddesinde belirli şartlar sonucunda yetkili merciin emrini yerine getiren memura ceza verilemeyeceği şeklinde hukuka uygunluk sebebi olarak düzenlenmişti. 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nda ise madde 24/2, 3 ve 4. fıkralarında ceza sorumluluğunu kaldıran ve azaltan nedenler başlığı altında bir hukuka uygunluk sebebi olarak değil, kusurluluğu kaldıran bir hal olarak düzenlenmiştir.

1982 Anayasası’nın “Kanunsuz Emir” başlıklı 137. maddesine göre, kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz (md.137/1). Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz (md.137/2). Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır (md.137/3). Anayasa’da yer alan bu düzenleme doğrultusunda TCK’nın 24/2. maddesi, Anayasa’nın 137/1. maddesine uygun olarak, “yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz”; TCK’nın 24/3. maddesi Anayasa’nın 137/2. maddesine uygun olarak, “konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur”; TCK’nın 24/4. maddesi de Anayasa’nın 137/3. maddesine uygun olarak, “emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur” şeklinde düzenlenerek Anayasa’da yer alan düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir.

Bu çalışmada, “yetkili amirin emrini ifa” zorunluluğunun hukuki niteliğinin tespiti, hangi şartlarda uygulanabileceği, amir ve memur açısından oluşması gereken koşullar, memurun verilen emre karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükleri, verilen emre karşı itaat sınırı ve yetkili amir tarafından verilen emrin yerine getirilmesi sonucu ortaya çıkacak sorumlulukları incelemeye çalışacağım.