Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdari Yargılama Usulünde Tanıklık

Testimony in Administrative Trial Procedure

A. Kürşat ERSÖZ

Tanık, en önemli ispat araçlarından birisidir. Medeni usul hukuku, ceza usul hukuku gibi temel yargılama usullerinde tanık deliline yer verilmiş olmasına rağmen, idari yargılama hukukunda tanık delili yasaklanmıştır. Bu nedenle çalışmamızda tanık deliline neden ihtiyaç duyulduğu, mahkeme kararları, pozitif hukuk düzenlemeleri ve doktrin görüşleri eşliğinde açıklanmaya çalışılacaktır.

İdari Yargılama Usul Hukuku, Tanıklık, İspat, Adil Yargılanma, Re’sen Araştırma İlkesi.

The witness is one of the most important means of proof. Civil procedure, although criminal proceedings on the basis of evidence given to the witness as procedural law, witness evidence in administrative judge is prohibited in law. For this reason why our study is needed to witness evidence, court decisions, it will be explained with positive legal regulations and doctrine views.

Administrative Procedure Law, Testimony, Evidence, Right to Fair Trial, Inquisition Without Preoccupation.

GİRİŞ

İdari yargılama hukukunun en önemli başlıklarından birisi “ispat” olgusudur. İspatın nasıl yapılacağı, ispat konusunda taraflara eşit kolaylıklar tanınması, hangi durumda tam hangi durumda ise yaklaşık ispatın baz alınacağı, sağlıklı ve adil yargılanma ilkesinin en temel ögesidir. Adil yargılanma hakkının doğal bir uzantısı olarak “Yasaya uygun olarak dinlenilme hakkı” veya “hukuki dinlenilme hakkı” ise dokunulmaz “insan onuru”nun olağan bir gereği”dir1. Bu konuda 1966 yılında ünlü Paris Barosu Başkanı Charpentier şöyle demişti: "sözlü duruşmayı ve savunmayı kaldırınız, arkasından engizisyon gelir". Yazılı metnin hazırlanması avukatlığın tekelinde bile değildir, onu avukat olmayan herhangi bir hukukçu da hazırlayabilir. Asıl savunma sözlü olandır2. Akıncı’ ya göre ise: “Davanın tarafları sadece usulün objesi değil, hukuk devletinin verdiği güvencelerden yararlanarak hak ve menfaatlerini yargı önünde rahatlıkla tartışabilen öznelerdir.3

Savunma hakkı veya hukuki dinlenilme hakkının en önemli belirteci ilgilinin kendisini her türlü delil ile savunabilmesi, haklılığını ortaya koyabilecek bütün verileri mahkeme önünde usul yasalarının emredici hükümlerine uygun olmak kaydıyla ortaya koyabilmesidir. Özellikle de maddi gerçeğin araştırılması idealinin kabul edildiği yargılama sistemlerinde ispat olanakları, yargılamanın sıhhatini etkilemektedir. Türk İdari Yargılama Hukuku sisteminde re’sen araştırma ilkesi kural olarak kabul edilmiş, ancak bununla beraber Taraflarca Hazırlama İlkesi’nin yarattığı kurumlar da uygun düştüğü ölçüde kabul edilmiştir. Bu kabulün ortaya koyduğu açmazlardan birisi de tanık deliline başvurmanın idari yargılama usulümüzde kabul edilmemesidir. Çalışmamızda yüksek mahkeme içtihatları ve doktrin görüşleri ışığında, tanık delilinin idari yargılama usulünde gerekli olup olmadığı, olumlu ve olumsuz yanlarıyla tartışılacaktır.

I. RE’SEN ARAŞTIRMA İLKESİ VE TANIK DELİLİ OLAN İLİŞKİSİ

İdari yargılama hukukunda re’sen araştırma ilkesi hâkimdir (İYUK 20/ 1). Re’sen araştırma ilkesi, yargılama sürecinin kontrolünün tamamen hâkimde olması demektir. İdari yargı hâkimi davanın açılmasında ve yönetiminde, delillerin araştırılmasında nihai karar verici konumdadır. Bu ilkenin verdiği imkân doğrultusunda idari yargı hâkimi sadece tarafların sunduğu bilgi ve belgelerle yetinmeyecek, gerektiğinde kendisi de keşif, bilirkişi gibi ispat vasıtalarına başvurabilecektir. Re’sen araştırmanın kapsamına ilk inceleme ve esasa dair olan bütün safhalar girmektedir4. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda ispata ve delillere ilişkin doğrudan ve ayrıntılı bir düzenleme mevcut değildir. Bu olanak, idare karşısında ispat kolaylığı açısından davacıya verilmiş bir kolaylıktır. Re’sen araştırma ilkesinin unsurlarını Aslan şu şekilde sıralamıştır: