Hukuk ve Dil

Law and Language

Timothy ENDICOTT


Siyaset felsefecileri, genellikle, dil felsefesine içkin olan sorularla meşgul olmazlar. Hukuk felsefecileri de siyaset felsefecileridir. Ancak onlar dile (ve dil felsefesine) belirli bir çekicilik atfeden bir uzmanlığa sahiptirler.

Tipik olarak, kanun koyucular kanunları oluştururken ve mahkemeler verdikleri kararların gerekçelerini belirtirken, dili kullanırlar. Bu durum, herhangi bir hukuk sistemi bakımından dilin kullanımını –genel olarak siyaset için arz ettiğinden farklı bir biçimde- elzem kılmaktadır. Bu nedenle hukuk felsefecileri dilin anlamı ve kullanımı üzerine yetkin bir felsefi bakışa ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun dışında, hukuk felsefecileri, karşılaştıkları diğer problemlerle baş edebilmek amacıyla da dil felsefesindeki yaklaşımlardan faydalanmaya çalışmaktadırlar. Hukuk felsefesi, zihin felsefesini ve metafiziği ve belki de felsefenin bütün merkezi alanlarını etkileyen bir gerginliğin paydaşıdır: Birçok durumda bir sorunun bir dil sorunu olup olmadığı belirsizdir.

Hukuk ve dile ilişkin iki felsefi ilgi alanı ortaya çıkmıştır. Birincisi hukukta dilin kullanımıyla, ikincisi ise hukukun doğasına ilişkin problemlerin irdelenmesinde dil felsefesinin kullanımıyla ilgilidir. Her iki ilgi alanına ilişkin problemleri ana hatlarıyla belirteceğim. Ancak başlangıcı hukuk felsefecilerinin dilbilimsel uğraşıları üzerine kısa bir tarihsel notla yapacağım.