Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Naklen Atamalarda Eğitim Hakkının Gözetilmesi

Protecting “Right to Education” in Transfer of
 Public Servants by Appointment

Seçkin YAVUZDOĞAN

Nakil, kısaca memurların bir yerden başka bir yerdeki göreve atanması anlamında kullanılmaktadır. Bu çalışmada nakil işlemlerinde eğitim hakkının gözetilmesi ve nakil işlemlerinde göz önünde bulundurulması gereken durumlar ile bu işlemleri yaparken idarenin takdir yetkisini ne şekilde ve hangi özellikleri göz önünde tutarak kullanacağının belirtilmesine çalışılmıştır.Özellikle naklen atama işlemlerinde eğitim hakkının kullanılmasına ilişkin durumlarda nelere dikkat edilmesi gerektiği hususunda Danıştay’ın görüşlerini belirttiği Danıştay kararlarına yer verilmiştir.

Kamu Görevlisi, Atama, Naklen Atama, Eğitim Hakkı.

In this article, transfer is used meaning briefly the appointment of a public servant from a post at one place to another. We have tried to state the particulars in the appointments which include transfer procedures, the considerations which must be taken in to account in transfer procedures and which features the administration should observe when using it’s discretionary powers and how these powers should be exercised in the application of these procedures. We have particularly mentioned the Council of State decisions where the supreme court has given opinions referring to what caution should be given in using discretionary powers in transfer procedures by appointment.

Public Servants, Appointment, Transfer of Public Servants By Appointment, Right to Education.

GİRİŞ

İdarenin insan unsurunu oluşturan personelin göreve alınmaları, görev sırasındaki hakları, yükümlülükleri idare hukukunun uygulama alanı içine girmektedir. Kamu görevlisi denilince akla kamu hizmetlerini yürütmekle yükümlü kimseler gelmekle birlikte bu statü içerisinde birbirinden farklı görevliler bulunmaktadır. Kamu görevini yürüten kişilerin özlük haklarının güvence altına alınması gerekli olduğu gibi devletin de kamu görevlileri üzerinde çeşitli tasarruflarda bulunmak, bu çalışanları belli bir statü çerçevesinde çalıştırma yetkisinin bulunması zaruridir.1

Liyakat kavramı dar ve geniş anlamda olmak üzere iki ayrı biçimde kullanılır. Dar anlamda liyakat, kamu görevlerine en yetenekli kişilerin seçilmesidir. Geniş anlamda liyakat; etkin ve verimli bir personel sisteminin kurulmasına imkan veren kural ve uygulamaların bütünü olarak ifade edilir.2 Buna göre liyakat, kamu hizmetine girişin ve hizmet içinde yükselişin “işe uygunluk” ya da “başarı” ölçütüne bağlandığı, uygulanan ücret ve diğer çalışma şartlarının hizmetin etkinliğine ve sürekliliğine katkıda bulunan bir personel sistemi olarak tanımlanabilir.3 Türk hukukunda kamu hizmetine girmede ve hizmet içinde yükselmede liyakat sistemi benimsenmiştir. İdare kamu görevlisi alırken adaylar arasında en yetenekli kişileri işe almak zorundadır. Her görevin özelliklerine ve sosyo ekonomik koşullara göre liyakat koşulları değişebilir. Ancak alınacak kişilerde görevin gerektirdiği niteliklerin dışında bir siyasal partiye veya organizasyona üye olma gibi koşullar aranmamalıdır.

Liyakat ilkesinin gerçekleştirilebilmesi için işe en uygun adayın alınması yeterli değildir. Aynı zamanda mesleğin güvenceli kılınması gerekir. Güvence ilkesi memurluğun bir meslek oluşunun ve kariyer ilkesinin gereğidir. Kariyer ilkesi, liyakat ilkesinin bir ön koşulu değildir. Kariyer ilkesi, liyakatli kişilerin işe alındıktan sonra görevde kalmalarını sağlayan bir güvencedir. Kariyere dayalı liyakat sistemi, personelin hukuki statüsünün objektif kurallarla düzenlenmesini zorunlu kılar. Personelin mali ve sosyal hakları kanunlarla ve diğer düzenleyici işlemlerle düzenlenmelidir. Görevden alma ve yer değiştirmenin koşulları önceden nesnel kurallara bağlanmalıdır. Siyasal iktidarların hizmet gereklerine uymayan gerekçelerle göreve son verme ve yer değişikliği gibi işlemlerine karşı kamu görevlileri koruma altına alınmalıdır.