Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İcra ve İflas Hukukunda Tüzel Kişiliğin Perdesinin Kaldırılması Teorisi

Murat YAVAŞ

ÖZET:

Bilindiği üzere, tüzel kişiliğin onu oluşturan gerçek kişilerden bağımsız bir hukuki statüsü bulunmaktadır. Bu durumun, özellikle tüzel kişilerle hukuki ilişkiye giren ve bu ilişkiden hak ve borcu ortaya çıkan gerçek ve tüzel kişiler ile bu ilişkinin dışında olmakla birlikte üçüncü kişiler açısından da önemli sonuçları bulunmaktadır. Tüzel kişilerin ayrı bir hukuki statüye sahip bulunmalarının üçüncü kişilere ya da onunla hukuki ilişkiye girmiş olan kimseye karşı, hakkın kötüye kullanılması biçiminde dermeyan edilmesini önlemek amacıyla tüzel kişinin perdesinin kaldırılması teorisi ortaya atılmıştır. Bu teorinin, takip hukuku bakımından, özellikle tasarrufun iptali davası ve istihkak davası yönünden değerlendirilmesi önem taşımaktadır.

Çalışmada esas olarak bu konu üzerinde durulmuş ve söz konusu teorinin takip hukuku kurumları bakımından uygulanabilirliği üzerinde görüşler aktarılmıştır

Anahtar Kelimeler: Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması, organik bağ, istihkak davası ve tasarrufun iptali davası.

I- Genel Olarak

Tüzel kişiliğin perdesinin kaldırılması meselesi esasen iki önemli hukuki gerçekten doğmaktadır. Bunlardan ilki, tüzel kişiliğin, onu oluşturan kimselerden bağımsız karakterde olması, yani hakların ve borçların sahibi olabilmesi ve bunun sonucunda da alacaklılarına karşı onu meydana getirmiş olan kimselerin değil, doğrudan tüzel kişiliğin sorumlu olması gerçeğidir. İkincisi ise, tüzel kişilerin hukukun öngördüğü geçerli amaçlar için kurulmuş olmalarıdır1.

Eğer, tüzel kişiliğin, onu oluşturan kimselerden bağımsız nitelikte olması gerçeğini sıkı şekilde kabul edersek, tüzel kişi ardındaki kimselerin yaptıkları ve fakat önlerinde tüzel kişilik perdesi olduğu için üçüncü kimselere tüzel kişinin bir faaliyeti olarak yansıyan işlemlerin sonuçlarına yönelik olarak tabana (gerçek sorumluluklara) müracaat etme imkânını da reddetmemiz söz konusu olacaktır2.