Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Güvencesi Kapsamı Dışında Kalan İşçilerin Sözleşmelerinin Usulsüz Feshi ve Fesih Hakkının Kötüye Kullanılması

Özgür MEMİŞOĞLU

I. İŞ HUKUKUNDA FESİH KAVRAMI

Borçlunun asli ve tali borçlarını devamlı ve aralıksız bir davranışla ifa ettiği borç ilişkileri sürekli edimli borç ilişkileri olarak adlandırılmaktadır. Sürekli borç ilişkisinde edimin aralıksız ifa edilmesi sureti ile alacaklının ifaya yönelik hukuki yararı sağlanmaktadır. Sürekli edimli borç ilişkilerine dair özellikler kendilerini iş sözleşmelerinde de göstermektedir1. İş sözleşmesinde de işçinin çalışma borcu zaman aralıkları içinde yerine getirildiğinden ve işverenin menfaati bu şekilde bir ifaya yönelik olduğundan sürekli edimli bir nitelik mevcuttur.

Sözleşmenin sürekli edimli bir borç ilişkisi yaratması, ani edimli borç ilişkileri ile kıyaslandığında, sona erme ve sona ermeye bağlı iade yükümlülüğü gibi noktalarda farklılıklar arz etmektedir.Buna göre, ani edimli bir borç ilişkisi barındıran sözleşmelerde dönme; taraflardan birinin sözleşmeden geriye etkili olacak şekilde rücu etmesidir2. Gerek fesihte gerek dönme hallerinde, geçerli bir sözleşmenin taraflarından birinin tek taraflı bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirmesi söz konusu olmaktadır. Fakat sözleşmeden dönme, sözleşmeyi geçmişe etkili olarak sona erdirmesine karşılık, fesih ileriye etkili olarak sona erdirme hakkını ifade eder. Gerçekten de sözleşmenin feshedildiği ana kadar ifa edilen edimler geriye etkili olarak ortadan kalkmayacak ve yerine getirildikleri halde ise geri istenemeyecektir3.

İş hukuku açısından da fesih, işçi veya işverenin tek taraflı irade beyanı ile iş sözleşmesine son vermesini sağlayan bir hukuki işlemdir4. Buna göre, fesih hakkı borçlar hukuku anlamındaki tanımı ile benzerlik gösterir biçimde, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade açıklaması ile sözleşmeyi derhal veya belirli bir sürenin geçmesi ile sona erdirebilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğindedir5. Fesih beyanının hukuki sonuçlarını doğurabilmesi için karşı tarafa ulaşması yeterli olup; bu beyanın kabulü gerekli değildir6.