Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasında İdari Yapılanmaya İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Nusret İlker ÇOLAK

I. GİRİŞ

Ülkeler, tarihi ve kültürel geçmişlerinin mirası olan kültür varlıklarını ve yaşamakta oldukları coğrafyanın kendilerine armağanı olan doğal-ender güzellikleri koruma konusunda daha duyarlı davranmaktadırlar. Küreselleşmenin hız kazanmasının da etkisi ile bu duyarlılık ulus devlet sınırlarını aşmış ve dünyanın her bölgesindeki, kültür ve tabiat varlıkları, insanlığın ortak mirası olarak algılanmaya başlamıştır1. Gerçekten de kültür ve tarih uluslarla özdeşleştirilse de kültür varlıklarının oluşum sürecinde bir kültürün kendinden önceki kültürlerden etkilenmemesi mümkün değildir. Konuya bu yönüyle yaklaşıldığında, Hitit ya da Doğu Roma veya bir başka medeniyetin ortaya koyduğu tarihi eserlerin, Anadolu-Türk mimarisinin oluşumunu da etkilediğini ve içinde yaşadığını belirtmek yanlış olmayacaktır2. Uluslararası toplumun, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasının gerekliliği konusundaki her geçen gün artan bilinci3, ulus devletleri de kültür ve tabiat varlıklarının korunmasında daha duyarlı olmaya zorlamaktadır.

Dünya tarih ve kültür mirasına büyük katkısı olan toplumların önde gelenlerinden biri de hiç şüphesiz Türklerdir. Yüzyıllar boyu Dünyanın birçok coğrafyasında ortaya koydukları değerler birikerek günümüze kadar ulaşmış ve Türk Kültür ve Medeniyetinin inşasını oluşturmuştur. Dolayısı ile eksilen her tarihi ve kültürel miras bu medeniyetin de bir sütununun yok olması anlamına gelmektedir. Sütunlarını kaybetmiş bir inşanın üzerine ise daha büyük bir yapı inşa etmek mümkün değildir. Gerek toplumumuzun gerekse insanlığın kültürel zenginliği için tarihsel birikimimizin korunması milli kültürümüzün zenginleştirilmesi bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır.

T.C. Anayasası da kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınmasını ve gerekli idari yapılanmalarının oluşturulmasını devletin bir görevi olarak tanımlamıştır.4 Bununla birlikte, bu görevin yerine getirilmesi ile ilgili kurumların yeterince uzmanlığa ve de özerkliğe sahip olmamaları, görevlerini gereği gibi yerine getirmelerinin önündeki engeller olarak görünmektedir. Bu açıdan kültür ve tabiat varlıklarının korunması çalışmalarını daha verimli ve etkin bir şekilde gerçekleştirmek ve yönlendirmek üzere gerekli düzenlemelerin ve idari yapılanmaların gerçekleştirilmesi önem arz etmektedir.