Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Fesih Hakkının Kötüye Kullanılmasının İş Sözleşmelerindeki Rolü

Cem AKBIYIK

I. 4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamındaki Uygulama Alanı

2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı Yeni İş Kanunu, inceleme konumuzu oluşturan iş sözleşmesinin kötüniyetle feshedilmesi ile ilgili olarak yeni bir düzenlemeye yer vermiştir. Yasanın bu konudaki hükmü aynen şöyledir: “…18.maddenin birinci fıkrası uyarınca bu kanunun 18, 19, 20 ve 21.maddelerinin uygulama alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir” (İş K. m. 17/6).

İşte bu yeni düzenlemeyle, İş kanuna tabi oldukları halde iş güvencesinden yararlanan işçilere hizmet sözleşmelerinin fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği hallerde kötüniyet tazminatı ödenmeyeceğinden (bunların kapsam dışı bırakıldıklarından) söz edilmiş olduğundan aşağıda öncelikle iş güvencesi hükümlerinden ve bu hükümlerden yararlanan işçilerden kısaca söz etmek zorunlu olacaktır.

İçinde bulunduğumuz ekonomik sisteme uygun olarak Türk İş kanunları, işçi ve işverenler için belirsiz süreli iş sözleşmelerini serbestçe sona erdirme (fesih) hakkı tanımıştı. Fakat 2003 yılında yürürlüğe giren 4857 Sayılı Yeni İş Kanunu, sistemi değiştirerek belirsiz süreli iş sözleşmelerinin işveren tarafından feshinde işçi kanadı ve öğreti tarafından uzun yıllardır ileri sürülen ve kesinlikle kabul edilmesi istenen çalışma yaşamında İŞ GÜVENCESİ ya da FESHE KARŞI KORUMA diye anılan kavram ve düzenlemeyi getirmiştir1. Söz konusu düzenlemeye göre, iş güvencesi kapsamındaki işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmelerinin sona erdirilebilmesi için işveren bir fesih sebebi göstermek ve sona erdirme sebebini açık ve kesinlikle ve yazılı olarak bildirmek zorundadır (İş K. m. 18-19). İşte yeni düzenleme, işverenin eskiden beri sahip olduğu belirsiz süreli sözleşmelerdeki serbestçe sona erdirme (fesih) hakkını, sadece iş güvencesi kapsamı dışında kalanlara indirgemiştir2. Nitekim iş güvencesinden yararlanma şartlarına sahip olan ve yasal süresinde bu güvenceyi işleterek olumlu sonuç alan yani fesih geçersiz sayılarak işe iade edilen bir işçi doğal olarak artık bu feshin kötüniyetle yapıldığından söz edemeyecektir3. Çünkü ona uygulanan fesih geçersiz sayılmış ve işçi işine kavuşmuştur (İş K. m. 20/21).