Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yakalama, Gözaltına Alma ve Gözaltı Süresinin Uzatılmasına Karşı Sulh Ceza Hakimliğine Başvuru Yolu

Remedy to Court of Peace Against the Arrest, Detention Process and Extension of Time Limit of Detention Process

Recep GÜLŞEN

İş bu makalede, yakalama ve gözaltına alma işlemlerine karşı Sulh ceza hakimliğine başvuru yoluna değinilmiştir. Bu durum, Ceza Muhakemesi Kanununun 91/4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeyle, kişi özgürlüğünü kısıtlayan bu işlemlere karşı yargıç güvencesi getirilmiştir. Bu bağlamda yakalama ve gözaltına alma kavramı ve şartları ile bu başvuru yoluna hangi durumlarda başvurulabileceği konusu ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

Yakalama, Gözaltına Alma, Gözaltı Süresi, Sulh Ceza Hakimliği, Sulh Ceza Hakimliğine Başvuru.

In this article, it has referred to the criminal judgeship to remedy against the arrest and detention process. This case, was regulated in the article of Code of Criminal Procedure 91/4. By this legal arrangement, it introduces judge assurance against those processes that restrict the freedom of people. In this context, the concepts of arrest and detention and conditions, together with a detailed discussion on those circumstances elaboration that apply, taken into consideration.

Arrest, Detention, Detention Time, The Criminal Judgeship, Refer to the Criminal Judgeship.

I. TARİHSEL GELİŞİM

Yakalama, gözaltına alma ve tutuklamaya karşı yargısal denetimin kaynağı çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bu konuda kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını sağlam temellere oturtan ilk belge, 1679 tarihli “Habeas Corpus Act” tır. Öyle ki, bugün kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına “Habeas Corpus Güvencesi” de denmektedir. Önemine istinaden Habeas Corpus Act'ın getirdiği güvencelere kısaca değinmek gerekir. Bu güvenceler şunlardır:

Habeas corpus, hukuka aykırı hürriyet kısıtlamalarına karşı Anglo Sakson hukuku tarafından geliştirilmiş son derece etkili bir kurum olmuştur. Habeas corpus emrinde, mahkeme, kişinin hürriyeti üzerindeki kısıtlanmanın derhal kaldırılmasını, aksi halde kısıtlama sebeplerinin sunulmasını ve kişinin kendi huzuruna çıkarılmasını emretmektedir. Habeas corpus usûlünün işlemeye başlaması için başvuran kişinin, mahkemeyi, kısıtlamanın hukuka aykırı olma ihtimalinin bulunduğuna ikna etmesi gereklidir. Mahkeme ikna olduğu takdirde habeas corpus emri verecek, hukuka aykırı olarak hürriyeti kısıtlandığı iddia edilen kişinin hürriyeti üzerindeki kısıtlamalar derhal kaldırılmadığı takdirde, bu kişi, kısıtlama gerekçesiyle birlikte, kısıtlayan görevli tarafından mahkemenin huzuruna çıkarılacaktır. Mahkeme, kısıtlamanın hukuka aykırı olduğuna hükmederse, sözkonusu kişinin derhal serbest bırakılmasını, hukuka uygun olduğuna karar verirse bir an önce muhakemenin başlamasını emretme yoluna gidecektir2.

1679 yılında İngiltere'de kabul edilmiş olan tüm bu haklar, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı açısından son derece önemli ve vazgeçilemez nitelik arzetmiştir. Habeas corpus güvencesi, etkisini Amerika'ya göç eden İngilizlerle birlikte Amerika Birleşik Devletlerine de taşımıştır. Bu nedenle, 17 Eylül 1787 tarihli Amerika Birleşik Devletleri Anayasası da, kamu yararı gereğince isyan ve işgal dışında habeas corpus güvencesinin hiçbir şekilde kaldırılamayacağını ifade etmiştir3.