Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Haksız Rekabet Yargılama Hukukunda İfa Amaçlı İhtiyati Tedbirler

Fulfillment-Oriented Measures in Unfair Competition Proceeding Law

Derya Keskinci

Medeni Usul Hukuku’nun amacı, bireylerin subjektif haklarının korunmasıdır. Haksız Rekabet ile Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku alanında etkin hukuki himaye, kural olarak ifa amaçlı ihtiyati tedbirler yoluyla sağlanabilecektir.

Haksız Rekabet Hukuku, Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku, İhtiyati Tedbirler, İfa Amaçlı İhtiyati Tedbirler, Etkin Hukuki Himaye.

The aim of law of civil procedure is to protect subjective rights of private individuals. In principle effective legal protection between unfair competition law and intellectual and industrial property law becomes reality by the way of fulfillment-oriented measures.

Unfair Competition Law, Intellectual and Industrial Property Law, Provisional Measures, Fulfillment-Oriented Measures, Effective Legal Protection.

GİRİŞ

Gelişen ekonomik ve ticari hayatta zaman her geçen gün daha önem kazanmaktadır. Haksız Rekabet Hukuku ile Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku’nda davaların uzun sürmesi, davacının açtığı davayı kazanmasını bile yetersiz bırakmaktadır. Bu nedenle haksız rekabete uğrayan veya hakkı ihlal edilen kişinin korunmasında ihtiyati tedbirlerin önemi artmaktadır. Bu çalışmanın birinci bölümünde ihtiyati tedbirlerin sadece teminat amacına yönelik olup olmadığını ve uyuşmazlığın esasının zamanından önce çözümlenmesi sorununu, ikinci bölümünde ise ifa amaçlı ihtiyati tedbirlerin haksız rekabet hukukundaki kabule şayan muhtevasını incelemiş bulunuyoruz.

I. İHTİYATİ TEDBİRLERİN TEMİNAT FONKSİYONU VE UYUŞMAZLIĞIN 
ESASININ ZAMANINDAN ÖNCE ÇÖZÜMLENMESİ SORUNU

Medeni usul hukukunun esas amacı, bireylerin subjektif haklarının korunmasıdır1. Gaul2, yargılamanın amacını, gerçeğin temel alınması suretiyle somut hakkın sağlanması olarak tarif etmiştir. Türk doktrininde, usulün birden fazla amacının olduğu belirtilmekle birlikte subjektif hakların himayesi ön plana çıkmaktadır. Bu durum hukuki korunmanın sonucudur3. Günümüzde en sık rastlanan görüş, özel hukukun tanıdığı hakların korunmasının medeni usulün amacı olduğudur4. Bireylerin devlet mahkemeleri aracılığıyla hukuki korunma isteme haklarına, adaletin sağlanması talebi veya adalet talebi adı verilmektedir. Adalet talebi, devleti, mahkemeler aracılığıyla hukuki himaye sağlama yükümlülüğü altında bırakır ve böylece subjektif haklar temin edilmiş olur. Adalet talebi mahkemelere başvurma imkanını sağladığı gibi, aynı zamanda etkin hukuki himayenin sağlanmasına da yöneliktir5.

Bireylere bizzat hak almayı yasaklayan ve cebri icra yetkisini elinde tutan devletin, adli mekanizmanın işletilmesi sırasında davaların uzun sürmesinden veya borçlunun fiilleri sonucu dava konusunun semeresiz hale getirilmesinden kaynaklanabilecek sorunları önleyecek tedbirleri alması gerekmektedir. Devlet, bu sorunları bertaraf etmek için kanunlarımızda, geçici hukuki himayenin klasik vasıtaları olarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirleri düzenlemiştir6. Geçici hukuki korunma anayasal bir hak olan ve hukuk devletinin esaslarından birini oluşturan adaleti sağlama talebine dayandırılmaktadır7. Geçici hukuki himaye tedbirlerinin ortak özellikleri; yargı organları tarafından verilmesi, her iki tarafça istenebilmesi, geçicilik, geçici hukuki himaye talebinin incelenmesinin basitliği, çabukluğu ve bağlayıcılığıdır8.