Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Şirketlerde Pay Sahibinin Sermaye Koyma Borcunu Yerine Getirmemesinin Sonuçları

The Consequences of Failure of Shareholders to Pay the Share Capital in Joint - Stock Corporations

Esra Karakan

Halen yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ve 1 Temmuz 2012 itibariyle yürürlüğe girmesi beklenen 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda pay sahiplerinin anonim şirketten ıskatı konusu düzenlenmiştir. Anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete karşı temel yükümlülükleri taahhüt ettikleri nakdi veya ayni sermaye koyma borcunu şirkete gerçekten ve fiilen getirmeleridir. Bu prosedür ayni sermaye koyma borcu bakımından, ilk önce taahhüt aşamasında bilirkişi tarafından bunların değerleri belirlendikten sonra ilgili sicillere şerh verilmesi, taşınmazların güvenilir bir kişiye tevdi edilmesidir. Şirketin tescilinin ardından ise bu değerler ilgili sicillerde şirket adına tescil edilecek, taşınırların zilyetliği ise yine anonim şirkete nakledilecektir. Nakdi sermaye koyma borçları bakımından prosedür ise, taahhüt edilen miktarın en az yüzde yirmibeşi tescilden önce ödenmesidir. Geri kalan sermaye, tescilden sonra yirmidört ay içerisinde ödenecektir. Iskat, anonim şirketlere hakim olan sermayenin korunması ilkesinin bir sonucudur. Iskat, özellikle pay sahibi bakımından, sahip olduğu paylarla ilişkisi tamamen sona erdiği için en ağır yaptırımdır. Iskatın pay sahibi, üçüncü kişiler ve şirket bakımından farklı sonuçları bulunmaktadır.

Pay Sahibi, Ayni Sermaye Koyma Taahhüdü, Nakdi Sermaye Koyma Taahhüdü, Iskat.

The dismissal of shareholders from joint-stock corporations has been enacted in Turkish Commercial Code numbered 6762 that is still in force and in New Turkish Commercial Code numbered 6102 that is expected to be in force as from July 1st, 2012. In joint-stock corporations, the main obligations of the shareholders towards the company are to bring the cash or the capital in kind they have undertaken as payable commitment to the company in fact and in specie. In terms of the capital in kind payable commitments, this procedure is first, the annotation to relevant records after their values have been determined by the experts during the undertaking process, handing over immovable properties to a firm person. In the wake of the registration of the company, these values will be recorded on behalf of the company in relevant records, the possession of the movables will be forwarded to the corporations. In terms of the cash payable commitments, the procedure is the payment of at least the % 25 of the stipulated amount before the registration. The rest of the capital stock will be paid after the registration in 24 months. Dismissal is a conclusion of the principle of the preservation of the capital stock which dominates the joint-stock corporations. Dismissal is the severest sanction, especially in terms of the shareholder as his relation to his shares absolutely ends. There are different conclusions of dismissal with regard to shareholder, third parties and the corporation.

Shareholder, Capital in Kind Payable Commitment, Cash Payable Commitment, Dismissal.

I. GİRİŞ

1 Temmuz 2012’ de yürürlüğe girmesi beklenen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (YTK), 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) gibi anonim şirketlerde pay sahiplerinin sermaye koyma borçlarını ve bu borcun yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımları düzenlemiştir. Anonim şirketler, sermaye şirketi olduklarından kuruluş amaçlarını gerçekleştirebilmelerinin tek yolu pay sahiplerinin şirkete taahhüt ettikleri sermayeyi ödemeleridir. Pay sahiplerinin bu sorumluluğu, doktrinde “tek borç ilkesi” olarak ifade edilmektedir1. Bu ilke, pay sahibinin hem ayni hem de nakdi sermaye koyma borcunu ifa etmesi ve kendisine başkaca borç yüklenememesi olarak açıklanabilir. YTK m. 480’ de bu ilkenin istisnalarına yer verilmiş, pay sahiplerine sermaye koyma borçları dışında konusu para olmayan ve belli zamanlarda tekrarlanan edimleri ifa yükümlülüğü de yüklenebileceğini belirtmiştir. Çalışmamız kapsamında pay sahiplerinin ayni ve nakdi sermaye koyma borcu, bu borcun yerine getirilmemesinin sonuçları ve özellikle pay sahibinin ıskat edilmesi üzerinde durulmuş, konu her iki Kanun’un ilgili hükümleri çerçevesinde izah edilmeye çalışılmıştır.

II. PAY SAHİPLERİNİN SERMAYE KOYMA BORCU VE İKİNCİL YÜKÜMLÜLÜKLER

Kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilen anonim şirketlerin (YTK m. 331), bu amaçlarını gerçekleştirebilmeleri, faaliyetlerini sürdürebilmeleri için pay sahiplerinin şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermayeyi şirkete getirmeleri gerekmektedir2. Anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete karşı temel yükümlülükleri taahhüt ettikleri nakdi veya ayni sermaye koyma borcunu şirkete gerçekten ve fiilen getirmeleridir. Zira ancak bu sayede sermayenin sağlanması ilkesi gerçekleştirilmiş olacak ve şirket amacına ulaşacaktır3. Pay sahiplerinin sermaye koyma yükümlülüklerinin kapsamının daraltılması veya genişletilmesi mümkün değildir. Bu kişiler, şirkete karşı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olarak sorumludurlar. Bu sorumluluk, tek borç ilkesi olarak ifade edilmektedir. Pay sahibinden bu yükümlülüğünü yerine getirmesi dışında başka bir şey istenemez4. Yeni Kanunda taahhüt edilen sermayenin tamamının ödenmesi konusunda şu an yürürlükte olan Ticaret Kanununa göre daha kesin ifadeler kullanılmış, şirketin kurulma aşamasında pay sahiplerinin yani kurucuların “sermayenin tamamını ödemeyi şartsız taahhüt ettikleri” belirtilmiştir (YTK m. 335/1). Taahhüdün bu şekilde şartsız olması aynı zamanda sermayenin şirkete ödenmesi anında da hiç bir şartın öne sürülemeyeceği anlamına gelmektedir5.