Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hizmet İlişkisinde Rekabet Yasağı Kaydının Yer İtibariyle Sınırlandırılması

The Location Specific Constraint of the Competition Prohibition in the Servi̇ce (Labor) Relationship

Özlem Tüzüner

Hizmet ilişkisi sona erdikten sonra işçinin rekabet etmeme borcu altına girmesi, sözleşmeye eklenecek bir kayıtla veya ayrı bir sözleşmeyle kararlaştırılabilir. Hizmet ilişkisi sona erdikten sonra, işçiye rekabet etmeme borcu yükleyen sözleşme veya kayıtlar, bir dizi şartlara bağlanmıştır. Bu şartlardan biri, rekabet yasağının yer itibariyle sınırlandırılmış olmasıdır. Aşağıda, doktrin ve içtihatlar ışığında bu konu değerlendirilecektir.

Rekabet Yasağı Kaydı, Rekabet Etmeme Borcu, Yer İtibariyle Sınırlama.

After the termination of the employee’s affiliation, the responsibility that employee will not compete can be decided by a separate contract or an addition of a clause to the labor contract. The clauses or the contracts that guaranties the worker not to compete after the termination of the work affiliationare bound to some validity conditions. The location specific constraint is one of these validity conditions. In light of the doctrine and jurisprudences, this topic will be examined in this article.

The Clause of Competition Prohibition, The Obligation of Not to Compete, The Location Specific Constraint.

I. ÇATIŞAN MENFAATLERİN SUNULMASI

Çalışma yaşamında, gerek Türk Borçlar Kanunu’nda1 düzenlenen hizmet ilişkilerinde, gerek İş Kanunu’nda2 düzenlenen iş ilişkilerinde, rekabet yasağı düzenlemelerine sıkça rastlanmaktadır3. Aslında işçi, sadakat borcu kapsamında, rekabet etmemekle yükümlüdür. Fakat söz konusu rekabet etmeme borcu, yalnızca hizmet sözleşmesi varlığını sürdürdüğü sürece geçerlidir. Sözleşme sona erdiğinde, işçinin sadakat ve dolayısıyla rekabet etmeme borçları da sona ermektedir. Buna karşılık, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet etmeme borcundan, yani rekabet yasağından bahsedebilmek için, geleceğe etkili rekabet yasağı öngören ayrı bir sözleşme bulunmalı ya da hizmet sözleşmesine bu hususa ilişkin bir kayıt (şart veya hüküm), kısacası rekabet yasağı kaydı (clause de non-concurrence; claused’interdiction de concurrence) eklenmelidir4.

Rekabet yasağı sözleşmeleri, bir taraftan, işverene kendi üretim, hizmet veya satış yöntemlerinin, ayrıca müşteri portföylerinin rakip firmalarca ele geçirilmesine karşı güvence sağlamakta; diğer taraftan, işçinin mezkûr işinin akabindeki çalışma yaşamında iş bulma imkânını azaltmaktadır5. İşletmeler, rakiplerinden geri kalmamak veya onları geçmek kaygısıyla, iş sır ve yöntemlerinin korunmasına önem vermektedir. Ancak mesleğin türünü, icra edileceği sektörü ve coğrafî alanı seçme hürriyeti, çalışma hürriyetinin kapsamındadır. Anılan iki zıt menfaat arasında denge kurulması, gerek kanun koyucuyu, gerek doktrin ve temyiz makamlarını meşgul etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, çalışma hürriyeti hükme bağlanmıştır (AY. m. 49). Söz konusu Anayasa hükmü şunu ortaya koymaktadır: rekabet yasağı sözleşmeleri, işçinin çalışma hürriyetinin, işçi aleyhine, işveren lehine sınırlandırılması anlamına gelir6. Fransız Hukuku’nda, rekabet yasağı kayıtları, çalışma hürriyetine sınırlama (restriction à la libertédutravail) şeklinde nitelendirilmektedir7. Fransız Yüksek Mahkemesi’nin 10 Temmuz 2002 tarihli kararıyla, rekabet yasağı kaydında, meslekî aktivitenin serbestçe icra edilmesi hakkının işçi aleyhine sınırlandığı hususu tekrar edilmiştir8.