Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Engelliler İçin Alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Tam Muafiyetli (İstisnalı) Aracın Mirasçıya Devrinde Ortaya Çıkan ÖTV ve Mülkiyete Dayalı Hukuki Sorunlar ve Öneriler

Legal Problems and Suggestions Based on EUTV and Property Arising in the Transfer of the Special Consumption Tax (EUTV) Fully Exempt Vehicle Purchased for the Disabled to the Heir

İbrahim Halil ŞUA

Bu çalışmanın amacı; ÖTV muafiyetli aracın, mirasçıya intikalinde yaşanan ÖTV ve mülkiyet sorunlarına değinerek çözüme yönelik öneriler getirmeye çalışmaktır. Bu kapsamda engelliye, yakını tarafından alınan aracın maliki engelli şahıstır. Aracın tescili kimin üzerindeyse hukuken araç onun olacaktır. Dolayısıyla bu aracın yakını tarafından engelliye bağışlandığı kabul edilmektedir. Aracın bedelini ödeyen mirasçı, taşıtın kendisi adına tescilini dava yoluyla talep edemeyecektir. Ancak aracın mülkiyetinin aidiyetinin tespitini talep edebilecektir. Bunun için öncelikle muris ile arasında inançlı bir sözleşmenin var olduğu kanıtlanmalıdır. İnançlı işlem gerekçesi ile araç mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, olmadığı taktirde sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği araç bedelinin iadesi taleplerini içeren terditli dava açmanın isabetli olduğu düşünmekteyiz. Bu davada muris ile mirasçı arasında yapılmış bir inanç sözleşmesi ile birlikte mirasçının araç bedelini ödediğine dair banka dekontları ya da benzeri belge varsa bu husus yazılı delil başlangıcı sayılmaktadır ve tanık dinletilebilmektedir. Bu durumda aracın güncel değerinin ödenmesi talepli dava açılabilmekte ve inançlı işlem iddiası yazılı delil ile kanıtlanabilmektedir. Ancak faturalar, makbuzlar vs. bu yazılı delili destekleyen ikinci derece delil olabilecektir.

Engelliler, Mülkiyet, ÖTV Muafiyetli Araç, Mirasçı.

The purpose of this study is to address the SCT and ownership problems experienced in the transfer of the SCT exempt vehicle to the heir and to try to provide suggestions for a solution. In this context, the disabled person is the owner of the vehicle purchased by his/her relative. Whoever owns the registration of the vehicle will legally own the vehicle. Therefore, it is accepted that this vehicle was donated by the relative to the disabled person. The heir who pays the price of the vehicle will not be able to request the registration of the vehicle in his/her name through a lawsuit. However, he will be able to request the determination of the ownership of the vehicle. For this, firstly, it must be proved that there is a faithful contract between the muris and the deceased. Determining that the ownership of the vehicle belongs to the plaintiff on the grounds of a fiduciary transaction, and if not, demanding the return of the vehicle price in accordance with the provisions of unjust enrichment we think it is appropriate to file a lawsuit. In this case, if there is a contract of faith between the muris and the heir, as well as bank receipts or similar documents indicating that the heir has paid the vehicle price, this issue is considered as the beginning of written evidence and witnesses can be heard. In this case, a lawsuit can be filed for the payment of the current value of the vehicle and the claim of faithful transaction can be proved with written evidence. However, invoices, receipts, etc. may be circumstantial evidence supporting this written evidence.

Disabled, Ownership, Excise Tax Exempt Vehicle, Heir.

GİRİŞ

Son yıllardaki ÖTV artışları, otomobil fiyatlarındaki olağanüstü artışlar, yine kasko ile trafik sigortası fiyatlarındaki artışlardan sonra ÖTV’siz araç almak önem kazanmıştır. %90 ve üzeri engellilerin yakını olanlar ÖTV ve Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) muafiyetli sıfır araç alabilmekte, yine aynı kişiler engelli yakını tarafından kullanılması ve engelli kişinin ortopedik engelli olması şartı ile yurt dışından özel tertibatlı araç getirtebilmektedir. 2024 yılının Ocak ayında ÖTV muafiyetli araç satışı, tüm araçların %46’sına tekabül etmekte, 2023 yılının yıllık ortalamasının ise yaklaşık %20’lere vardığı bilinmektedir.

Otomobillerden; motor hacmi, kullanım amacı, motor tipi ve satış bedeli gibi çeşitli kriterlere göre değişen oranlarda ÖTV alınır. Ancak, ülkemizde yaşayan engelliler için “ÖTV (II) Sayılı Liste Uygulama Tebliği” dikkate alınmaktadır. Tebliğe göre 2024 yılında engelliler, 1 milyon 591 bin 255 TL’ye kadar olan araçları ÖTV muafiyeti ile satın alabilmektedir. ÖTV muafiyeti, vücudunda belli bir oran üzerinde işlev kaybı olan engelli vatandaşların faydalanabileceği bir haktır.

Aracı satın alacak kişinin engeline göre farklı oranda ÖTV uygulanmaktadır. Eğer engelli vatandaşın engel oranı %90’ın üzerinde ise hiç ÖTV alınmaz, vatandaş bu vergiden tamamıyla muaf tutulur. %90’ın altında engel derecesi söz konusu ise uygulanacak olan vergi oranı ona göre değişir.

ÖTV Kanunu’nda, engelliler için uygulanan muafiyetin kapsamı belirtilmiştir. 4760 Sayılı ÖTV Kanunu’nun 7. maddesine göre, engellilik oranı %90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından satın alınan ve motor silindir hacmi 2.800 cm3’ü aşmayan sıfır km araçlar, ÖTV’den muaftır.

ÖTV muafiyetli araç hakkından, engellilik oranı %90 veya üzerinde olan yetişkin engelliler ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu’nda (ÇÖZGER) “Özel Koşul Gereksinimi Vardır (ÖKGV)” ibaresi bulunan 18 yaş altı engelliler ÖTV istisnasından yararlanabilirler.

Bununla birlikte engellilik oranı %90’ın altında olan engellilerden engelli sağlık kurulu raporunda “Sadece hareket ettirici aksamda özel tertibatlı taşıt kullanması gerekir.” değerlendirmesi bulunanlardan, ilk iktisabı yapılacak taşıtın hareket ettirici aksamında (debriyaj pedalı, fren pedalı, gaz pedalı ve/veya vites kolunda) tadilat yaptırılmasını gerektirecek nitelikte olan engelliler ÖTV istisnasından yararlanabilirler.

1. ÖTV MUAFİYETLİ ARAÇLARIN MÜLKİYETİNİN DEVRİ

ÖTV muafiyetli araçlar, satış fatura tarihinden itibaren 5 yıl boyunca satılamamakta ve devredilememektedir. Buna rağmen eğer aracın satılması isteniyorsa bu durumda satış işlemleri gerçekleştirilmeden önce aracın ÖTV tutarının ödenmesi zorunlu tutulmuştur.

ÖTV muafiyetinden yararlanan kişi, 5 yıllık süre içinde 2’nci bir araç satın alamamaktadır. Beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir. Ancak alınan araç, kaza veya doğal afet sebebiyle trafikten men olursa, 5 yıl dolmasa bile tekrar yeni bir hak doğmaktadır. İstisnadan yararlanılarak ilk satın alınan aracın, deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hurdaya ayrılması halinde, bu aracın ilk satın alma tarihinden itibaren beş yıl geçmemiş olsa dahi -aynı koşullarla- bir başka aracın ilk satın almasında da ÖTV istisnasından yararlanılabilecektir.

MTV Kanunu’nun istisnalar bölümünün c bendine göre engellilik dereceleri %90 ve üzerinde olan malul ve engelliler ile diğer engellilerin, durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtları MTV’den istisna edilmiştir. Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nda engelli ve malullerin iktisap ettikleri taşıtlara ilişkin bir istisna bulunmamaktadır.

Bu aracın ÖTV’siz devri isteniyorsa, engelli araç sahibi adına tescil edildiği tarihten itibaren üzerinden 5 yıl geçmesi gerekir. Ancak 5 yıl içerisinde devir yapılmak istenildiğinde ÖTV’si ödenmek zorundadır.

2. ÖTV MUAFİYETLİ ARACIN MİRASÇILARA DEVRİ

ÖTV indirimli aracı satın alan kişinin vefat etmesi halinde aracın hakları mirasçılara kalacak ve mirasçıların tümü araç üzerinde hak sahibi olacaktır. Ancak aracın kullanılması ve ileride satılması gibi bir düşünce varsa aracın bir mirasçı üzerine kayıt edilebilmesi için diğer mirasçıların söz konusu mirasçı lehine araç üzerindeki haklarından feragat ettiklerini bildirmeleri gerekir.

Murise ait veraset ilamını aldıktan sonra diğer mirasçıların, herhangi bir notere toplu veya münferit giderek söz konusu araç için intikalini istedikleri mirasçıya sadece bu araç hakkında miras hakkından feragat ettiklerine dair muvafakatname onaylatmaları gerekmektedir. Araç üzerindeki miras hakkından feragat olmasına özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Diğer mirasçıların araç üzerindeki miras hakkından feragat etmesinin ÖTV doğurmaması için engelli murisin sahibi olduğu bu araç dışında başkaca mal varlığının bulunması da gerekir. Murisin, araç dışında başka malı yok ve birden fazla mirasçı olmasına rağmen mirasçılardan sadece birisi adına tescil ettirilir ise ÖTV ödenir. Miras olarak ÖTV muafiyeti ile alınmış araç dışında, değeri araç değeri (engelli aracı için Türkiye Sigortalar Birliği web sitesindeki sigorta değeri dikkate alınıyor) ile uyumlu başkaca mal ve hakların da miras olarak kalması ve diğer mirasçıların bir mirasçı lehine araç üzerindeki mülkiyet hakkından ivazsız olarak feragatini gösteren belge ibraz edilir ise ÖTV ödenmez. Tek bir mirasçı varsa, terekenin birden fazla mal ve/veya haktan ibaret olup olmamasına bakılmaksızın, bu devir işlemi dolayısıyla ÖTV aranmaz.

Araç dışında, veraset ve intikal vergisi beyanında gösterilen başkaca mal ve hakların (muris adına açılmış olan banka hesabındaki paranın da ölüm tarihi itibariyle mevcut olması) miras olarak kalmasına rağmen bunların değerinin araç değeri ile uyumlu olmadığı halde (en az araç değeri kadar olması) araç mirasçılardan sadece birisi adına tescil ettirilir ise ÖTV doğar.

Diğer mirasçıların araç üzerindeki miras hakkından feragat dışındaki devirleri “veraset yoluyla intikal” olarak değerlendirilmez. Aracın devri halinde, taşıtın bu mirasçıya intikalinde vergilendirilmeyen kendi miras payına tekabül eden kısma ilişkin ÖTV’nin de ödenmesi gerekir.

Engelli kişi adına araç satın alındıktan sonra, henüz 5 yıllık süre dolmadan engelli kişinin vefat etmesi durumunda, aracın mirasçılara veya mirasçılardan sadece birisine intikal sürecinde ÖTV doğması dışında mülkiyete dair uyuşmazlıklar da çıkmaktadır.

4760 Sayılı ÖTV Kanunu’nun (15/2-a) maddesinde, veraset yoluyla intikaller hariç olmak üzere (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tâbi mallardan ilk iktisabında istisna uygulananların istisnadan yararlananlar dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte ÖTV alınacağı, ancak kanunun 7. maddesinin (2) ve (8) numaralı bentleri çerçevesinde istisnadan yararlananlar tarafından, bu istisnadan yararlanılarak iktisap edilen kayıt ve tescile tabi araçların 5 yıldan fazla kullanılarak elden çıkarılmaları durumunda bu hükmün uygulanmayacağı hükme bağlanmış olup, bu düzenleme ile ilgili usul ve esaslara yönelik açıklamalara ÖTV (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği’nin (IV/G) bölümünde yer verilmiştir. Buna göre, istisnadan yararlananların ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra satışı veya devrinde ÖTV aranmamaktadır. Ayrıca, söz konusu istisna kapsamında ilk iktisabı yapılan taşıtların, veraset yoluyla ÖTV uygulanmaksızın varislere intikal etmesi ve murisin istisnadan yararlandığı tarihten itibaren beş yıllık sürenin bitimine kadar varisler adına kayıt ve tescilli kalması koşuluyla satışı veya devrinde de ÖTV aranmamaktadır. Yani veraset yoluyla mirasçıya intikal eden taşıtın ilk iktisap tarihinden (satış faturasının düzenlendiği tarihten) itibaren 5 yıllık süre geçtikten sonra istisnadan yararlanamayanlara satışı veya devrinde de ÖTV aranmamaktadır.

Terekedeki diğer mallar orantılı değilse ÖTV doğar. Bu durumda 5 sene içinde tüm mirasçılar adına kayıtlı kalması gerekir ki ÖTV doğmasın. 5 yıl dolmadan aracın ÖTV muafiyeti olan bir başka kişiye satış yapılması halinde de ÖTV doğmayacaktır.

ÖTV istisnasından faydalanılarak alınan aracın ölünceye kadar bakma sözleşmesine istinaden aracın devrinde de ÖTV ödenecektir. 4760 Sayılı ÖTV Kanunu’nun (15/2-a) maddesinde, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan, veraset yoluyla intikaller hariç ilk iktisabında istisna uygulananların istisnadan yararlananlar dışındakilerce iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte ÖTV alınacağı; ancak kanunun (7/2) maddesi çerçevesinde istisnadan yararlananların bu istisnadan yararlanarak iktisap ettikleri kayıt ve tescile tabi malları 5 yıldan fazla kullanarak elden çıkarmaları durumunda bu hükmün uygulanmayacağı hüküm altına alınmış olup, söz konusu hükmün uygulama usul ve esaslarına ilişkin açıklamalar ise ÖTV (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği’nin (IV/G) bölümünde yapılmıştır. Bu çerçevede, ÖTV Kanunu’nun (15/2-a) maddesi gereğince, ilk iktisabında istisna uygulanan kayıt ve tescile tabi bir taşıtın, doğrudan veraset yoluyla intikaline bağlı olarak mirasçı/mirasçılar adına kayıt ve tescil edilmesi safhasında, bu intikal işlemi nedeniyle ÖTV aranmamaktadır. Düzenleme şeklinde bir vasiyetname yoluyla devirde de ÖTV aranmaktadır.

Murisin sağlığında herhangi bir alacağa mahsuben aracın üzerine rehin konulması halinde murisin 5 sene dolmadan vefatı durumunda ipotek borcu nedeni ile araç için itiraz eden mirasçıların mal varlığına da gidilebileceğinden ya noterde aracı devretmeyi kabul edeceklerdir ya da neticeten araç için para ödeyen mirasçı, alacağına mahsuben icradan aracı satın alabilecektir. İpotek masrafının fazla olacağı düşünülüyorsa muris hakkında sağlığında icra takibi başlatılıp araca haciz koymak da bir seçenek olarak değerlendirilebilir.

Aracın izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) ile satılması durumunda ÖTV’den muaf olduğu ve ihale alıcısı tarafından ÖTV ödeneceği belirtilerek satış yapılır. Alıcı ÖTV’yi tescil aşamasında öder. Aracın trafik kaydında ÖTV muafiyet şerhi olduğundan ihaleden alan kişi mecburen ÖTV’yi ödeyecektir. Bununla beraber satıştan önce 5 yıl dolarsa ihaleden alacak kişi ÖTV ödemeyecektir.

Muris ve tüm mirasçıların katılacağı yazılı bir miras taksim sözleşmesi yapılmak suretiyle murisin vefatı ile birlikte aracın mirasçılardan birine intikal edeceği kararlaştırılabilir. Bu bir inançlı işlem olarak kabul edilebilir. Ancak diğer mirasçılar araç üzerindeki feragat haklarını noterden vermedikleri takdirde yine ÖTV doğacaktır. Aracın ilk iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mirasçıların birbirlerine bağış ya da devir yapması halinde de ÖTV doğar.

ÖTV Kanunu’na göre aldığınız miras (veraset) yoluyla intikaller hariç olmak üzere, ilk iktisabı ÖTV’den istisna olarak gerçekleştirilenlerin, istisnadan yararlanamayan bir kişi veya kuruma devredilmesi halinde, bu devir sonrasında adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, ilk iktisaptaki matrah üzerinden, satış veya devir sonrası yeni kayıt ve tescil tarihindeki orana göre, bu tarihte tarh (hesaplanması) ve tahakkuku (borçlanması) yapılarak ÖTV tahsil edilir.

%90 ve üzeri engellilik durumunda vasinin ehliyetinin olması koşulu ile araç tescil işlemi vasi adına gerçekleştirilmesi durumunda atanan vasinin aracı kendi adına alma hakkı olabilir. Bu durumda kısıtlının ölümünde dahi ÖTV ödenmeyecektir.

Aracı üstüne almak isteyen mirasçının, miras sebebiyle istihkak davası açması mümkün değildir. Zira bu dava ancak mirasın açılmasından sonra mirasçının fiilen zilyetliğini elde edemediği tereke değerleri için açılabilir.

Engelliye, yakını tarafından alınan aracın maliki engelli şahıstır. O araç, engellinin şahsi aracıdır. Aracın tescili kimin üzerindeyse hukuken araç onundur. Bu aracın yakını tarafından engelliye bağışlandığı kabul edilir. Aracın bedelini ödeyen mirasçı, taşıtın adına tescilini dava yoluyla talep edemez. Sadece aracın mülkiyetinin aidiyetinin tespitini talep edebilir. Bunun için öncelikle muris ile arasında inançlı bir sözleşmenin var olduğu kanıtlanmalıdır. İnançlı işlem gerekçesi ile araç mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, olmadığı taktirde sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği araç bedelinin iadesi taleplerini içeren terditli dava açmanın isabetli olduğunu düşünüyoruz.

Keza Yargıtay’a göre de araç mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti talep edilebilir.1 Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 15.11.2018 gün 2016/13845 Esas ve 2018/7035 Karar sayılı ilamına göre;