Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tebliğ Mazbatasının Gerçeğe Aykırılığının İleri Sürülmesi ve İspatı

Allegation of the Inaccuracy in the Notice Paper and Its Refutation

Cengiz Serhat KONURALP, Mehmet Ünsal CANDEMİR

Tebliğ mazbatası, tebliğ işleminin belgelendirme unsurunu sağlamakta olup resmî belge niteliğindedir. Kural olarak tebliğ mazbatasının içeriği doğru kabul edilmekle birlikte, mazbatadaki kayıtların bir şekilde gerçekle bağdaşmaması söz konusu olabilir. Böyle bir durumda mazbataya itibar edilmesi mümkün olmayacaktır. Tebliğ mazbatasının gerçeğe aykırılığı muhtelif şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Bazı durumlarda mazbatadaki kayıt hatalı olarak gerçeğe aykırı doldurulabilir. Ancak mazbatadaki imzanın atfedilen kişiye ait olmaması ya da mazbata içeriğinin kasıtlı bir biçimde gerçeğe aykırı şekilde tanzimi halinde mazbatanın sahteliğinden bahsedilecektir. Mazbatadaki gerçeğe aykırılığın niteliği, sonuçları bakımından önem arz etmektedir. Mazbatanın gerçeğe aykırılığı, muhatap tarafından ileri sürülmelidir. Kural olarak, gerçeğe aykırılık, usulsüz tebligata sebebiyet verecek olup gerçeğe aykırılığın da bu minvalde dermeyan edilmesi gerekmektedir. Bunun dışında mazbatanın ayrı bir tespit davasına konu edilmesi de başka bir tartışma konusudur. Tebliğ mazbatası resmî belge hüviyetinde bulunduğundan mazbatanın aksini ispat için kural olarak her türlü delile başvurulması caizdir. Ancak, ispat faaliyeti bakımından delil türlerinin işlevselliğinin de ayrıca değerlendirilmesi doğru olacaktır.

Tebligat, Tebliğ Mazbatası, Gerçeğe Aykırılık, Sahtelik, Resmî Belge.

The notice paper which is an official record ensures the element of documentation for the notification. In principle, the content of the notice paper is considered correct. However, the records may be somehow inaccurate. In that case, the notice paper may not be respected. The inaccuracy in the notice paper may be occur in various manners. In some instances, the records might be fulfilled incorrect by mistake. On the other hand, the notice paper may be intentionally falsified by means of imitated signature or manipulation of the content and that leads the forgery of the notice paper. In any event, the dimension of the inaccuracy is important in respect to its consequences. The inaccuracy of the notice paper has to be alleged by the respondent. As a rule, the inaccuracy causes inadequate notification and the inaccuracy must be alleged accordingly. Besides, the forgery may arguably be alleged by means of a private declaratory action. As the notice paper is an official record, as a rule, its contradiction may be proved by any kind of evidence. Saying that, the functionality of evidence shall be discussed within the scope of the refutation of the notice paper as well.

Notice, Notice Paper, Inaccuracy, Forgery, Official Record.

I. Giriş Mahiyetinde: Tebliğ Mazbatası

Tebliğ işlemi bilgilendirme ve belgelendirme olmak üzere iki temel unsurdan oluşmaktadır. Bilgilendirme, tebligatın maddi unsurunu teşkil etmektedir. Belgelendirme, yani bilgilendirme işleminin kanunun öngördüğü biçimde, resmî olarak tevsik edilmesi ise tebligatın şekli unsurudur.1 Bu iki unsurdan birisinin mevcut olmaması halinde tebliğ işleminden söz edilemez, başka bir deyişle tebliğ yokluğu söz konusu olur.2

Belgelendirme unsurunun varlığından bahsedilebilmesi için belgelendirmenin Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuatın öngördüğü çerçevede tebliğ işlemine uygun bir biçimde yapılması gerekmektedir. Belgelendirmenin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.199’daki tanıma uyan herhangi bir belge ile gerçekleştirilmesi mümkün değildir; çünkü tebligat hukuku yönünden belgelendirme tebligat mevzuatında öngörülen çerçevede yazılılığı şart koşmaktadır. Nitekim bundan dolayı, faks, fotokopi alımı, elektronik posta ya da kısa mesaj yoluyla tebligat yapılması kabule şayan değildir. Bu vasıtalarla gerçekleştirilen işlem Kanun’un aradığı şekilde belgelendirme unsurunu taşımayacağından yoklukla maluldür.3

İşte, tebliğ işleminin tevsikini yani belgelendirme unsurunu sağlayan temel belge tebliğ mazbatasıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu (TebK) m.23/1 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in4 (TebYön) 35/1. maddesi bu hususu “Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir (belgelendirilir)” şeklinde ifade etmiş ve akabinde tebliğ mazbatasının içeriğinin ne şekilde oluşturulması gerektiğini açıkça göstermiştir.

Bu halde tebliğ mazbatası, tebliğ işlemini taşıyan iki kolondan bir tanesidir. Buna göre kural olarak tebliğ mazbatası yoksa tebligat da yoktur diyebiliriz.5 Ancak bazı istisnai hallerde, ezcümle tebligatın vasıtasız olarak gerçekleştirildiği celse esnasında veya kalemde tebligat (TebK m.36), avukat katiplerine ve stajyerlerine tebligat (TebK m.37) ve vekillerin birbirlerine tebligat yapması (TebK m.38) hallerinde tebliğ mazbatası düzenlenmemektedir. Kanunda yer alan bu hallerde, tebliğ işlemi yazılı olarak tespit edilmekle beraber tebliği çıkaran mercii ile muhatap arasında vasıta olan üçüncü bir kişi (tebliğ memuru) mevcut olmadığından tebliğ mazbatasının düzenlenmesine lüzum görülmemiştir. Bir diğer istisna olan ilanen tebligatta (TebK m.28-29; TebYön m.48-52) da tebliğ işlemi ilan metni yoluyla tevsik edilmekte olup, işlemin niteliği gereği tebliğ mazbatası tanzim edilmemektedir. Kaldı ki ilanen tebligatta esasında “farazi bir tebliğ” işlemi gerçekleştirilmektedir.6

Tebliğ mazbatasının düzenlemesi zorunluluğuna dair diğer bir istisna ise çok daha geniş kapsamlı bir uygulama alanı olan elektronik tebligattır. Esasında elektronik tebligat yolunda da bilgilendirme ve belgelendirme (ve ayrıca teslim) temel unsurlardır [Elektronik Tebligat Yönetmeliği7 (ETY) m.4/1-a]. Bunun yanında belgelendirme tebliğ mazbatasıyla değil, ETY m.12’de belirtilen “delil kaydı” ile sağlanmaktadır.8

Tebliğ mazbatası tebliği çıkaran merci ve tebliği gerçekleştiren memur tarafından tanzim edilmektedir (TebYön m.35/4). Tebliğ memurunun mazbatanın düzenlenmesinde aslî nitelikte bir rolü vardır. Nitekim yukarıda belirttiğimiz, tebliğ mazbatasının düzenlenmeyeceği müstesna durumlarda tebliğ memuruna rol biçilmemiştir. Bunun yanında tebliğ mazbatasının düzenlenmesinde tebliğ evrakını alan kişinin yani başta muhatap olmak üzere muhatap yerine tebellüğe yetkili kişi ya da tebliğ engeli nedeniyle tebliğ evrakını kabule mecbur olan kişilerin (TebK m.21/3) de katılımı aranmaktadır. Zira tebliğ evrakını teslim alanın imzası, tebliğ mazbatasının zorunlu unsurlarındandır (TebK m.23/9; TebYön m.35/1-ğ). Esasında bu husus da elektronik tebligat ile klasik vasıtalı tebligat arasındaki farklardan birisidir. Zira elektronik tebligatta muhatap ya da tebliğ evrakının teslim edildiği kişinin katılımı aranmaksızın belgelendirme işlemi yapılabilmektedir.9

Mazbata ile tebliğ memuru arasındaki bu düzenleme ilişkisi ve muhatap ya da diğer ilgililerin mazbatanın düzenlenmesine katılım zorunluluğu konumuz açısından son derece önemlidir. Zira tebliğ mazbatasının aksinin ileri sürülmesi tebliğ memuru ve/veya diğer ilgililerin mazbatada yer alan beyan ve bilgilerine karşı konulmasını gündeme getirmektedir.

TebK m.23 ve TebYön m.35’te açıkça belirtildiği üzere tebliğ mazbatasının temel işlevi tebliğ işleminin; yani muhataba Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuata uygun şekilde yapılan bildirimin, belgelendirilmesidir. Bu belgelendirme esas itibarıyla tebliğ konusunu, tebliğ işleminin kim tarafından (tebliği çıkaran merci ve tebliğ memuru), kime (muhatap/muhatap yerine tebellüğe yetkili kişi), ne zaman (tarih ve saat), nerede, ne şekilde yapıldığını; tebliğin yapılamaması durumunda bunun sebebini göstermeye yönelmektedir.

Mazbata, elektronik tebligat hariç tutulduğunda tebliğ işleminin gerçekleştirildiğini gösteren yegâne belgedir.10 Bu belgelendirme işleminin kanuna uygun şekilde gerçekleştiğinin kabulü için mazbatanın TebK m.23 ve TebYön m.35’te belirtilen unsurların tamamını içermesi gerekmektedir. Hatta tebliğ işleminin önemine binaen, tebliğ mazbatasının ve diğer tebliğ evrakının düzenleneceği kâğıdın dahi matbu olarak özel bir şekilde tayin edildiği görülmektedir (TebYön m.35/3). Buna göre tebliğ mazbatasının temel işlevi tebliğ işleminin resmî olarak tevsiki11 ve ispatıdır.

Tebliğ mazbatasının tebliğ işleminin ispatı yönünden biri olumsuz diğeri olumlu iki işlevinden bahsedebiliriz. Olumsuz işlevi açısından; tebliğ mazbatasından tebliğin usulsüzlüğünün (TebK m.32) ve hatta yokluğunun anlaşıldığı durumlarda, bilhassa mazbatanın eksik doldurulması halinde, tebligatın usulüne uygun yapıldığının harici başka bir delil yoluyla ispatı mümkün değildir.12 Nitekim tebliğ mazbatasının eksik doldurulması başlı başına usulsüz tebliğe (hatta eksikliğin niteliğine göre tebliğ yokluğuna) sebep olacaktır.13 Böyle bir durumda mazbatadan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılırken tebliğin usulüne uygun yapıldığının ileri sürülmesi söz konusu olmayacaktır. Bunun dışında, tebliğ mazbatası düzenlense bile ilgili dosyada bulunmuyorsa yani sonradan ortadan kaybolmuşsa dahi işlemin mazbata dışında başka bir kayıtla bilhassa PTT’nin elektronik kayıtlarına itibarla ispatlanması da mümkün değildir.14

Belirtmek gerekir ki usulsüz tebliğ halinde muhatabın tebligatı öğrendiği tarihin aksinin ispatı meselesi ile usulsüz tebligata işaret eden tebliğ mazbatasının aksinin ispatlanamamasını karıştırmamak gerekmektedir. Usulsüz tebligat halinde muhatabın öğrenmeye dair beyanının aksinin ileri sürülmesi (karş. TebYön m.53/3)15 durumunda tebligatın usulüne uygun olduğu değil, usulsüz tebligatın muhatabın beyan ettiğinden önceki bir tarihte öğrenildiği ve bu tarih itibarıyla geçerli hale geldiği ispatlanmaya çalışılmaktadır.

Öte yandan, tebliğ mazbatası tebliğ işleminin usulüne uygun yapıldığını tevsik ediyorsa bu halde mazbata tebliğ işleminin usulüne uygun yapıldığını gösterir bir delildir. Mazbatanın olumlu işlevi olarak ifade edebileceğimiz bu durumda ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.7/2 ve HMK m.190/2 uyarınca aksi kanıtlanıncaya kadar tebliğ işleminin, mazbatada gösterildiği şekilde gerçekleştirildiği kabul edilecektir. Böylece usule uygun tanzim edilmiş mazbata, usulüne uygun bir şekilde yapılmış tebliğin kim tarafından, kime, nerede ne zaman ve ne şekilde yapıldığını tevsik etme işlevini haizdir.