Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa Sosyal Haklar Komitesi Kararları Karşısında, Geçersiz Fesih Nedeniyle Çalışılmayan Süre İçin Doğmuş Bulunan Ücret ve Diğer Hakların Ödenmesinde En Çok Dört Aylık Süre Sınırının Değerlendirilmesi

The Evaluation of Maximum Four Months Time Limit for the Reimbursment of the Wages and Other Rights Deserved Without Working Because of Invalid Termination in Relation to the Conclusions of European Committee of Social Rights

Zeynep Şişli

Avrupa Sosyal Şartı denetim organı Sosyal Haklar Komitesi kararları ile geçerli sebep olmaksızın iş sözleşmesi feshedilen işçinin, işten çıkarıldığı tarih ile feshin geçersizliğine kesin olarak karar verildiği ya da işe alındığı tarih arasındaki süre için maddi kayıplarının karşılanmasının uygun olacağı belirtilmektedir. 4857 sayılı yasa 21/3.maddesinde işe iade edilen işçinin, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının, en çok dört aya kadar ödeneceği düzenlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklerle ilgili uluslararası bir sözleşme olan Avrupa Sosyal Şartı’nın denetim organı Sosyal Haklar Komitesi içtihatları karşısında, İş Kanunu 21/3.maddesinde yer alan süre sınırının hukuksal olarak tartışılmasıdır. Teorik kaynakların incelenmesi yöntemiyle yapılan çalışmada, öncelikle iş güvencesinin, sosyal devlet ilkesi ve çalışma hakkı temelinde anlamına değinilmekte, ardından 158 sayılı ILO sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı ve 4857 sayılı yasada, geçersizliğine karar verilen fesih sonucu uğranılan zararın telafisi ile ilgili düzenlemeler, ilgili Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte irdelenmekte, özellikle Avrupa Sosyal Şartı’nın uygulanmasının denetim organı Avrupa Sosyal Haklar Komitesi’nin kararları ışığında hukuka aykırı süre sınırının İş Kanunu 21/3.maddesinden yasama ya da yargısal denetim yolu ile çıkarılmasının hukuken gerekli olduğu sonucuna varılmaktadır.

İş Güvencesi, 4857 sayılı İş Kanunu 21/3.maddesi, Boşta Geçen Süre Ücretinin Ödenmesi, Süre Sınırı, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi Kararları.

European Committee of Social Rights concludes that employees dismissed without valid reason must be granted adequate reimbursement of financial losses incurred between the date of dismissal and the decision of the appeal body or reinstatement, as a supervisory body of Europen Social Charter. It is regulated with the article 21/3 of Labour Law No.4857 that the wages and other rights of the employee deserved without working because of invalid termination should be paid but no more than four months when decided of the employee to be reemployed by court. The aim of this study is to discuss if the time limit regulated by article 21/3 of Labour Law is legally appropriate in the relation of the Conclusions of European Committee of Social Rights of European Social Charter which is an international agreement duly put into effect about fundamental rights and freedoms. In this study, basing on the review of theoritical sources, the conception of employment security is mentioned on the basis of social state and right to work at first, the rules about the reimbursement of the losses as a result of the invalid termination regulated in ILO Convention No.158, European Social Charter and Labour Law No.4857 regarding with Constitutional Court Decision are examined afterwards, and it is concluded that taking “time limit” out of the article 21/3 of Labour Law through legislation or judicial review is a legal necessity because of being against to law especially in the light of the conclusions of European Committee of Social Rights at last.

Employment Security, Labour Law No.4857 article 21/3, Reimbursement of the Wages Deserved Without Working, Time Limit, Conclusions of European Committee of Social Rights.

GİRİŞ

İşçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli bir sebep olmaksızın sonlandırılmasının hukuki denetimi olarak tanımlanabilecek olan “iş güvencesi”, en temel sosyal haklardan olan “çalışma hakkı” nın iş sözleşmesi alanında somut bir karşılığı olarak, uluslararası sözleşmeler ile düzenlenmiş bağımsız bir haktır. Uluslararası belgelerde, işverenin hukuken kabul edilebilir bir geçerli sebep olmaksızın iş sözleşmesini feshettiği tespit edildiğinde, bu sebeple işçinin uğradığı zararların telafisi de öngörülmektedir. İşçinin geçersiz fesih sonucu uğradığı zararlar kapsamında, işe iade kararı ile devam etmesi öngörülen iş sözleşmesi çerçevesinde, çalıştırılmadığı sürede mahrum kaldığı ücret ve hakları da bulunmaktadır. Türk hukukunda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları” başlıklı 21. maddesi 3. fıkrası hükmü ile, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshinin mahkemece geçersiz bulunarak, işçinin işe iade edildiği durumda, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için doğmuş bulunduğu kabul edilerek işçiye ödeneceği düzenlenen ücret ve haklar “en çok dört aya kadar” ibaresi ile sınırlandırılmaktadır. Maddenin altıncı fıkrası ile bu fıkranın da sözleşmelerle hiçbir surette değiştirilemeyeceği ve aksine sözleşme hükümlerinin geçersiz sayılacağı düzenlenmektedir. Basın İş Kanunu 6. madde son fıkrasında, İş Kanunu’nun 18-21. maddelerinin kıyasen uygulanacağı düzenlenmekle, basın işçileri de iş güvencesi hükümleri kapsamında, aynı süre sınırına tabi bulunmaktadır.

Özellikle yargılama süresinin uzaması ile işçinin mağduriyetine yol açan bu sınırlandırmanın hukuka uygunluğu, gerek yargı kararları, gerek öğretide tartışma konusu olmuş, ancak anayasal itiraz sonucu verilen Anayasa Mahkemesi kararı ile iptali istemi reddedilmiştir. Türkiye’nin kabul ettiği ve usulüne göre onaylanarak yürürlüğe giren uluslararası sözleşme hükümlerinin, mevzuat ve uygulama açısından dikkate alınması gereken denetim organlarının karar ve değerlendirmeleri çerçevesinde ele alındığında, işçinin mahkeme kararı ile geçersizliği tespit edilen fesih sebebiyle çalıştırılmadığı sürede hak kazandığı kabul edilen ücret ve diğer haklarının ödettirilmesinde sürenin sınırlandırılması, hakkın özünü olumsuz etkileyen bir hak ihlali olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmanın amacı, “boşta geçen süre ücreti” olarak kısaca ifade edilen ve feshin geçersizliği kararının yasal sonuçlarından olan bu hakkın “en çok dört aylık süre” ile sınırlandırılmasının hukuka aykırılığına, Avrupa Sosyal Şartı Denetim organı Sosyal Haklar Komitesi’nin konu ile ilgili kararları da göz önüne alınarak dikkat çekilmesi ve kanun hükmündeki uluslararası sözleşmedeki taahhüt gereği, işçinin feshin geçersizliğine bağlı zararlarının tam karşılanabilmesi için “en çok dört aya kadar” ibaresinin 4857 sayılı yasa 21/3. maddeden çıkarılmasının gerekli olduğunun vurgulanmasıdır.1

Bu amaçla öncelikle, Anayasal sosyal devlet ilkesi ve çalışma hakkı temelinde iş güvencesi kurumuna değinildikten sonra, iş sözleşmesinin keyfi sonlandırıldığı yargı kararı ile tespit edilen işçinin işe iadesi yanı sıra diğer haklarının korunması ve zararlarının telafisine ilişkin, ulusal düzeyde İş Kanunu’ndaki düzenlemenin dayanağı olan 158 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı kapsamında “boşta geçen süreye ilişkin haklar” ile ilgili düzenlemeler, Türk iş hukukundaki düzenleme ve Anayasa Mahkemesi kararının irdelenmesi ile uluslararası sözleşmelerin denetim organlarının örnek karar ve değerlendirmeleri çerçevesinde, sonuç olarak sınırlamanın hakkın özünü ihlal eden niteliğine dikkat çekilerek, bu noktada sıklıkla sorgulanan, yargılamanın yasada öngörülen sürede bitirilememesinin sonucu işverenin yükümlülüğünün artırılmasının ne denli hukuka uygun olacağı ile ilgili de değerlendirme yapılarak öneriler geliştirilmeye çalışılacaktır. Çalışma, hukuki belgeler, yargı ve denetim organlarının karar ve değerlendirilmeleri ile öğretide yer alan görüşlerin incelenmesi yöntemi ile yapılmıştır. Çalışmada, işverence yapılan feshin geçersizliğinin hukuksal sonuçları, “çalışılmadan geçen sürede doğan ücret ve hakların ödettirilmesi” ve esas olarak “en çok dört aylık süre ile sınırlandırılması” ile sınırlı ele alınmıştır.