Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Dolandırıcılık Suçunun Sigorta Bedelini Almak Maksadıyla İşlenmesi

Committing the Crime of Fraud with the Intention of Obtaining the Insurance Amount

Korhan YEĞRİM

Sigorta konusu üzerinde hileli davranışlarda bulunmak suretiyle sigorta şirketinden sigorta bedeli adı altında menfaat temin edilmesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen dolandırıcılık suçunun nitelikli halini oluşturmaktadır. Bu suç sigorta bedelinin sigorta şirketi zararına failin ya da üçüncü kişinin lehine yarar elde edilmesiyle tamamlanır. Sigorta dolandırıcılığı, kanuni tanımda bir neticenin arandığı zarar suçudur. Bu suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ya da bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi cezanın arttırılmasını gerektiren bir neden olarak öngörülmüştür. Bu suç için cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi bir sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerine yer verilmiştir. Çalışmamızda, dolandırıcılık suçunun sigorta bedelini almak maksadıyla işlenmesi ceza hukukuna özgü sistematik çerçevesinde ele alınmıştır. Bu suçun hukuki konusunun malvarlığı ve/ya irade özgürlüğü olması, tüzel kişilerin bu suçun mağduru olabilme durumu, failin ya da üçüncü kişinin elde edeceği menfaatin haklı olması halinde suçun işlendiğinin kabulü, hile unsurunun objektif olarak kandırmaya elverişli olup olmadığı, icra hareketlerinin ne zaman başlayacağı hususları tartışmalıdır. Tartışmalı olan hususlar, öğreti ve güncel Yargıtay içtihatları ışığında ele alınmış ve bu konuda çözüm önerileri sunulmuştur.

Sigorta Dolandırıcılığı, Hile, Sigorta Ettiren, Sigortacı, Sigorta Bedeli.

Obtaining benefits from the insurance company under the name of insurance price by fraudulent behaviour on the insurance subject constitutes the qualified form of the crime of fraud stipulated in the Turkish Criminal Code No. 5237. This crime is completed by obtaining benefit in favour of the perpetrator or a third party at the expense of the insurance company. Insurance fraud is a loss crime for which a result is sought in the legal definition. The commission of this offence by three or more persons together or within the framework of the activities of an organisation is foreseen as a reason for increasing the penalty. For this offence, effective remorse provisions are included as a personal reason for a reduction in the penalty. In our study, the commission of the offence of fraud with the intention of obtaining insurance proceeds is discussed within the framework of the systematic framework specific to criminal law. It is controversial whether the legal issue of this offence is property and/or freedom of will, whether legal entities can be the victim of this offence, whether the offence is committed if the benefit to be obtained by the perpetrator or the third party is justified, whether the element of deception is objectively suitable for deception, and when the enforcement actions begin. The controversial issues are discussed in the light of the doctrine and the current case law of the Court of Cassation and solutions are presented.

Insurance Fraud, Fraud, Insured, Insurer, Insurance Price.

GİRİŞ

Dolandırıcılık sözcüğü kelime anlamı olarak “bir kimsenin saflığından faydalanarak ve onu kandıracak şekilde hileler yaparak hataya düşürüp o kimsenin veya başkasının zararına kendisi veya başkası için menfaat elde etmek” manasına karşılık gelmektedir1. Bir kimseyi aldatarak parasını veya malını elinden almak anlamına gelen dolandırmak faaliyetinin dolandırıcı tarafından icra edilmesi de dolandırıcılık olarak nitelendirilmektedir2.

Dolandırıcılık suçunun3 kökeni Roma hukukunda dolandırıcılığı da kapsayan ve XII Levha Kanunları’nda yer alan “furtum” kelimesine dayanmaktadır. Furtum sözcüğü “bir malın veya kullanılmasının veya zilyetliğinin hileli bir şekilde ve kazanç gayesiyle elde edilmesidir” şeklinde tanım ile hırsızlık suçundan başka güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarını da kapsamaktaydı4. Bugünkü anlamda dolandırıcılık suçuna en yakın kavram hile ve aldatma davranışıyla işlenen “stellionatus” isimli suç tipidir5. Dolandırıcılık suçu günümüzdeki anlamıyla bir suç tipi olarak ilk kez 1858 tarihli Ceza Kanunname-i Hümayun’un 233. maddesinde yer almıştır6. Cumhuriyet’in ilanından sonra ise, 1889 sayılı İtalyan Zanerdelli Ceza Kanunu’ndan iktibas edilen 1926 tarihli 765 sayılı mülga Ceza Kanunu’nun (ETCK) 503 maddesinde dolandırıcılık suçunun basit haline 504. maddesinde ise nitelikli hallerine yer verilmiştir7.

1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 157. maddesinde dolandırıcılık suçunun temel şekli, 158. maddesinde ise sigorta bedelini almak maksadıyla işlenen dolandırıcılığın da dahil olduğu nitelikli hallere yer verilmiştir. ETCK’nın 503. maddesinde yer verilen dolandırıcılık fiili ile TCK’nın 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçu arasında en belirgin fark; ETCK’da suçun maddi unsurunu oluşturan davranışı tanımlamak için “bir kişiyi kaldırabilecek nitelikte hile ve desiseler yaparak hataya düşürmek” ibaresi kullanılmış iken, TCK’nın 157. maddesinin kanuni tanımında “hileli davranışlar yaparak bir kimseyi aldatmak” ibaresine yer verilmiş olmasıdır. Kanun koyucu yeni düzenleme ile desise kavramına tipiklikte yer vermemiştir8.