Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Üçüncü Kişi Lehine Meşru Müdafaa Kavramına İlişkin Türk ve Amerikan Hukuku Perspektifinden Bir Değerlendirme

An Assessment About Defense of Others Concept in the Turkish and American Law Perspective

Meşru müdafaadan bahsettiğimizde devlete ait olan güç kullanma yetkisinin belirli şartlar altında bireylere bırakılması anlaşılacaktır. TCK m.25’e göre: “Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez”. Bu kapsamda hukuk üçüncü kişiler için savunma hareketi yapılmasına da izin vermiştir. Konu Türk ve Amerikan hukuku bağlamında incelenmiştir. Konuya ilişkin yaklaşımlar değerlendirilmiş, üçüncü kişi kavramından ne anlaşılması gerektiği tartışılmıştır.

Savunma, Diğer Kişi, Cenin, Yakınlık, Yaklaşımlar.

When we are talking about necessary defense it can be understood that the government shares the sword. According the Turkish Criminal Code Article 25: “No punishment is given to an offender who acts with immediate necessity, according to the prevailing conditions, to repulse or eliminate an unjust assault against his or another person’s rights, of which the recurrence is highly expected”. In this context, the rule of law has also allowed defense of others. This subject was analyzed within the context of the Turkish and American law. Approaches were evaluated about the topic, it was discussed that what we should understand the concept of others.

Defense, Other Person, Fetus, Relationships, Approaches.

I. Genel Olarak

Meşru müdafaa, aslında devlete ait olan saldırılara karşı kişilerin haklarının korunması görevinin, devletin müdahil olamayacağı durumlarda belirli şartlar altında bireyler tarafından kullanılmasını ifade etmektedir1. Meşru müdafaa, haksız bir saldırının ortadan kaldırılmasına veya önlenmesine yönelik olarak gerçekleştirilen savunmaya matuf hareketleri ifade etmektedir2. Bu kapsamda yapılacak savunma niteliğindeki hareketler, doğrudan saldırıya maruz kalan kişi tarafından yapılabileceği gibi saldırıyla ilgisi olmayan üçüncü kişiler tarafından da yapılabilecektir. Doktrinde, üçüncü kişi lehine meşru müdafaanın insani dayanışma duygusunun sağlanması ve hemcinslerin korunması isteğinin hukuk tarafından karşılanmasına yönelik olarak kabul edildiği ifade edilmektedir3. Yine konuya ilişkin bir başka bakış açısı da üçüncü kişinin savunma hareketinin toplumsal zarar oluşturmaması dolayısıyla suç teşkil etmeyeceği yönündedir4.

Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 25, gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelik gerçekleşen saldırıya karşı savunmayı meşru müdafaa kapsamında değerlendirmiştir. Benzer şekilde Amerikan Model Ceza Kanununun5 § 3.04 maddesinde meşru müdafaa düzenlenmişken; § 3.05 maddesinde üçüncü kişilerin korunması için güç kullanılması (üçüncü kişi lehine meşru müdafaa) düzenlenmiştir.

Türk hukuku açısından, üçüncü kişi lehine meşru müdafaada bir sınırlama getirilmediği görülmektedir. TCK m. 25 kapsamında saldırıya uğrayan kişi ile saldırıya uğrayan kişi dışındaki kişinin savunma hareketlerini yapması açısından her hangi bir ayrım öngörülmemiştir. Amerikan Model Ceza Kanununun § 3.04 maddesinde; meşru müdafaaya ilişkin, savunma yapan kişinin kendisine karşı gerçekleştirilen saldırının defedilebilmesi için derhal güç kullanması gerektiğine inanması durumunda sorumlu tutulmayacağı düzenlenmiştir. Yine aynı maddede, savunma hareketinin, haklı olmasa bile kolluk görevlisi tarafından yapılan yakalama işlemine karşı yapılması, mülkiyet hakkını koruyan kişiye karşı yapılması durumlarında güç kullanımının haklı olmadığı düzenlenmiştir. Maddenin devamında savunma hareketini yapan kişinin kendisi için ölüm, ciddi yaralanma, kaçırılma veya cinsel saldırı tehlikesinin varlığına yönelik bir inancın bulunmadığı durumlarda karşı tarafa yönelik olarak ölümcül güç kullanılmasına müsaade edilmemektedir. Böylece Amerikan kanunkoyucusu, bu temel düzenlemede orantılılık ilkesini açık şekilde belirlemiştir. Üçüncü kişi lehine meşru müdafaa için Model Ceza Kanununun § 3.05 maddesinde, § 3.04 maddesindeki hususların gerçekleşmesi şartı aranmıştır. Yine ilgili maddede, üçüncü kişi lehine meşru müdafaada bulunan kişinin, lehine savunma yapılanın korunması ve koruma hareketinin gerekliliği konusunda bir inanca sahip olması gerektiği düzenlenmiştir.