Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kurumu ve Uygulamadaki Sorunlar

Bahattin ARAS

ÖZET:

Ceza hukuku reformu çerçevesinde hukukumuza giren ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenmiş olan “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” kurumu önceden yalnızca şikâyete tabi suçlar için verilen bir yıla kadar hapis cezaları ile adli para cezaları için uygulanırken; 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle birlikte, içeriği ve kapsamı genişletilerek istisnai suçlar hariç, bütün suçlar bakımından verilen iki yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası mahkûmiyetlerinin tamamında uygulanır hale gelmiştir. Maddenin kapsamının bu kadar genişletilmesinin getirdiği sıkıntıların yanı sıra, ayrıca maddenin içeriğinde uygulayıcıların takdir hakkını sınırlayan düzenlemeler nedeniyle, maddenin getiriliş amacından uzaklaşılarak ceza miktarı itibariyle kapsama giren bütün suçlar bakımından uygulanan rutin bir kurum haline gelmesine sebep olmuştur. Gerçek adaletin sağlanması, toplumun ıslahı ve kanunların caydırıcılık özelliğini zaafa uğratabilecek hale gelmeye müsait bir düzenleme olması sebebiyle, uygulamada bir takım sıkıntılar meydana getirmektedir. Düzenlemenin bu olumsuz nitelikleri kamuoyu tarafından da fark edilerek “zımni af” olarak algılanmasına sebep olmuştur. Bu sebeple gerekli bir kurum olmakla birlikte sınırları ve uygulama şartları hakkaniyete ve amaca uygun hale getirilmediği takdirde ceza sistemimiz açısından bir fayda sağlamayacaktır.

Anahtar Kelimeler: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Erteleme, Denetim süresi, Yükümlülük, Zarar, İtiraz.

Giriş

Türk ceza hukukunda yapılan reformlar ve yeni yasal düzenlemeler sonucunda, yeni bazı kurum ve kavramlar hukukumuzda yer almaya başlamıştır. Bu yeniliklerden biri de ilk olarak Çocuk Koruma Kanununda yer verilen ve daha sonra Ceza Muhakemeleri Kanununda 5560 sayılı Kanunla ve 5728 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle getirilen “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ” kurumudur. Bu kurum, içerdiği düzenlemeler ve getirilişindeki amaç da dikkate alındığında geçmişi itibariyle suça meyilli olmayan ve daha önce herhangi bir kasıtlı suçtan mahkûm olmayan kişilerin bir suç işlemeleri halinde, bu kişilerin suçun meydana gelmesinden duyduğu pişmanlığın doğal sonucu olarak suçtan hasıl olan ve dış dünyaya yansıyan bir takım zararları gidermeleri halinde uygulama alanı bulan ve niteliği itibariyle maddi hukuka ilişkin sonuçlar doğuran bir niteliğe sahiptir. CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması”, maddi hukuka ilişkin sonuç doğurmakla birlikte Usul Kanununda yer alan bir düzenleme olduğundan, yürürlüğe girmekle uygulanır hale gelmektedir. Ayrıca sanık lehine bulunması itibariyle hem 765 sayılı TCK hem 5237 sayılı TCK döneminde işlenen suçlar yönünden uygulanabilecektir. Belirtildiği üzere sanık hakkında açılan davanın sürecinden ziyade yargılama sürecinin bitiminde, yargılamanın sonucunda sanığın işlemiş olduğu eylemin müeyyidesine uygulanacak yaptırıma etki etmesi sebebiyle maddi ceza hukukuna ilişkin bir düzenleme olduğunda şüphe yoktur.

A- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

5271 sayılı CMK’nın yürürlüğe girdiği ilk şeklinde yer almayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi, Türk hukukuna ilk olarak 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile girmiştir. Çocuk Koruma Kanunu nun 23. maddesinde 5560 sayılı Kanunun 40. maddesiyle değişiklik yapılmadan önceki düzenleme uyarınca, çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda belirlenen ceza, en çok üç yıla kadar (üç yıl dâhil) hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmekteydi. Yine bu Kanun uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için;