Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

“Hükmün Açıklanmasının
 Geri Bırakılması” Kararları Bireysel Başvuru Yoluyla Denetlenebilir mi?

Akif Yıldırım

I. ÖN AÇIKLAMALAR

Anayasa Mahkemesi (AYM), derece mahkemelerince verilen kararları, maddi vakıa ve hukuki yönden inceleyen bir merci değildir. Bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesinin görevi Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) koruma alanında kalan haklar kapsamındaki güvencelerin somut olayda sağlanıp sağlanmadığını incelemektir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın ve Sözleşme'nin ortak koruma alanında kalan haklara ve özgürlüklere müdahale edilmedikçe, derece mahkemelerinin maddi vakıaları değerlendirme ve hukuk kurallarını uygulama sırasında yaptıkları hataları ele alamaz1.

Bireysel başvuru yolu, olağanüstü ve ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bu bakımdan, derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olayların ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması -bariz takdir hatası veya açık keyfilik oluşturmadıkça- bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Ancak, Anayasa Mahkemesi, adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan usuli güvencelerin asgari standartlarda sağlanıp sağlanmadığını denetlemek zorundadır.

Anayasa Mahkemesi, adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin iddiaları incelediği birçok kararında derece mahkemelerinin, kararların yapısı ve içeriği ile ilgili olarak geniş bir takdir yetkisine sahip olduğunu, özellikle taraflarca ileri sürülen kanıtların kabulünün ve değerlendirilmesinin ve hukuk kurallarının yorumlanıp uygulanmasının öncelikle derece mahkemelerinin görevi olduğunu belirtmiştir.