Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması ve Şirketler Topluluğunda Sorumluluk Düzenlemeleriyle Karşılaştırılması

Lifting the Corporate Veil and Comparing the Liabilities of Group Corporations of Commercial Code

Zelal Narçin Tosun

Doktrinde pek çok yazar, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinin üç halde mümkün olabileceğini düşünmektedir. Bunlardan birincisi mal varlıklarının ya da tüzel kişi ile ortakların alanlarının karışması (“özdeşlik hali”), ikincisi tüzel kişiye belli bir kimsenin ya da grubun hâkim olması ve üçüncü olarak yetersiz sermaye halidir.

Çalışma konumuzda, tüzel kişiye belli bir kimsenin ya da grubun hâkim olması halinde, Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan şirketler topluluğundaki sorumluluk hükümleri dikkate alındığında, ayrılık prensibinden vazgeçilerek teorinin TTK’da ilk kez düzenlenen topluluk sorumluluk hükümlerine de uygulanmasının mümkün olup olmadığı sorusu tartışılacaktır. Özellikle, hâkim şirket karşısında çok zayıf konumda olan alacaklı 3. kişilerin hukuki menfaatlerinin korunmasında TTK m. 202 ve m. 206 hükümlerinin yetersiz kalabileceği hallerde, teorinin uygulanmasının mahkemelerde adil bir çözüm üretiminde elverişli olup olamayacağı incelenecektir.

Şirketler Topluluğu, Güven Teorisi, Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması, Hâkimiyet, Dürüstlük Kuralı, Kanuni Ayrılık Prensibi.

In doctrine many academician think that the theory of “lifting the corporate veil” shall be available in three ways. First of them is mixing the properties of the corporate and the properties of its shareholders. Second is, having dominate control of the corporate and the last is capital shortage. However it is commonly accepted the legal separation of the corporate entity and its shareholders as a main principle shall not be current under the principle of equity.

In our essay whether implementing the said theory is discussed in regards the articles of group corporations which is not legislated before in Turkish Commercial Code, is available or not.Particularly in order to prevent unsatisfactory legal solutions derived by article 202 and 206 ( legislating trust theory), due to dominate control of the corporate against to the third party creditors, implementing this theory may produce a fair settlement in courts.

Group Corporations, Trust Theory, Lifting the Corporate Veil, Domination, Principle of Equity, Legal Separation.

I. GİRİŞ

Doktrinde pek çok yazarın tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasının üç halde mümkün olabileceği konusunda uzlaşıya vardıklarını söylemek mümkündür. Bunlardan birincisi mal varlıklarının ya da tüzel kişi ile ortakların alanlarının karışması (“özdeşlik hali”), ikincisi tüzel kişiye belli bir kimsenin ya da grubun hâkim olması ve üçüncü olarak yetersiz sermaye halidir.

Çalışma konumuzda, tüzel kişiye belli bir kimsenin ya da grubun hâkim olması halinde Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan şirketler topluluğundaki sorumluluk hükümlerinin lafzı ve ruhu dikkate alındığında, ayrılık prensibinden vazgeçilerek tüzel kişilik perdesinin kaldırılması doktrininin topluluk sorumluluk hükümlerine de uygulanmasının mümkün olup olmadığı sorusu tartışılacaktır.

Hukuken kişiler, haklara ve borçlara sahip olabilen varlıklardır. Ancak hukuk dünyasında, gerçek kişiler dışında fiziki varlığı olmayan bir takım toplulukların da hak sahibi olarak kabul edilmeleri gerekmiştir. Gerçek kişilerin sınırlı ömrü, devamlılığı sağlanması gereken birtakım amaçlara ulaşmaya imkân vermemektedir. Ancak devamlılık unsurunun, tüzel kişilikler eliyle sağlanmasının mümkün olması gerçeği karşısında hukuk sistemleri tüzel kişilikleri tanımak zorunda kalmıştır. Böylece topluluklara veya kuruluşlara ortak amaçlarını gerçekleştirebilmek amacıyla hak sahibi olabilmeleri ve borç altına girebilmeleri amacıyla hukuk sujesi olarak kişilik hakkı tanınmıştır.1 Diğer bir deyişle tüzel kişiler, TMK m. 45 hükmünde düzenlendiği üzere, hukuk düzenince kendilerini oluşturan kişi ve mal varlığından bağımsız olarak ve belli bir amacı gerçekleştirmek amacıyla bir hukuk sujesi olarak kabul edilmiş kişi veya mal topluluklarıdır.2 Tüzel kişilerin temel unsurları genel ve ortak bir menfaati gerçekleştirmek amacıyla süreklilik, kendisini oluşturan kişilerin iradesi ve ömrü ile sınırlı olmadığından bağımsızlık ve iradesini açıklayacak ve amacını gerçekleştirecek zorunlu organlara sahip olmayı ifade eden örgütlenmedir.3