Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Gemi Adamlarının Yıllık Ücretli İzin Hakları

Annual Paid Leave Rights of Seafarers

Uğur TÜLÜ

Yıllık ücretli izin, işçilerin çalışmadan ve gelir endişesi duymadan dinlenmelerini sağlamak üzere Anayasanın 50. maddesi ile güvence altına alınmış bir haktır. Denizcilik sektöründeki çalışmalar karadaki çalışmalara nazaran daha uzun çalışma sürelerine dayanan ve yoğun beden gücü gerektiren çalışmalar olabilmektedir. Ayrıca bu sektördeki işler nitelikleri gereği iş sağlığı ve güvenliği açısından güçlük ve tehlikeler de içermektedir. Bunun yanında gemi adamları için gemilerin aynı zamanda hem iş hem de ikamet yeri olması gemi adamlarının normal çalışma, fazla çalışma ve dinlenme sürelerinin belirlenmesinde güçlükler yaratmaktadır. Denizcilik sektöründeki çalışmaların bu zorlukları gözetildiğinde gemi adamlarının gelir endişesi duymadan dinlenme hakkını kullanabilmeleri iş hukukunun emeği ve işçiyi koruyucu ilkesinin de gereğidir. Çalışmamızın konusunu gemi adamının yıllık ücretli izin sürelerinin belirlenmesi ve kullanılmasının esaslarının incelenmesi oluşturmaktadır.

Gemi Adamı, Deniz İş Hukuku, Dinlenme Süresi, Dinlenme Hakkı, Yıllık Ücretli İzin.

Annual paid leave is a right guaranteed by Article 50 of the Constitution to allow workers to rest without worrying about work and income. Work in the maritime sector, when compared to work on land, may be based on longer working hours and require intensive physical labour. In addition, due to the nature of the work in this sector, it is associated with difficulties and risks in terms of occupational health and safety. There are also difficulties in determining normal working hours, overtime, and rest periods for seafarers because ships are both places of work and residence for seafarers. Considering these difficulties of working in the maritime sector, it is also a requirement of the labour and worker protection principle of labour law that seafarers can take their right to rest without worrying about the income. The subject of our study is to examine the principles of determining and using seafarers’ annual paid leave periods.

Seafarer, Maritime Labour Law, Rest Period, Right to Rest, Annual Paid Leave.

I. GİRİŞ

İşçilerin çalışmadan ve gelir endişesi duymadan dinlenmelerini sağlamak üzere Anayasanın 50. maddesi ile güvence altına alınmış bir hak olan yıllık ücretli izin hakkı, Ayrıca İş Kanunu mad. 53 ve devam eden maddeleri ile bu kanuna dayanılarak çıkarılan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nde, Basın İş Kanunu’nun 21. ve Deniz İş Kanunu’nun 40. maddeleriyle TBK mad. 422-426 arasında düzenlenmiştir.

Dinlenme hakkı iş hukuku kurallarının tarihsel gelişim süreci içinde işçinin korunması ilkesinin bir gereği olarak ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Zira işçinin iş kazası ve meslek hastalıkları riskleri karşısında fiziksel ve mental sağlığını koruyarak çalışması, ücret kaygısı duymadan gereğince dinlenmesi ile doğrudan ilgilidir. Dinlenme hakkının gerektiği gibi kullanılması aynı zamanda işçinin çalışma borcunu daha verimli ve sağlıklı şekilde yerine getirmesine de katkı sunar. Bu yönüyle iş hukukunun nihai hedefi olan çalışma barışının sağlanması bakımından da önem taşımaktadır. Bu sebeplerle dinlenme hakkına ilişkin düzenlemelerin kamusal nitelik taşıdığı söylenebilir.

Bu kamusal niteliğinin bir yansıması olarak, yıllık izin hakkının amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamak üzere yıllık ücretli izin hakkından vazgeçmek veya bu hakkı başkasına devretmek Anayasa’nın 12/1 maddesi uyarınca yasaklanmıştır. Benzer şekilde aynı amaçla 4857 s. İş Kanunu mad. 58’de ise, işçinin yıllık ücretli izin döneminde başka bir işte çalışması durumunda, işverenin yıllık izne çıkarken peşin ödediği yıllık izin ücretinin geri alabileceği hükmüne yer verilmiştir.

Denizcilik sektöründeki çalışmalar çoğunlukla beden gücü ağırlıklı uzun çalışma sürelerinden oluşmaktadır. Bunun yanında gemi adamları için gemilerin aynı zamanda hem iş hem de ikamet yeri olması gemi adamlarının çalışma ve dinlenme sürelerinin bazı durumlarda iç içe geçmesine yol açmaktadır. Ayrıca yine denizcilik sektöründe yapılan işler nitelikleri gereği iş sağlığı ve güvenliği bakımından da pek çok risk içermektedir. Tüm bu gerekçelerle gemi adamlarının dinlenme haklarını anayasal ve yasal mevzuatların öngördüğü şekilde kullanabilmeleri ayrıca önem taşımaktadır.

Bu nedenle çalışmamızda öncelikle yıllık ücretli izin hakkının anayasal ve yasal temellerine değinilmiş, 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında yıllık ücretli izin sürelerini nasıl belirlendiği incelenmiş ve bu kanun kapsamında yıllık ücretli izne hak kazanma ve kullanmaya ilişkin esaslar değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonrası gemi adamlarının yıllık ücretli izin sürelerinin belirlenmesi, ispatı ve ücretlendirilmesi konusundaki sorunlar ve çözüm önerileri incelenmiştir.

II. GENEL OLARAK YILLIK ÜCRETLİ İZİN KAVRAMI

Çalışma sürelerinin düzenlenmesi ve işçiye dinlenmesi için serbest zaman bırakılması iş sağlığı ve güvenliği önlemeleri ile yakından ilgilidir. Zira işgücünün yoğun ve orantısız kullanımı işçinin fiziksel ve ruhsal durumunda olumsuzluklara yol açacak, bu durum ise işteki verimlilik ve motivasyonu düşürmesi yanı sıra onun işe odaklanmasını olumsuz etkileyerek iş kazaları riskini artıracaktır. Bu nedenle çalışma sürelerinin sınırlanarak işçiye dinlenme süreleri sağlanması konusunun kamu düzeni ile de yakından ilgisi bulunduğu öğretide ifade edilmektedir1 . Gemi adamlarının çalışmaları başka sektörlerde yapılan çalışmalara göre çok daha zor ve tehlikeler barındırmaktadır. Bunun yanında ailelerinden ve sosyal çevrelerinden kopuk, iletişimsiz bir ortamda çalışıp yaşıyor olmaları ve karada bulunan sosyal aktiviteyi gemide bulamamaları tüm gemi adamlarının ortak sorunlarıdır2 . Böylesine yıpratıcı ve yorucu bir çalışma ortamına sahip olan gemi adamlarının çalışma kalitesini olumsuz etkileyen en önemli sorunun yeterince dinlenmeden çalışmalarına bağlı tükenmişlik sendromu yaşamaları olduğu ileri sürülmüştür3 .

Nitekim 4857 sayılı İş Kanunu’nun çalışma süresi başlıklı 63. maddesinin gerekçesinde, söz konusu düzenlemelerin işçilerin sağlıklarını korumak amacı taşıdığı belirtilmiştir. Öğretide, genel kabul uyarınca yıllık ücretli izin hakkının, işverenin işçiyi gözetme borcundan doğan, işçi için temel ve anayasal bir sosyal hak olduğu ifade edilmektedir4 . Farklı bir görüş uyarınca ise yıllık ücretli iznin Anayasanın 50. Maddesi ile düzenleniş tarzı dikkate alındığında işverenin işçiyi gözetme borcundan doğduğundan ziyade “ekonomik ve sosyal bir hak” olduğu kabul edilmelidir. Bununla birlikte yıllık ücretli izin kurallarını ihlal eden işverenin davranışı işçiyi gözetme borcuna aykırılık olarak değerlendirilecektir5 .

Ayrıca işçinin belirli bir süre işten uzak kalıp bu süreyi dinlenerek geçirmesi işe döndüğünde daha verimli çalışmasına imkân sağlar. Dinlenme amacının tam olarak sağlanması için ise işçinin dinlenme süresi boyunca gelir endişesi duymaması gerekir. Bu nedenle yıllık izin süresi boyunca işçi bir iş karşılığı olmaksızın o sürenin ücretini peşin olarak alacaktır. Dolayısıyla yıllık ücretli izin, “işçinin dinlenme amacına yönelik serbest zaman” yani “izin”, ve “verilen bu serbest zaman süresine ait ücret” olmak üzere iki öğeden oluşur. İşçiye tanınan bir serbest zamanın yıllık ücretli izin olarak kabulü ancak bu iki öğeyi içermesi durumunda mümkündür6 . Nitekim iş hukukunda ücretin işledikten sonra değil de peşin ödenmesinin bir istisnası, işverenin İş Kanunu mad. 57/1 uyarınca yıllık ücretli iznini kullanan işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorunda olmasıdır.

İş Kanunu’nun 53 vd. maddelerinde düzenlenen yıllık izin hakkının kullanımına ilişkin esaslar İş Kanunu uyarınca çıkarılan 2004 tarihli Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinde yer almaktadır. İş Kanunu mad. 53/2 uyarınca Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği düzenlemesi yanında, İş Kanunu mad. 58 ile izinde çalışma yasağı getirilerek işçinin izinde çalıştığının anlaşılması durumunda kendisinden izin ücretinin geri alınabileceği ifade edilmiştir. Böylece, işçi bu konuda kendi aleyhine yapabileceği işlemlere karşı da korunmak istenmiştir. Yıllık ücretli izin hakkının sağlanmasının gerekçesi olarak sosyal diyaloglar kurabilme, toplumla bütünleşme ve yaşam kalitesini yükseltme bakımından yeterince dinlenmenin her çalışan için temel bir ihtiyaç olduğu düşüncesi yatmaktadır. Dolayısıyla Anayasanın 50. Maddesi ile güvence altına alınmış bir hak olan yıllık ücretli izin hakkının korunmasına yönelik yasal düzenlemelerin emredici kurallardan oluştuğu görülmektedir.

Yıllık ücretli izin hakkına ilişkin düzenlemeler İş Kanunu’nun 53-61 maddelerinde, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 40. maddesinde, 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 21. maddesinde ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 422-425. maddelerinde yer almaktadır. İç hukukumuzdaki bu mevzuat hükümleri dışında ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO), “Gemi adamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin 146 Sayılı Sözleşmesi” de Türkiye tarafından 4940 sayılı Kanun ile onaylanarak yürürlüğe girmiştir7 . 146 Sayılı Sözleşme Anayasanın 90. maddesi uyarınca iç hukukumuzun bir parçası olarak kanun hükmündedir8 . Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Şubat 2006 tarihinde Cenova’da gerçekleşen 94. Konferansı’nda kabul edilen “Deniz İş Sözleşmesi (Maritime Labor Convention) 2006”, örgütün deniz işkolunda daha önce kabul etmiş olduğu tüm sözleşmeleri revize eden en yeni tarihli sözleşmesidir. Bu yeni sözleşme yıllık ücretli izinle ilgili diğer tüm sözleşmelerle birlikte 146 sayılı sözleşmeyi de yürürlükten kaldırmaktadır. Sözleşme gemi adamlarının yıllık ücretli izinleri ile ilgili olarak düzenlemeler içermektedir. Ancak 2006 tarihli sözleşmenin iç hukukumuz bakımından yürürlük prosedürü henüz tamamlanmamıştır. Bu nedenle iç hukukumuz bakımından geçerli olanı, 146 Sayılı Sözleşmedir9 .

Yıllık ücretli izin hakkının korunmasına yönelik yasal düzenlemeler emredici nitelikte olmakla birlikte, İş Kanunlarının genel özelliği uyarınca, bu konuda nispi emredici nitelikte düzenlemelerin çoğunlukta olduğu görülmektedir10 . İş Kanunu mad. 53 vd. maddelerinde yer alan düzenlemelerin nispi emredici nitelikte olduğu İş Kanunu mad. 45’te ifade edilmiştir. Bu hüküm uyarınca toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine işçinin ücretli izinlerine yönelik olarak bu yasayla tanınan haklarına aykırı hükümler konulamayacaktır. Ayrıca yıllık ücretli izin konusunda işçilere daha elverişli hak ve menfaatler sağlayan kanun, toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi veya gelenekten doğan kazanılmış haklar saklı tutulmuştur11 .

III. 854 SAYILI DENİZ İŞ KANUNU AÇISINDAN YILLIK ÜCRETLİ İZİN KAVRAMI HAK KAZANMA VE UYGULANMA İLKELERİ

Yıllık ücretli izin kurumu 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun mad. 40’ta aynen şöyle düzenlenmiştir;