Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Boğazları ile İlgili Olarak, Cumhuriyetin Kuruluşundan Bugüne Kadar Geçen 100 Yıldaki (1923-2023), Başlıca Hukuki Gelişmeler

Major Legal Developments Regarding the Turkish Straits in the 100 Years Since the Foundation of the Republic (1923-2023)

Sezer ILGIN

Türk Boğazları (İstanbul ve Çanakkale) Türkiye açısından son derece büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, yoğun deniz trafiği ile, sadece komşu ülkeler için değil, tüm denizci ülkeler için de önemlidir. Son yüzyılda, Türk Boğazlarının hukuki rejimi konusunda önemli uluslararası sözleşmeler imzalanmıştır. Diğer taraftan, yine bu son yüzyılda, taşınan ham petrol ve petrol ürünleri ile tehlikeli yüklerde büyük artış olmuştur. İlave olarak, gemilerin sayıları ve boyutları da artmıştır. Gemilerin boyutlarının artması dar kanallarda seyirde büyük güçlük doğurmaktadır. Bölgede meydana gelen kazaları takiben Türkiye, bölgenin doğal ve coğrafi koşullarını da dikkate alarak vatandaşlarını ve tüm ülkelerin denizcilerini korumak amacı ile bazı ulusal düzenlemeler de yapmıştır. Bu çalışmanın da amacı Türk Boğazları ile ilgili olarak geçtiğimiz yüzyılda yapılan uluslararası ve ulusal gelişmeler üzerine yoğunlaşarak inceleme ve değerlendirme yapmaktır.

Türkiye Cumhuriyeti, Türk Boğazları, Hukuki Statü, Montrö Konvansiyonu.

The Turkish Straits (İstanbul & Çanakkale) are of vital importance for Türkiye. These Straits are two important waterways with extraordinarily heavy traffic and are a great concern for not only the neighboring but all shipping countries. Important international regulations regarding the regime of the Turkish Straits were signed in the last century. However, the transportation of crude oil, petroleum products and dangerous cargoes has increased in the last century. Furthermore, sizes and numbers of the vessels have increased, which poses a challenge when navigating through narrow channels. In response to accidents and considering the natural and geographical features of the area, as well as the main requirements for safe sailing in narrow and dangerous channels, Türkiye has implemented internal regulations to prevent casualties and to protect its citizens and seamen of all nationalities. The aim of this study is to examine the international and domestic developments related to the Turkish Straits in the last century.

Turkish Republic, Turkish Straits, Legal Status, Montreux Convention.

GİRİŞ

Türk Boğazları olarak bilinen İstanbul ve Çanakkale Boğazları, tarihin başlangıcından bu yana askeri, siyasi ve ekonomik açıdan büyük önem taşımış ve bu süre içerisinde birçok soruna ve savaşa yol açmıştır1 . Bu sorunların büyük bir bölümü de Rusya ile yaşanmıştır.

Türk Boğazları sadece ekonomik mülahazalarla siyasi nitelik kazanmış olmayıp, Türk Boğazları konusunun devletlerarası ilişkilerde sürekli olarak ele alınmış olması; bu bölgenin ekonomik önemi kadar, stratejik öneminin de bulunması nedenlerine dayanmaktadır.

Türk Boğazlarının Türkiye için önemi ise, çok daha büyük olup, sadece ekonomik değil, ayrıca vatan bütünlüğü, egemenlik ve güvenlik ile de ilgilidir. Kısaca, Türkiye’nin varlığı ve güvenliği için, Türk Boğazları hayati önem taşımaktadır2 .

Konumuzu oluşturan, “Cumhuriyet Döneminde Türk Boğazlarının Hukuki Statüsü İlgili Gelişmeler” e geçmeden önce, Türk Boğazlarına ilişkin Cumhuriyet döneminden önceki hukuki düzenlemelere kısaca bakmakta yarar görülmektedir.

I. TARİHİ GELİŞİMİ

İstanbul’un 1453 yılında fethedilmesinden sonra, Karadeniz’in bütün kıyıları Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiş ve Karadeniz bir “İç Deniz” statüsü kazanmıştır. Bu dönemde, önceleri bazı İtalyan dukalıklarının gemilerine Karadeniz’de ticaret yapmak üzere müsamaha gösterilirken, bir süre sonra bu müsamahadan da vazgeçilerek, bölge yabancı bayraklı tüm gemilere ve özellikle savaş gemilerine tamamen kapatılmıştır3 .

Bu Anlaşma ile Rusya bir Karadeniz devleti olmuştur. Ancak bu durum, Karadeniz’in ve Boğazlar’ın yabancı devletlerin gemilerinin geçişine açık olması sonucunu getirmemiştir. Diğer uluslararası suyolları için öngörülen düzenlemeden farklı olarak, özellikle savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi, zamanın karşıt siyasi menfaatlerine göre biçimlendirilmiş olan kapalılık ilkesine dayalı olarak düzenlenmiştir. Anlaşma’nın 11. maddesi ile sadece Rus ticaret gemilerine, Karadeniz’den Akdeniz’e, Akdeniz’den Karadeniz’e geçiş hakkı tanınmıştır4 .