Arabulucunun Suçu Bildirme Yükümlülüğü
Crime Reporting Obligations of the Mediator
Volkan ALAN
Türk Ceza Kanununun 279’uncu maddesinde kamu görevlilerine suçu bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu kapsamda arabulucunun kamu görevlisi olup olmadığı sorgulanmıştır. Aynı zamanda arabulucunun sır saklama yükümlülüğü de bulunmaktadır. Çalışmada arabulucunun ilgili suçun faili olup olamayacağı ele alınmıştır. Akabinde sır saklama yükümlülüğünün bertaraf edilip edilmeyeceği ortaya konmuştur.
Arabulucu, Kamu Görevlisi, Suçu Bildirme Yükümlülüğü, Cezai Sorumluluk, Sır Saklama Yükümlülüğü
In the article 279 of the Turkish Criminal Code, have an obligation to report the crimes to public officials. In this context public officials have questioned whether the mediator. At the same time there is a secrecy obligation of the mediator. In this article, said that, mediator is perpetrators of this crime whether there will be. Continued in work, reveal whether or not to elimination of secrecy.
Mediator, Public Officials, Crime Reporting Obligations, Criminal Responsibility, Secrecy
GİRİŞ
Anlaşmazlıklar ve uyuşmazlıklar, kaçınılmaları mümkün olmayan gerçekliklerdir. Hukuk kurallarının amacı da, kişiler arasındaki uyuşmazlıkları çözerek toplumsal barışı ve düzeni korumaktır. Uyuşmazlıkları çözmede yargılama içinde ve yargılama dışında farklı çözüm yollarının aranması geçmişten bugüne kadar her zaman gündemde olmuş bir konudur.1 Uyuşmazlıkların çözümü konusunda ise klasik anlayış yargılamanın yapılması olmuştur. Ancak, yargılamanın yapılması, aslında uyuşmazlık halinde olan taraflar arasındaki çekişmeyi, çoğu kez daha da derinleştirip ağırlaştırmaktadır.2 Böylelikle taraflar arasındaki uyuşmazlıklar, yeri geldiğinde daha da çözümlenemez hale gelmektedir. Yargılama sonucunda ise, bir taraf kazanmakta iken diğer taraf kaybetmektedir. Yani yargılama yoluyla uyuşmazlıkların çözümünü bir tarafın kazandığı diğer tarafın kaybettiği yöntem olarak tanımlayabiliriz (kazan – kaybet yöntemi). Bu sebeple devletin uygulayacağı hukuk politikaları ile birlikte tarafları yargılama yolu yanında alternatif çözüm yollarından birine sevk etmesi gerekir ki, her iki tarafta bu yöntemler sonucunda karlı çıkabilsin. Uyuşmazlıkların, alternatif çözüm yöntemlerinden bir tanesi ile çözümlenmesi her iki taraf açısından da olumlu sonuçlar ortaya koymaktadır (kazan – kazan yöntemi).
Uyuşmazlıkların, alternatif çözüm yöntemlerinden biri ile çözümlenebilmesinin, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin uygulandığı ülkenin kamu düzeni ile ilgilidir. Aynı zamanda, alternatif çözüm yolları sabit bir uygulama alanına sahip olmayıp, her ülkenin sosyolojik gerçeklerine uygun değişik çözüm yolları kullanılmaktadır. Bu doğrultuda, arabuluculuğu da içeren alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, Anglo-Amerikan hukuk sistemi kökenli olarak doğmuş ve büyük bir hızla pek çok ülkenin hukuk sistemlerinde yerini almıştır.
Bununla birlikte, mahkemelerin aşırı yükü, mahkemeye intikal eden uyuşmazlıkların uzun sürelerde çözüme kavuşturulamaması ve en önemlisi de usul ekonomisi açısından ortaya çıkan problemler anlaşmazlıkların yargı merci önüne gelmeden çözüme kavuşturulmasını elzem kılmıştır. Türk Hukukunda uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları ile çözümlenmesi amacıyla pozitif düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda ele alacağımız konu bakımından 07.06.2012 tarihinde 6325 sayılı 'Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu' kabul edilmiştir. Böylelikle taraflar arasındaki anlaşmazlıklar yargılama yoluna başvurulmadan en barışçıl ve tarafların en fazla yarar sağlayacakları yöntemle çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır.
