Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku Bağlamında Spor Etkinliklerinin Değerlendirilmesi

Evaluation of Sports Activities in the Context of the Law of Intellectual and Artistic Works

Beşir Fatih DOĞAN

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade etmektedir. Bununla birlikte eser olarak niteleme yapabilmek için, belirli bir fikri yaratım sürecinin varlığı, eser sahibinin hususiyeti ile oluşmak, üçüncü kişilerce algılanabilir olmak ve kanunda sayılan eser gruplarından birisine dahil olmak şartları sağlanmalıdır. Mevzuat, doktrin ve içtihatlardan yola çıkıldığında, fiziksel bir faaliyet olan sportif etkinliklerin FSEK kapsamında eser olarak değerlendirilmesi veya fikri mülkiyet hakları kapsamında koruma bulabilmesi ilk bakışta mümkün görünmemektedir. Zira sportif faaliyetler, eser olabilmenin şartlarını tamamıyla sağlamamaktadırlar. Fakat günümüzde, bu performansların sahip olduğu medya değeri, etkileşim oranı ve ekonomik değeri göz önünde bulundurulduğunda detaylı değerlendirme yapılması zaruret arz etmektedir. Bu kapsamda çalışmamızda ilk olarak, eser kavramı ve fikir ve sanat eserleri kapsamında spor müsabakalarının eser niteliği; daha sonra bağlantılı haklar kapsamında sporcuların icracı sanatçı olarak nitelenip nitelenemeyeceği, organizatör olarak fonogram yapımcı ve film yapımcıları, yayıncı kuruluşların hakları; sportif performans haricinde spor müsabaka görüntüleri ve spor müsabakalarının parçası olan ek performanslar değerlendirilecek; son olarak ise karşılaştırmalı hukuk bağlamında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Almanya, Hollanda, Fransa, İsviçre mevzuat ve doktrinleri ve dahi Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) içtihatları inceleme alanı bulacaktır.

Eser, Bağlantılı Haklar, Spor Müsabakaları, Sporcu, Yayıncı Kuruluşlar.

Within the scope of the Law on Intellectual and Artistic Works (FSEK), a work refers to all kinds of intellectual and artistic works of science and literature, music, fine arts or cinema works that bear the characteristics of their owner. However, in order to qualify as a work, the conditions for the existence of a certain intellectual creation process, to be formed with the characteristics of the owner of the work, to be perceptible by third parties and to be included in one of the work groups listed in the law must be met. Based on the legislation, doctrine and jurisprudence, at first glance, it doesn’t seem possible for sporting events, which are physical activities, to be considered as works within the scope of FSEK or to find protection within the scope of intellectual property rights. This is because sporting activities do not completely fulfill the conditions for being a work. However, today, considering the media value, interaction rate and economic value of these performances, a detailed evaluation is essential. In this context, in our study, firstly, the concept of work and the nature of the work of sports competitions within the scope of intellectual and artistic works; whether athletes can then qualify as performing artists within the scope of related rights (neighborhood rights), the rights of phonogram producers and filmmakers as organizers, broadcasters’ rights; other than sportive performance, sports competition images and additional performances that are part of sports competitions will be evaluated; Finally, in the context of comparative law, the legislation and doctrines of the United States (USA), Germany, the Netherlands, France, Switzerland and even the case law of the European Court of Justice (ECJ) will be examined.

Work (of art/literature), Related Rights, Competitions, Athlete, Broadcasting Organizations.

GİRİŞ

Günümüzde, performansa dayalı sporların artan medya değeri, takipçileri arasında oluşturduğu etkileşim oranı ve bu etkenlere bağlı olarak sahip olduğu ekonomik değeri göz önünde bulundurulduğunda spor etkinliklerinin eser niteliği hususunda yeniden ve detaylı şekilde değerlendirme yapılması zaruret halini almıştır. Zira zaman içerisindeki gelişmeler neticesinde, spor performanslarının kaydedilmesi, görüntülerin yayını, çoğaltılması veya performanslarda müsabaka haricinde sair etkinliklere de yer verilmesinin çeşitli hukuki uyuşmazlıklara yol açabildiği görülmektedir.

Gerek ulusal mevzuatımızda gerek uluslararası mevzuatta konuya dair tartışmalar bulunmakta olup yapılan değerlendirmeler genel itibariyle, eserin unsurlarını oluşturan fikri çaba, hususiyet, şekillenme ve kanunda sayılmış olma kriterleri göz önünde bulundurularak spor performanslarının eser niteliği, bu performansların kaydedilen veya canlı yayınlanan görüntülerinin hangi kapsamda korunacağı, performansları icra eden sporcuların ve etkinliklerin organizasyonunu üstlenen organizatörlerin FSEK’te sayılan koruma yollarından biri olan bağlantılı haklar karşısında nasıl konumlandırılacağı hususlarında toplanmaktadır.

I. ESER KAVRAMI VE SPOR ETKİNLİKLERİ İLİŞKİSİ

FSEK m.1/B’ye göre eser, “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri” olarak tanımlanmaktadır. Kanun koyucunun eser gruplarını sayma şekline baktığımızda bir şekli şart olarak sınırlı sayı (numerus clausus) ilkesinin benimsendiğini görebiliriz. Bununla birlikte eser, belirli bir fikri yaratım sürecinin sonucunda, eser sahibinin hususiyeti ile oluşmalı ve üçüncü kişilerce algılanabilir olma (şekillenme) şartını sağlamalıdır.