Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Zaman Çarteri Sözleşmesi

Time Charterparty

Bülent SÖZER

Zaman çarteri sözleşmesinde bir gemi belli bir süre/zaman için tutulur ve bunun karşılığında ödenecek olan ücret de süre/zaman unsuru esas alınarak tespit edilir. Zaman çarteri sözleşmesi esası itibarı ile denizyolu ile yük taşıma sözleşmesidir, dolayısı ile bir tür navlun sözleşmesidir. Ancak, zaman çarteri değişik tür işler ve hizmetler için de kullanılabilecek bir özelliğe sahiptir, meselâ, römorkaj hizmetleri, yangın söndürme işi için, dip tarama (dredging) için de, bu işler için yapılmış gemiler zaman çarteri sözleşmesi ile tutulabilir. Bu makalede, zaman çarteri sözleşmesinin özellikleri, tarafların hakları ve borçları incelenmektedir.

Zaman Çarteri, Ticari Yönetim, Navlun Sözleşmesi, Tahsis Eden, Tahsis Olunan.

With a time charter contract a vessel is engaged for a certain period of time and the remuneration therefore is calculated based on the time factor. Time charter contract, in essence is a contract for the carriage of goods by sea, and therefore is a type of contract of affreightment. But vessels used for dredging or fire fighting or tug boats can also be engaged by time charter contract. The different aspects of time charter contracts, the parties and their respective rights and obligations are examined in this article.

Time Charterparty, Contract of Affreightment, Commercial Management, Time Charterer, Owner.

I. GİRİŞ

En kısa ve basit tarifi ile, zaman çarteri sözleşmesinde, gemi belli bir zaman için tutulur ve ödenecek ücret de zaman unsuru esas alınarak tespit edilir. Başka bir deyiş ile, zaman çarterinde veya zaman üzerine çarter sözleşmesinde, donatan gemisini veya gemi işletme müteahhidi tasarrufu altındaki gemiyi, belli bir süre için diğer âkidin kullanımına tahsis eder1 .

Zaman çarteri sözleşmesi, esası itibarı ile bir tür denizyolu ile yük taşıma sözleşmesidir, diğer bir ifade ile, denizyolu ile yük taşımak için kurulan sözleşmelerden bir tanesidir; daha da öz bir deyiş ile, bir tür navlun sözleşmesidir. Bununla beraber oldukça esnek bir niteliği vardır ve değişik amaçlar için de yapılabilir. Meselâ, römorkaj, dip tarama (dredging), sondaj yapmak gibi işler için kullanılacak gemiler zaman çarteri sözleşmesi ile de tutulmaktadır.

Taşınacak yükü olan, özellikle de kesin teslim vadeleri ihtiva eden uzun süreli sözleşmeler ile bağlanmış olan işletmeler, ki bunlar ihracatçılar olabileceği gibi, ithalatçılar da olabilir, her sevkiyat döneminde gemi aramak için uğraşmak yerine, belli bir süre için bir gemiyi devamlı olarak ve kendi şartlarına uygun düşecek surette kullanmalarına imkân verecek bir sözleşme yapmayı tercih edebilirler.

Zaman çarteri, diğer taraftan, kendi filosunun yetersiz kaldığı fakat filonun takviyesi için büyük çapta yatırım yapmak istemeyen denizcilik işletmelerinin de sık sık başvurdukları bir alternatiftir. Özellikle, geçici süre içinde personel unsuru bakımından da risk altına girmek istemeyen işletmeler, gemi kiralayıp mürettebat sağlamak için uğraşmak yerine, mürettebatı ile birlikte gemi temin etmeyi tercih ederler.

Denizcilik alanında faaliyet göstermek isteyen teşebbüs erbabı için de mantıklı bir tercih olur, deneme süresinde fazla yatırım yapmadan ve personel konuları ile meşgûl olmadan, ayrıca geminin bakımı, sigortası, acentalık ilişkilerinin kurulması gibi meseleler ile uğraşmaya gerek kalmadan ilk aşamaları geçirmek imkânı sağlanır. Hâlbuki, gemi kiralama yoluna gidildiğinde, mürettebat temini, ayrıca geminin bakımı, sigortası vs. gibi konular ile uğraşılması gerekir.

Römorkaj, sondaj vb. gibi özel amaçla zaman çarteri sözleşmesi ile gemi temini durumunda da, ilgili konu için yapılmış gemi ve amaca uygun hizmet sağlayacak bilgi ve tecrübeye sahip personel ile işe girişilmiş olur.

Ne var ki, bir zaman çarteri sözleşmesinden söz edildiğinde, ayrıca belirtilmemiş ise, bunun bir navlun sözleşmesi olduğu düşünülür; başka bir amaç için yapıldığı hallerde, durumun özelliğinin açıklanması icap eder2 .

TK’da zaman çarteri md. 1131-1137 ile özel olarak düzenlenmiştir. Kanun, zaman çarteri sözleşmesini “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlığını taşıyan Dördüncü Kısım’da “Zaman Çarteri Sözleşmesi” başlığı altındaki İkinci Bölüm’de düzenlemiştir. Üçüncü Bölüm ise “Navlun Sözleşmesi” ne ayrılmıştır. Bu düzenlemedeki hata şudur: zaman çarteri sözleşmesi de tipik bir navlun sözleşmesidir. Fakat, TK’nın zaman çarteri ile ilgili hükümleri ihtiva eden maddelerinde, bu sözleşme türü sadece tahsis unsuru ile özdeşleştirilmiş, taşıyanın gemiyi tahsis borcu ile birlikte üstlendiği taşıma borcuna yer verilmemiştir. Halbuki, zaman çarterinde, navlun sözleşmesinin tanımlayıcı unsuru olan taşıma taahhüdü vardır. Dolayısı ile, zaman çarterine ilişkin maddelerin de, “Navlun Sözleşmesi”nin düzenlendiği “Üçüncü Bölüm”de yer alması daha uygun olurdu.

Md. 1131(1) bu sözleşmeyi şöyle tarif etmektedir: “Zaman çarteri sözleşmesi, tahsis edenin, donatılmış bir geminin ticarî yönetimini belli bir süre için ve bir ücret karşılığında tahsis olunana bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.”

TK, söz konusu tarif ile zaman çarterinde tahsis taahhüdü unsurunu esas almıştır. Bu hüküm bir tarafın aslî borcunu, geminin ticarî yönetiminin diğer tarafa terk edilmesi olarak belirlemiştir (md. 1131(1)). Hâlbuki, zaman çarterinde tahsis edenin aslî borcu, tahsis taahhüdünün muhtevasını teşkil eden borçtur. Bu borç tipik olarak tahsis olunanın talebine uygun olarak yük taşınmasıdır. Tahsis taahhüdünün muhtevası başka bir borç ise, meselâ, sondaj yapılması, kablo döşenmesi gibi, bunlar aslî borcu teşkil eder ve sözleşme gereğince ifa edilmeleri gerekir.

Bu kuralı teyiden, md. 1134(1) geminin ticarî yönetiminin tahsis olunana ait olacağını yazmaktadır. Fakat, bu “ticarî yönetim” kavramının ne anlama geldiği açıklanmamıştır. Belki ihtiyaç duyulmamıştır.

Zaman çarterinin amacı, geminin gelir sağlamaya yarayan özelliğinden -ya da kapasitesinden- yararlanmak yetkisinin tahsis olunana verilmesidir.

Zaman çarterinin bu ana unsuru, ayırt edici niteliği dikkate alınınca, geminin ticarî yönetimi, geminin gelir sağlayacak şekilde kullanılması/idare edilmesi anlamına gelecektir. Tahsis edenin aslî edimi de, tahsis olunanın gemiyi, sözleşme hükümleri dairesinde, gelir sağlayacak şekilde kullanmasını/idare etmesini temin etmek olur.

Gemiden gelir sağlanmasının en tipik yolu, yük veya yolcu taşınmasıdır. Aslında bir gemi ile gelir sağlanması balık avlanması, zemine kablo döşenmesi veya zeminde sondaj yapılması, kurtarma hizmetleri ifa edilmesi ile de mümkün olabilir. Bir geminin bu tür amaçlar için tahsis edilmesinin öngörüldüğü sözleşme, navlun sözleşmesi olmayacaktır.

Zaman çarteri sözleşmesi, esası itibarı ile denizyolu ile yük taşıma3 sözleşmesidir, dolayısı ile de bir tür navlun sözleşmesidir4 .

Taşıma sözleşmesi, taşıyanın, ücret karşılığında, yolcuyu veya yükü, muhafazası ve nezareti altında, bir yerden bir başka yere götürmeyi ve varma yerinde teslim etmeyi, taşıtanın ise buna karşılık olarak taşıma ücretini ödemeyi taahhüt ettiği sözleşmedir.

Yük taşıma sözleşmesi, taşıyan ile taşıtan arasında kurulur, dolayısı ile sözleşmenin bir tarafı taşıyan diğer tarafı taşıtan olarak anılır5 .

Navlun sözleşmesi ile taşıyan yüklerin gemi ile ve deniz yolundan bir noktadan alıp bir başka noktaya taşımayı ve onları navlun sözleşmesi uyarınca teslim almaya yetkili bulunan kişiye teslim etmeyi taahhüt eder6 .

Taşıtan ise bu iş karşılığında taşıyana navlun ödemeyi kabûl eder.

Navlun sözleşmesi terimi, sadece ve münhasıran denizyolu ile yapılan yük taşımalarında kullanılır, diğer taşıma sözleşmelerini tarif etmek için kullanılması doğru değildir.

Uzun yıllardan beri uygulanan bazı usuller, beliren yeni ihtiyaçları karşılamak için bulunan çözüm yolları, bir taraftan teknik unsurlar, diğer taraftan fizikî unsurlar ve asıl önem taşıyan konu olan risk ve kâr faktörleri, diğer bir ifade ile, riskin ve kârın dağıtılmasında yaratılan formüller, hep şu iki seçenek arasında gelişmiştir:

i. Gemi sahibi, yük sahibinin malını alır, gemisine koyar ve istenen yere götürür; veya

ii. Yük sahibi, gemi sahibinin teknesini alır, yükünü koyar ve istediği yere götürür.