Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlandırılmasına İlişkin 1996 Protokolü’ndeki Sınırlama Fon Miktarlarını Artıran 2012 Değişikliği’nin Türk Hukukunda Yürürlüğe Girip Girmediğinin İncelenmesi

An Assessment Whether the 2012 Amendment Increasing the Limitation Funding Amounts to the 1996 Protocol on the Limitation of Liability for Maritime Claims is Entry Into Force in Turkish Law

Ayşe Nur TÜTÜNCÜ , Enver ARIKOĞLU

Deniz Alacaklarına ilişkin sorumluluğunun sınırlandırılması hakkı, 1976 Sözleşmesi ve 1996 Protokolü kapsamında düzenlenmiştir. 2012 yılında IMO Hukuk Komitesi tarafından sorumlulukları sınırlayan limitler artırılmış ve zımni kabul usulü çerçevesinde kabul edilen yeni limitler 8 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu makalede, 2012 yılında 1996 Protokolü’ne getirilen yeni artan sorumluluk sınırlarının Türk Hukukunda usulüne uygun olarak yürürlüğe girip girmediği değerlendirilmektedir. Buna göre, sorumluluğun Türkiye sınırları içinde sınırlandırılması halinde, 2012 yılında artırılan 1996 Protokolü’nün yeni sınırlarının uygulanıp uygulanmayacağı tartışılacaktır. Bu nedenle şu soruların yanıtlanması gerekmektedir: Bu değişikliklerin uluslararası alanda yapılması, doğrudan Türk hukukuna uygulanması için yeterli olacak mıdır? Yoksa Anayasa’nın 90. maddesi ve diğer ilgili düzenlemeler çerçevesinde Türk iç hukukunda andlaşma akdedilmesi ve kanunlaştırılması genel uygulamasına göre iç hukukta ilave bir işlem yapılmasına ihtiyaç var mıdır? 1996 Protokolü’nde 2012 yılında yapılan değişikliğin Türk iç hukukunda yürürlükte olmadığı ve bu değişikliğin Türk hukukunda yürürlüğe girebilmesi için değişiklik metninin ve yürürlük tarihini belirleyen Cumhurbaşkanlığı kararının Resmi Gazete’de yayımlanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Deniz Alacaklarından Doğan Sorumluluk, Sorumluluğun Sınırlandırılması, Zımni Kabul Usulü, Bir Andlaşmanın Türk İç Hukuku Bakımından Yürürlüğe Girmesi.

The right to limitation of liability for maritime Claims is regulated under the 1976 Convention and its 1996 Protocol. In 2012, it was increased the limitation of liability by the IMO Legal Committee and the new limits entered into force on 8 June 2015 within the framework of the tacit acceptance procedure. In this article, it is evaluated whether the new increased limits of liability made to the 1996 Protocol in 2012 have duly entered into force in the Turkish Law. Accordingly, in case of limitation of liability within the territory of Türkiye, it will be discussed whether the new limits of the 1996 Protocol, which were increased in 2012, will be applied. Therefore, the following questions need to be answered: Will making these changes in the international arena be sufficient for them to be directly applied in Turkish law? Or is there a need for further action in domestic law in accordance with the general practice of concluding and enacting treaties in Turkish domestic law within the framework of Article 90 of the Constitution and other relevant regulations? It is concluded that the 2012 Amendment to the 1996 Protocol is not in force in Turkish domestic law and in order for this amendment to enter into force in Turkish law, the text of the amendment and a Presidential decision determining of the effective date should be published in the Official Gazette.

Liability for Maritime Claims, Limitation of Liability, Tacit Acceptance Procedure, Entry into Force of a Treaty in Terms of Turkish Domestic Law.

I. GİRİŞ

Deniz Alacaklarına Karşı Donatanın Sorumluluğunun Sınırlandırılmasına Dair 1976 Sözleşmesi ve 1996 Protokolü kapsamında sorumluluğu sınırlama hakkı düzenlenmiştir. 1996 Protokolü çerçevesinde sınırlandırma limitlerinin ileride arttırılması hususu düzenlenmiş olup, 2012 yılında IMO Hukuk Komitesi tarafından gerçekleştirilen toplantıda Sözleşme ve Protokol uyarınca limitlerin arttırılması kararlaştırılmış, yeni limitler zımni kabul usulü çerçevesinde 8 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Deniz alacaklarından doğan sorumluluğun sınırlandırılması ile ilgili Türk hukukundaki temel düzenleme olan Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 1328’inci maddesinde:

(1) Deniz alacaklarından doğan sorumluluk, 4/6/1980 tarihli ve 17007 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 19/11/1976 tarihli Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlanması Hakkında Milletlerarası Sözleşme ile bu Sözleşmeyi değiştiren 2/5/1996 tarihli Protokol veya onun yerine geçmek üzere hazırlanarak Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilen milletlerarası sözleşmelere göre sınırlanabilir.

(2) 1976 tarihli Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlanması Hakkında Milletlerarası Sözleşmenin 20 ve 21 inci maddeleri ile 1996 tarihli Protokolün 8 inci maddesi uyarınca yapılacak değişikliklerin, Türkiye Cumhuriyeti bakımından yürürlüğe girdikleri tarihten başlayarak, bu madde, anılan değişiklikleri de içine alacak şekilde uygulanır.

(3) Bu Kısımda geçen “1976 tarihli Sözleşme” ibaresi, “19/11/1976 tarihli Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlanması Hakkında Milletlerarası Sözleşme”yi, 2/5/1996 tarihli Protokolü ve bu Sözleşmeye ilişkin değişikliklerden Türkiye Cumhuriyeti bakımından yürürlüğe girmiş olanları topluca ifade eder” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre Türkiye’de açılacak davalarda, deniz alacaklarından doğan sorumluluk sınırlamaları 1976 Sözleşmesi ve 1996 Protokolü’ne göre yapılacaktır. Bu andlaşmalarda ileride yapılacak değişikliklerin uygulanabilmesi için ise, yapılacak genel değişikliklerin Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilmesi, bunun yanında zımni kabul usulü ile yapılanların ise Türkiye Cumhuriyeti bakımından yürürlüğe girmiş olması şartı öngörülmüştür.

Bu kapsamda makalede, 1996 Protokolü’ne 2012 yılında yapılan ve 2015 yılında yürürlüğe giren yeni sorumluluk sınırlarının, özellikle Anayasa’nın 90. maddesi bakımından, Türkiye Cumhuriyeti’nde usulüne uygun olarak yürürlüğe girip girmediği, 1976 tarihli Deniz Alacaklarına Karşı Mesuliyetin Sınırlanması Hakkında Milletlerarası Sözleşme’ye göre Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde sorumluluğun sınırlandırılması halinde 1996 Protokolü’nün 2012 yılında yükseltilmiş yeni limitlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu ele alınacaktır.