“Obligations To Secure Disabled Persons Under The European Convention On Human Rights?”
ecthr, Dordevic V. Croatia, No. 41526/10 –24.7.2012

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Kapsamında Engelli Bireylerin Korunmasına İlişkin Yükümlülükler AHİM, Dordevic / Croatia KARARI, No. 41526/10 –24.7.2012

Jorina SUCKOW

The case ‘Dordevic v. Croatia’ concerns a mental disabled man who was over a duration of a couple of years harassed by a group of teenagers mostly under the age of 14. Different state authorities in Croatia knew about the incidents. Nevertheless, there was no avail against the preponderant verbal harassment. Croatia pleaded before the court that no criminal proceedings could be opened against the members of the youth group due to their nonage and stated that the requisite level of severity has not been reached for a violation of Art. 3 and Art. 8 ECHR. The ECtHR did not follow this reasoning. From the point of view of the Court it is a single case decision based on the circumstances of a case whether the requisite level of severity is reached. The complainant in the present case cannot only be described as very vulnerable due to his disablement but furthermore the incidents influenced his daily life and his mental health immensely. Therefore also verbal harassment over a period of time can reach the requisite level. In consequence of the knowledge of the situation and the particular circumstances in the present case obligations to secure arose under the ECHR. To conclude one could say that obligations to secure can exist earlier regarding disabled persons due to their vulnerability. Nonetheless, disabled persons cannot generally be classified as vulnerable.

Positive Obligation of the State, Disabled Persons, Mental Health, Vulnerability, Level of Severity.

Dordevic Hırvatistan’a karşı davası, zihinsel engelli birinin birkaç yıl boyunca yaşları ondördün altında olan bir grup çocuk tarafından rahatsız edilmesiyle ilgilidir. Hırvatistan’daki çeşitli kamu otoriteleri bu durumdan haberdardır. Buna rağmen bu sözlü saldırılara karşı hiçbir önlem alınmamıştır. Hırvatistan, Mahkemede yapmış olduğu savunmasında gruptaki çocuklara reşit olmamalarından dolayı herhangi bir ceza soruşturması başlatılamayacağını ve ayrıca çocukların bu davranışlarının Sözleşme’nin 3. ve 8. maddelerinin ihlali anlamına gelecek olan ağırlık seviyesine ulaşmadığını belirtmiştir. Mahkeme bu gerekçelendirmeyi dikkate almamıştır. Mahkeme’nin görüşüne göre ağırlık seviyesinin aşılıp aşılmadığının tespitinin durumun şartlarına bağlı olması ile ilgili kararı tek bir dava kararıdır. Somut olaydaki şikayet sadece kişinin engelinden dolayı çok incinmesi şeklinde tanımlanamaz, ayrıca yaşanan olaylar kişinin günlük hayatını ve akıl sağlığını da çok derin bir şekilde etkilemektedir. Üstelik belirli bir süreci aşan sözlü saldırılar da ağırlık seviyesinin aşıldığını göstermektedir. Durumdan haberdar olmanın ve somut olayın özel şartlarının sonucu olarak devletin Sözleşme kapsamında yükümlülüğü doğmaktadır. Kısaca engelli insanların incinebilirliği göz önünde bulundurularak koruma yükümlülüğünün varlığından söz edilebilir, fakat bu genel olarak engelli bireylerin incinebilir kişiler şeklinde sınıflandırılması anlamına gelmemektedir.

Devletin Pozitif Yükümlülüğü, Engelli İnsanlar, Akıl Sağlığı, İncinebilirlik, Ağırlık Seviyesi.

Introduction

Worldwide more than 650 million people suffer from disabilities¹. But besides of the deficiencies caused by their handicap, disabled persons also belong to one of the groups that are more often discriminated against and harassed than other sections of the population. A situation of hate-crime is often followed by an immense aftermath on the mental health can change one’s everyday life. Persons with mental disorders are often even more vulnerable and cannot defend themselves successfully against a perpetrator.

This leads to the question whether the member nations of the Council of Europe themselves have obligations to protect handicapped persons based on European Convention on Human Rights (ECHR) against third parties in general and when those obligations can arise.

After a brief overview of the general criteria of obligations to secure, the judgment “Dordevic v. Croatia”² will give a concrete example of a situation where obligations did arise concerning a disabled person.