Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tanzimat Dönemi Osmanlı Devleti’nde Siyasi İktidar Düzenine İsyan (Bağy) Suçunun Görünümü

The Aspect of the Crime of Rebellion to the Political Power System (Bagy) in the Ottoman State of the Tanzimat Period

Melikşah AYDIN

Bağy suçu İslam hukukundaki suç türleri içinde en önemli olanlardandır. Çünkü bu suç doğrudan siyasi iktidar düzenine yönelik bir suçtur. Siyasi düzeni değiştirmek isteyen belli sayıdaki bir grup kimsenin işleyebileceği bu suç ile, siyasi iktidar düzenini değiştirmek veya ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır. İslam hukuku kitaplarında bağy suçunun unsurları belirlenirken isyan eden kimselerin belli bir sayıya ulaşan bir topluluk olması, isyancıların siyasi iktidar düzeni ile ilgili değiştirmek veya ortadan kaldırmak gibi bir amaçlarının yani tevillerinin olması ve isyancıların bir örgüt yapısı içinde belirli bir güce sahip olmaları (menea) olmak üzere üç temel unsur ön plana çıkmıştır. Tanzimat dönemine kadar devlete yönelik suçlarda katı tutumunu sürdüren Osmanlı devleti, Tanzimat dönemindeki kanunlaştırma faaliyetleri ile isyan suçuna verilen cezaları sistematik halde ceza kanunlarına almışlardır. Klasik dönemde de devlete isyan eden kimselere verilecek cezalar ile ilgili hükümler bulunsa da Tanzimat döneminde yapılan, Batılı kanunlar gibi sistematik ve maddeler halinde düzenlenen ceza kanunlarında, aslında klasik dönemdeki kanunnamelerdeki hükümler genel anlamıyla korunmuştur. Öyle ki, devlete veya devlet başkanına isyan fiilinde bulunan kimselere yani isyancılara klasik devirde siyaseten katl yani ölüm cezası veriliyorken, Tanzimat dönemindeki kanunlarda bu ceza asılarak veya kurşuna dizilerek idam adı altında aynen korunmuştur. Bu çalışmayı bağy suçu ile ilgili diğer çalışmalardan ayıran nokta Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Dönemini ele alan tek müstakil çalışma olmasıdır.

İslam Hukuku, Osmanlı Devleti, Tanzimat Dönemi, Siyasi İktidar Düzeni, İsyan.

Bagy crime is one of the most important crime types in Islamic law. Because this crime is a crime directly against the political power order. With this crime, which can be committed by a certain number of people, it is aimed to change or abolish the political power order. While determining the elements of bagy crime in Islamic law books, three basic elements have come to the fore. There must be a community that reaches a certain number of rebels. The rebels must have a purpose, namely interpretation, to change or abolish the political power order and rebels must have a certain power (menea) within an organizational structure. The Ottoman state, which maintained its strict attitude in crimes against the state until the Tanzimat period, systematically included the punishments given to the crime of rebellion in the penal codes with the codification activities in the Tanzimat period. Although there were rules regarding the punishments to be given to those who rebelled against the state in the classical period, in fact, the rules of the codes in the classical period were generally preserved in the penal codes made in the Tanzimat period, which were organized systematically and has articles like the western penal codes. Such that, while the death penalty was given to those who rebelled against the state or the head of state, that is, the rebels, in the name of siyaseten katl, this punishment was preserved under the name of death by hanging or shooting in the penal codes of the Tanzimat period. The point that distinguishes this study from other studies on bagy crime is that it is the only independent study dealing with the Tanzimat Period of the Ottoman Empire.

Islamic Law, Ottoman State, Tanzimat Era, Political Power System, Rebellion.

GİRİŞ

Bağy suçu, çoğunluk İslam hukuku kitaplarında devlete isyan suçu olarak çevrilse de bunu günümüz hukuk düzenindeki siyasal iktidar düzenine isyan olarak adlandırmak daha doğrudur.

Siyasi iktidar düzenine isyan yani bağy suçu İslam hukukunda işlenen örgütlü suçlardan biridir. Devlet başkanına veya iktidara yönelik işlenen bu suçun ilk görünümleri dört halife devrinde ortaya çıkmıştır. Devlet idaresinden memnun olmayan bu memnuniyetsizliği siyasi bir başkaldırıya dönüştüren isyancılar, kuvvet kullanmaksızın bastırılmaları mümkün olmayan bir gruptur.

İslam hukukunda bağy suçu ile ilgili temel kurallara baktığımızda oldukça özgürlükçü bir yaklaşımın benimsendiğini görürüz. Öyle ki, Hz. Ali’nin kendilerine karşı harekete geçmeden Haricilerle savaşmaması bunun en önemli örneğidir. Bağy suçunun Osmanlı Devleti’ndeki görünümüne baktığımızda ise İslam hukukunun gelişmesi ve yıllar süren devlet yönetimi tecrübesinin Osmanlı Devleti’ni bağy suçu için daha tetikte olmayı zorunda bıraktığı anlaşılmaktadır. Bu açıdan Hanefi mezhebinin isyan suçu ile ilgili geniş yorumu ve cezalandırmada daha katı olması Osmanlı’daki düzenlemelerin çerçevesini oluşturmuştur.