Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Disarmement and Small Arms Regulations in International Law

Hasan KÖNİ

Uluslararası silahsızlanma çabaları içinde küçük ve hafif silahlar konusunda gösterilen çabalar dikkati çekmektedir. Bu tür silahlar iç çatışmalarda, terörizmde, organize suçlarda kullanılarak her yıl binlerce insanın canına mal olmaktadırlar. 1990’lı yılların ortalarından itibaren uluslararası toplum bu silahların üretimlerinin azaltılması, alım satımlarının takibi, stoklarının imhası, silah komisyonculuğu, silahların devri konusunda uluslararası, bölgesel ve ulusal alanda önemli hukuki araçların doğması için çaba sarf etmiştir. 2001 yılından itibaren hafif ve küçük silahlar konusu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu’nda ele alınmış ve uluslar arası uzlaşabileceği metinler ortaya konmaya çalışılmıştır. Günümüzde eksik ve düzenlenmesi gereken yönleri bulunsa da her düzeyde bu tür silahların denetimi mümkün bir hale gelmiştir. Avrupa Birliği, Uluslar arası Kızılhaç Örgütü, gibi örgütlerin bu konuda önemli çabaları olmuştur. Uluslararası İnsancıl Hukuk, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku, Uluslararası Ceza Hukukunu ilgilendiren bir konu olarak küçük ve hafif silahların denetlenmesi günümüz uluslar arası toplumunun en önemli konularından biri olduğu anlaşılmaktadır.

Küçük ve Hafif Silahlar, Konvansiyonel Silahlar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Genel Kurul, Avrupa Birliği, Uluslararası İnsancıl Hukuk, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku, Uluslararası Ceza Hukuku, Müeyyideler, Silah Komisyoncuları, Uluslararası Denetim Mekanizmaları.

GİRİŞ

Soğuk Savaşın sonu olarak kabul edilen 1991 yılından beri ülkeler arasında konvansiyonel olarak adlandırılan savaşlar yerini terörizme, etnik ve dini çatışmalara bırakmış gözükmektedir. Bu gün dünyamızda birçok ülkede ayrılıkçı iç çatışmalar yaşanmaktadır. Konvansiyonel ordular ise orta boy devletlerin caydırıcı gücünü oluşturmaktadır. Savaş riski, saldırı riski karşısında ülkeler savaş uçağı, tank gibi ikinci nesil silahları almaya devam etmektedirler. Bir zamanlar süper güçler olarak tanınan Amerika ve Sovyetler Birliği ise ellerindeki nükleer silahlar ile karşılıklı bir yıkım gücü oluşturduklar için, nükleer silahlar, soğuk savaş boyunca bloklar arasında doğrudan çatışmaları önleyen bir denge unsuru olmuşlardır. Denetlenemeyeceği düşünülen Hindistan, Pakistan gibi gelişmekte olan ülkelerin ve Kuzey Kore ve İran gibi başıboş devlet olarak görülen bazı devletlerin nükleer silahlara kavuşmaları veya bu konudaki çabaları çeşitli silahsızlanma ve silahların yayılmasını önleme anlaşmaları ile durdurulmaya çalışılmıştır. Süper güçler bu antlaşmalara dayanarak nükleer güçlerinden ve konvansiyonel güçlerinden karşılıklı olarak indirimler yapmışlardır. Ancak, yukarda belirttiğimiz gibi ayaklanma ve iç çatışmalarla yoğrulan dünyamızda çoğu ölümler küçük silahlar olarak adlandırılan silahların bu çatışma bölgelerinde kullanılmaları yüzünden olmaktadır. Örneğin, Batılı devletlerin ham maddeleri ele geçirmek için rekabet ettikleri ve etnik grupları kışkırttığı Afrika’daki on ülke içinde 1980-1995 yıllarında küçük silahlar kullanılarak beş milyon kişi öldürülmüştür. 1998 yılından beri süre gelen çatışmalarda Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde çatışmalarda ölenlerin sayısı üç milyonu aşmıştır. Bir yazarın belirttiği gibi Afrika Devletleri’nin %60’ı bugün çatışma içindedir.1

Bu trajedinin nedeni silahların ve özellikle hafif silahların kolaylıkla uluslararası pazarlardan sağlanabilmesidir. 1960 ile 1999 yılları arasında hafif silahların üretimi eskisine göre altı misli artmıştır. Bugün Amerikan M16 tüfeği, Belçika’nın FAL tabancası, Alman G3, Rus Kalaşnikofu AK47, Rus El bombası atarı RPPG-7, İsrail’in suikast tabancası olarak bilinen hafif makineli tabancası Uzi, İngiliz MP5 silahları yapan ülkelerin verdiği lisanslarla başka ülkelerde üretilebilmektedir. Halen 64 ülkede 385 iş kolunda hafif silah üretimi yapılmaktadır.2 1995’lerden sonra sorumlular artık olayın farkına vararak Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği nezdinde hafif silahların satışlarının önlenmesi ve bazı tehlike arz eden gruplara verilmesini önlemek için birçok konuda teşebbüse geçmişlerdir.

Hafif veya küçük olarak adlandırılan bu silahların stoklarını kısıtlamak ve fazla üretilmelerini ve satışlarını durdurmak amacıyla konferanslar yapılmıştır. Bu konferanslardan en önemlisi 2001 yılında New York’ta yapılan “Hafif ve Küçük Silahların Yasadışı Ticaretlerinin Önlenmesinin Bütün Boyutları” adını taşımaktadır.3 Konferans’ta devletlerin kendi iç yasal düzenlemelerle silah alımlarının denetlenmesinin dikkate alınmasının ve üretilmesinin yanında, transferlerinin denetimi, silah satıcılarının denetlenmesi gibi konular ele alınmıştır.