Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Hukukunda Fail Dışındaki Kişilerin Taksirli Suça Etkisi

Yasemin F. SAYGILAR

Birden fazla kişinin hareketinin birleşmesi sonucu ortaya çıkan taksirli bir suç söz konusu olduğunda, fail dışındaki kişilerin kusurlarının belirlenmesi verilecek cezanın tespitinde önem taşır. Buna göre, taksirli hareket ile fail tarafından gerçekleştirilen suça, üçüncü bir kişinin gerçekleştirdiği hareket eklenmiş olabileceği gibi, mağdurun hareketinin eklenmesiyle de bir suç ortaya çıkmış olabilir. TCK’ya göre, birden fazla kişi tarafından meydana getirilen taksirli hareketler sonucu gerçekleşen zararlı neticeden herkesin kendi kusuruna göre sorumlu olacaktır.

Fail, Üçüncü Kişi, İştirak, Taksir, Kusur.

I. GENEL OLARAK

Taksirli suçların gün geçtikçe artmasıyla birlikte, bu suçların birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesi durumu da daha çok gündeme gelmeye başlamıştır. Bu bakımdan konunun çeşitli açılardan incelenmesi gerekir. Birden fazla kişinin hareketinin birleşmesi sonucu ortaya çıkan bir taksirli suç söz konusu olduğunda, fail dışındaki kişilerin sıfatı, meselenin ele alınması bakımından önem kazanır. Buna göre, taksirli hareket ile fail tarafından gerçekleştirilen suça, üçüncü bir kişinin gerçekleştirdiği hareket eklenmiş olabileceği gibi, mağdurun hareketinin eklenmesiyle de bir suç ortaya çıkmış olabilir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 22. maddesinin 5. fıkrasında, “Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir” demek suretiyle taksirli suçlarda neticenin birden fazla kişinin hareketi ile meydana gelebileceğini kabul etmiştir. Ancak burada her failin kendi kusurundan sorumlu olacağı belirtilerek taksirli suçlarda iştirak durumunun kabul edilmediği ifade edilmek istenmiştir1.

Nitekim söz konusu maddenin gerekçesinde de, birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda herkesin kendi kusuru göz önünde bulundurulmak suretiyle sorumlu tutulacağı ifade edilmiştir. Buna göre, taksirli suçun kanuni tanımında belirlenen netice birden fazla kişinin karşılıklı olarak işledikleri taksirli fiiller sonucunda gerçekleşmiş olabilir. Gerekçede neticenin ortaya çıkması bakımından herkesin kusurluluğunun bağımsız olarak tespit edilmesini gerektiren durumlara örnek olarak, bir trafik kazasında sürücü ile yaya veya her iki sürücünün de taksirle hareket etmiş olmasından bahsedilmiştir2.