Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Yoluyla Sosyal ve Ekonomik Hakların Dolaylı Olarak Korunması Üzerine Değerlendirmeler

Evaluations on the Indirect Protection of Social and Economic Rights Through the European Convention on Human Rights

Ersin BAYRA

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) esas olarak temel hakları güvence altına almıştır. Bununla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kayda değer sayıda davada, sosyal ve ekonomik haklara ilişkin uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmuştur. AİHM içtihadı incelendiğinde, sosyal ve ekonomik haklar alanında medeni ve siyasi haklara uygulanan rejimden farklı olarak, başvuruya konu hakka ilişkin değerlendirme yapmaktan kaçınılarak, doğrudan toplum ile bireyin çıkarları arasında olması beklenen adil dengenin kurulup kurulmadığı test edilmektedir. Bununla birlikte AİHM, sosyal ve ekonomik hakları AİHS kapsamında korurken, temel haklara ilişkin perspektifini kullanmayı sürdürmektedir. Bu doğrultuda, kimi zaman adil yargılanma hakkı ve ayrımcılık yasağı gibi AİHS hükümlerine başvurulmakta, ayrıca sosyal ve ekonomik haklar AİHS’te yer alan diğer haklarla ilişkisi üzerinden ele alınmaktadır. Çalışmada, sosyal ve ekonomik hakların, AİHS yoluyla korunma imkânı üzerinde durulmaktadır.

Adil Denge Testi, Kademeli Gerçekleştirme, Pozitif Yükümlülük, Sosyo-Ekonomik Haklar, Usuli Adalet.

The European Convention on Human Rights (ECHR) guarantees fundemantal rights. The European Court of Human Rights (ECtHR) has arbitrated disputes regarding social and economic rights in a sizable number of instances. When the ECtHR’s case law is considered, it varies from the regime used for civil and political rights, as it comes to social and economic rights, by avoiding making an assessment of the right that is the subject of the application, it is determined if the fair balance that is anticipated to be achieved between the interests of society and the individual is in place. Nonetheless, it should be highlighted that the ECtHR continues to uphold social and economic rights under the ECHR while maintaining its stance on basic rights. In this context, the ECHR’s protections for the right to a fair trial and against discrimination are occasionally used. In this way, the ECHR also discusses social and economic rights in relation to other rights. The study concentrates on whether the ECHR can be used to defend social and economic rights in this context.

Fair Balance Test, Gradual Realization, Positive Obligation, Procedural Justice, Socio-Economic Rights.

GİRİŞ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM-Mahkeme), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS-Sözleşme) yer alan hakların yorumlanması ve uygulanmasıyla görevli, uluslar üstü bir mahkemedir. 1950 yılında, Avrupa Konseyi himayesinde imza altına alınan AİHS, dönemin şartlarına uygun olarak1 medeni ve siyasi hakları güvence altına almaktadır. Sosyal, ekonomik ve kültürel haklar ise Avrupa Konseyi bünyesinde Avrupa Sosyal Şartı’nda (ASŞ-Şart) düzenlenmiştir.2 Dolayısıyla bu hak grubu, AİHM’in yetki alanına dahil değil gibi görünmektedir. Bununla birlikte yıllar içinde AİHM, sosyo-ekonomik alanın medeni ve siyasi haklardan tamamen ayrı tutulamayacağını kabul etmiştir.3 Gerçekten de sosyal, ekonomik ve kültürel hakların; AİHM bünyesinde korunabilir haklar olup olmadığı, son yıllarda hem öğretide hem de Mahkeme kararlarında sıklıkla gündeme gelmektedir.4

AİHM’in Airey v. İrlanda davasında vermiş olduğu karar, bu hususta başlangıç noktasını temsil etmektedir. Mahkeme kararın gerekçesinde, sosyo-ekonomik haklar ile medeni ve siyasi haklar arasında kesin bir ayrım olmadığını ve AİHS’te tanınan hakların sosyal boyutlarının da bulunduğunu belirtmiştir.5 Ancak bu vurguya rağmen, sosyal ve ekonomik haklara halen medeni ve siyasi haklar kadar önem verilmemektedir.6 Buna karşın AİHM’in sosyo-ekonomik ile medeni ve siyasi haklar arasında kesin bir ayrım olmadığını, yani insan hakları arasında temelde bir ayrılık bulunmadığını kabul etmesi oldukça önemlidir. Nitekim insan haklarının bölünmez olduğu fikri, sosyo-ekonomik hakların AİHS kapsamında yargılanabilirliğini mümkün hale getirmektedir. Ayrıca etkili koruma ilkesi, pozitif yükümlülüklerin tanınması ve AİHS’in canlı bir araca (living instrument) benzetilmesi7 gibi genişletici yorumlama yöntemleri; Sözleşme kapsamında yer almasa bile sosyo-ekonomik haklara ağırlık verilmesine imkân tanımaktadır.8

Bu doğrultuda, yıllar içinde Mahkeme birçok sosyal ve ekonomik hakka ilişkin karar vermiştir. Ancak ifade etmek gerekir ki Mahkeme sosyo-ekonomik hakların doğrudan Sözleşme kapsamında koruma altına alınmadığının altını çizmektedir.9 Bu bakımdan AİHM bir yandan sosyo-ekonomik hakları, medeni ve siyasi hakları geniş yorumlama yoluyla dolaylı olarak Sözleşme’ye dahil ederken, diğer yandan AİHS’in sosyo-ekonomik hakları içermediğini vurgulamaktadır. Burada mahkemelerin ekonomik veya sosyal politikalara değinen konularda karar vermesinin meşru olup olmadığı hususu gündeme gelmektedir.10 Bu kapsamda çalışmada sosyo-ekonomik hakların Sözleşme kapsamında davaya konu edilebilirliği tartışılacaktır. Lakin bunun için AİHS’in kendi sınırlamaları yerine, AİHM’in medeni ve siyasi hakların pozitif boyutlarının geliştirilmesine yönelik aşamalı yaklaşımı esas alınacaktır. Bu sebeple Mahkeme’nin, Sözleşme metninde yer almamasına rağmen sosyal ve ekonomik hakları hangi AİHS hükümleri altında kategorize ederek meşrulaştırmayı başardığı üzerinde durulacaktır.