Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Paylı Mülkiyette Paydaşlar Arasında Ecrimisil Talep Edilmesi İçin Gerekli İntifadan Men Şartı ve Bu Şartın İstisnaları

The Requirement of Prohibition of Usufruct to Demand Mesne Profits between Joint Owners and Exceptions to This Requirement

Nafiye YÜCEDAĞ

Ecrimisil talebi kötüniyetli zilyedin malı bizzat kullanması nedeniyle ödemesi gereken kullanım karşılığıdır. Paydaşlar arasında ecrimisil talep edilebilmesi için kural olarak intifadan men koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Bu çalışma kapsamında intifadan men koşulunun anlamı ve ne şekilde gerçekleşebileceği üzerinde durulacaktır. Ecrimisile ilişkin kurallar genellikle Yargıtay uygulaması ile geliştirilmiştir. Bu nedenle intifadan men şartı ve intifadan men şartının aranmadığı haller Yargıtay kararları çerçevesinde ele alınmıştır. Yargıtay uygulamasında paylı malın hukuki ya da doğal ürün getiren bir yer olması, taşınmazın kullanım biçimine ilişkin paydaşların oybirliği ile aldığı bir kararın bulunması ya da fiili kullanım biçiminin belirlenmiş olması, bir paydaşın taşınmazın tamamında hak iddia etmesi ve diğerlerinin paydaşlığını inkâr etmesi, hazine, belediye gibi kamu kurum ve kuruşlarının davalısı ile birlikte paydaş oldukları mallar ile kayyımla idare edilen mallar için ecrimisil talep edilmesi, daha önce el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ya da benzeri davaların açılması veya ecrimisil talebine ilişkin icra takibi yapılması halleri intifadan men şartının istisnası olarak nitelendirilmektedir. Ancak bu hallerin hepsi intifadan men şartının gerçek anlamda istisnası niteliğinde değildir. Bu çalışma kapsamında intifadan men şartı ve istisnaları ele alınacaktır.

Ecrimisil, Paylı Mülkiyet, Paydaş, İntifadan Men, Haksız Zilyet.

Mesne profit claim is the compensation that must be paid due to the use of the goods by the unfair possessor in bad faith. As a rule, the condition of prohibition from usufruct must be fulfilled to claim compensation amongst the joint owners. Within the scope of this study, the meaning of the prohibition of usufruct and how it can be realized will be emphasized. Rules regarding mesne profits are generally developed within the practice of the Turkish Supreme Court. For this reason, the condition of prohibition from usufruct and the situations in which the condition of prohibition from usufruct is excluded are discussed within the framework of the Supreme Court decisions. In the Supreme Court practice, the fact that the joint property brings legal or natural fruits or there is a unanimous decision taken by the joint owners regarding the use of the immovable or the use of the immovable has been de facto determined or one of the joint owners claims rights over the entire immovable and deny the others’ rights or the mesne profit claims regarding the goods subject to the joint property of public institutions and organizations -such as the treasury, municipality- and respondent or the goods managed by trustees, law suits filed previously regarding the prevention of seizure, dissolution of joint ownership, or mesne profits or law suits similar to those or commencing execution proceedings regarding the mesne profits, are considered as exceptions to the condition of prohibition from usufruct. However, not all these cases are actually exceptions to the requirement of prohibition from usufruct. Within the scope of this study, the requirement of prohibition from usufruct and its exceptions will be discussed.

Mesne Profit, Joint Ownership, Joint Owner, Prohibition of Usufruct, Unfair Possessor.

Giriş

Taşınmaz üzerinde birden fazla kişi malik olduğu zaman birlikte mülkiyetten söz etmek gerekmektedir. Birlikte mülkiyetin paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyet olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında paylı mülkiyet halinde paydaşlar arasındaki ecrimisil talebi üzerinde durulacaktır.

Türk Medeni Kanunu1 (TMK) 693’üncü maddesine göre paydaşlardan her biri diğer paydaşların hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı malı kullanabilir ve ondan yararlanabilir. Paylı mülkiyete konu mal paydaşlardan biri ya da üçüncü bir kişi tarafından haksız olarak kullanabilir. Bu çalışma kapsamında ele alınacak olan paydaşlardan birinin paylı malı kullanmasının ne zaman haksız bir kullanım teşkil edeceğidir. Doktrinde ve Yargıtay kararlarında paydaşlar arasında haksız zilyetliğin söz konusu olabilmesi ve haksız kullanım tazminatı yani ecrimisil talep edilebilmesi için kural olarak intifadan men koşulu aranmaktadır. Ecrimisile ilişkin kurallar çoğunlukla uygulama tarafından geliştirilmiştir. Bu nedenle intifadan men şartı ve intifadan men şartının aranmadığı haller Yargıtay kararları çerçevesinde ele alınmıştır. Ancak kanımızca bu hallerin hepsi intifadan men şartının istisnası niteliğinde değildir. Yargıtay uygulaması ile ortaya çıkmış bu istisna hallerin bazıları aslında intifadan men şartının gerçekleşme biçimidir. Bu istisnalardan bazılarını ise ecrimisil talebi olarak nitelendirmek yerine menfaat devri olarak kabul etmek daha yerinde olacaktır. Bu çalışma kapsamında paylı mülkiyette paydaşlar arasında ecrimisil talep edilmesi için gerekli intifadan men şartı ve bu şartın istisnaları üzerinde durulacaktır.

I. Paydaşlar Arasında Ecrimisil Talep Edilebilmesi İçin İntifadan Men Şartı Aranmasına İlişkin Tartışma

Yargıtayın yerleşik uygulamasında2 paydaşların birbirlerinden ecrimisil talep etmeleri için kural olarak intifadan men şartı aranmasının zorunlu olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan söz konusu fikir doktrinde oybirliği ile kabul edilmiş değildir. Bu kapsamda tartışmanın temeli esasen haksız zilyetliğin ne zaman başladığı yani paydaşlardan birinin kullanım hakkının diğer paydaşların hakkıyla ne şekilde bağdaşması gerektiği üzerine yoğunlaşmaktadır.

Türk Medeni Kanunu m. 693 hükmüne göre paydaşlardan her biri diğer paydaşların hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı malı kullanabilir ve ondan yararlanabilir. Doktrinde bir fikre göre bir paydaşın diğer paydaşların maldaki paylarının varlığını bilerek paylı malın tümünü kullanması, TMK m. 693 (743 sayılı Türk Kanunu Medenisi3 m. 625) hükmüne uygun değildir4 . Paylı mülkiyette paydaşın mülkiyet hakkı paylı malın tümüne yaygın bir mülkiyet hakkıdır. Paylı maldaki paydaşların malın tümüne yaygın mülkiyet hakkına sahip olmaları onların diğer paydaşların paylı malda payları olduğunu bilmelerine rağmen kullanmaları için bir gerekçe teşkil edemez. Zira paydaşlardan birinin paylı malı tümüyle kullanması, TMK m. 693 hükmüne göre diğer paydaşların haklarıyla bağdaştığı ölçüde mümkündür. Paydaşlardan biri paylı malı tümüyle kullandığında diğerlerinin haklarını ihlal etmiş olur5 . Bu doğrultuda paydaşlardan biri tek başına paylı malı diğer paydaşların izni olmadan kullanıyorsa ondan intifadan men şartı aranmaksızın ecrimisil talep edilmesi mümkün olmalıdır6 .

Doktrinde diğer bir fikre göre ise paydaşlardan birinin paylı malı kullanmasının sınırını diğer paydaşların paylı malı soyut kullanma olanağı değil fiili kullanması oluşturur7 . Paydaşlardan birinin malı diğerinin soyut kullanım olanağını düşünerek kullanma zorunluluğu yoktur. Doktrindeki bu fikir, Yargıtay kararlarına da yansımış ve paydaşlar arasında ecrimisil talep edilebilmesi için kural olarak intifadan men koşulunun aranması gerektiği yönünde yerleşik bir uygulama oluşmuştur8 . Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun E. 1979/2-66, K. 1982/1 ve T. 13.01.1982 kararında da bu husus açık bir şekilde ifade edilmiştir9 .

Paylı malı kullanım imkânı bir başka paydaşın hakkına saldırı teşkil etmeyecekse her paydaş paylı malı her an kullanabilir10 . Örneğin paylı olarak malik olunan bir yaya yolunu her bir paydaş diğerlerinin hakkına saldırıda bulunmadan zaman ve mekân yönünden sınırlı olmadan her an kullanabilir11 . Bu durumda her paydaş paylı malı sınırsız kullanabilmektedir. Ancak paylı malın kullanılma olanağı sınırsız değilse paydaşların malı kullanma olanağı sınırlı olacaktır. Bu sınır katıldığımız fikre göre soyut olarak paylı malın diğer paydaşlarca kullanılma olanağı değil fiili kullanımıdır12 . Yani eşyayı kullanım hakkının sınırını diğer paydaşların kullanma ihtimallerinin engellenmesi oluşturmaz. Paydaşların eşyayı kullanım hakkının fiilen engellenmiş olması gerekir13 .

Her paydaşın paylı malı bölünmeye elverişli olmayan fiili kullanım yetkisi vardır14 . Bu açıdan da intifadan men edilmeyen paydaşın haksız zilyet sayılması ve kendisinden ecrimisil talep edilmesi kural olarak mümkün olmamalıdır. Bu kapsamda paylı mülkiyet konusu bir evde paydaşlardan biri diğer paydaşlar itiraz etmediği müddetçe oturabilir15 . Paydaşlarından birinin itirazı olmadıkça ecrimisil de talep edilemez. Paydaşlarından birinin itirazı uygulamada intifadan men şartı olarak anılmaktadır16 .

II. İntifadan Men Şartı

Bir önceki başlık altında açıkladığımız üzere Yargıtay uygulamasında ve katıldığımız fikre göre kural olarak paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil talep edemezler. Bununla birlikte intifadan men şartının anlamının da açıklığa kavuşturulması gereklidir. Paydaşın taşınmazdan yararlanma isteğini diğer paydaş ya da paydaşlara bildirmesi intifadan men anlamına gelir17 . İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi için fiilen menedilmeye gerek yoktur18 . Bu kapsamda intifadan men haksız zilyet paydaşa karşı diğer paydaşların zor kullanmaları anlamına gelmemektedir19 .

Davacı paydaş intifadan meni ispatlamalıdır20 . İntifadan men herhangi bir şekle tabi değildir21 ; her türlü delille ispat edilebilir22 ve maddi bir olay niteliğindedir23 . İntifadan men ihtar çekilerek de gerçekleştirilebilir24 . Paydaşlar arasında intifadan men her türlü delil ile ispatlanabileceğinden yazılı ihtar zorunluluğu yoktur25 . Ancak bildirimin noter aracılığı ile yapılması ispat kolaylığı sağlayacaktır26 . Paylı mülkiyette paydaşlar arasında ecrimisil intifadan men şartının gerçekleştiği tarihten itibaren istenebilir27 .

Aşağıda açıklanacağı üzere daha önce paydaş tarafından haksız zilyet paydaşa karşı el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmış olması ya da ecrimisil bedeline ilişkin daha önce icra takibi yapılmış olması halinde davacı dilekçesinin ya da icra emrinin tebliği ile intifadan men şartı yerine getirilmiş olur28 .

Yargıtay uygulamasında bazı durumlarda intifadan men şartının aranmasına gerek olmadığı belirtilmektedir. Aşağıda bu haller ayrı bir başlık altında ele alınacaktır.