Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Konkordato[nun] [Projesinin] Tasdiki Kararına Karşı Kimler Kanun Yoluna Başvurabilir?

Who can Appeal Against the Decision on the Approval of the Concordat Project?

Bilgehan YEŞİLOVA, İdil TUNCER KAZANCI

Tasdik edilen konkordatoya karşı daha ziyade “” istinaf yoluna başvurabileceği hususu, Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/966-283 sayılı kararına konu olmuştur. Kararın tartışılmaya değer birçok yönü bulunmakla beraber, özellikle istinaf ve temyiz kararları birlikte değerlendirildiğinde; meselenin daha ziyade İİK m. 308/a’da yer verilen “” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği noktasında toplandığı görülmektedir. Esasen 7101 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce de hukukumuzda kanun yoluna başvuru imkanının kimlere tanınacağı hususu tartışmalı idi. 7101 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra ise kanun yoluna başvuru şartının kim tarafından, ne zaman karşılanmış sayılacağı sorunu, özellikle incelediğimiz Hukuk Genel Kurulu kararı ile daha da somut bir hâl almıştır. İİK m. 308/a’da yer verilen “” kavramının, İİK m. 304 uyarınca itirazlarını duruşma gününden en az üç gün önce bildiren alacaklılarla sınırlı olarak anlaşılıp anlaşılamayacağına, bir yanıt bulmak gerekir. Bu dar yorum da tartışmadan ırak değildir. Zira süreside itiraz edenlerden, ayrıca duruşmaya gelmelerinin beklenip beklenmeyeceği veya mahkeme önünde hiç itiraz etmediği hâlde projeyi benimsemediğini, bu kez alacaklılar toplantısına katılarak veya iltihak müddeti içinde red oyu kullanmak suretiyle gösteren alacaklıların durumu da ayrıca ele alınmalıdır.

İtiraz Eden Alacaklı, Alacaklılar Toplantısı, Konkordatonun Tasdiki, Tasdik Kararının İlanı, Kanun Yolu.

Mainly the issue of “” an appeal may be filed against the confirmed concordat was subject to the decision of the General Assembly of Civil Chambers numbered 2021/966-283. Although there are many aspects of the decision worthy of discussion, especially when evaluated together with the decisions of the courts, it is seen that the issue is rather gathered at the point of what should be understood from the expression written as “” in Art. 308/a of the Code of Enforcement and Bankruptcy. In fact, before the entry into force of Law No. 7101, the issue of who is entitled to apply for legal remedy in our law was also controversial. After the entry into force of Law No. 7101, the question of who and when the condition for the application for legal remedy will be deemed to have been met has become even more concrete form, especially with the decision of the General Assembly of Civil Chambers that we have examined. It should be accepted that the concept of “” under Art. 308/a of the Code of Enforcement and Bankruptcy is limited to the creditors notifying their objections at least three days prior to the hearing date pursuant to Art. 304 of the Code of Enforcement and Bankruptcy. This narrow interpretation is not without controversy. Because, those who objected in due time but not come to the hearing or did not object at all, but voted against the plan previously by attending the meeting of creditors or in the joining period just should also be comprehended thoroughly under Art. 308/a while using their right to legal remedy.

Objecting Creditors, Meeting of Creditors, Confirmation of Concordat, Announcement of the Ratification, Legal Remedy.

1.İlk derece mahkemesinin konkordatonun tasdikine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran alacaklının bu talebiyle ilgili olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 23. Hukuk Dairesi (HD)’sinin aşağıda ele alınan kararı1 ile alacaklının kısaca İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 304/I hükmü uyarınca itiraz edenlerden olmadığı ve bu nedenle istinaf hakkının da bulunmadığı gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine (Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 352/I, ç, 346?) karar verilmiştir.

2.Temyiz incelemesini gerçekleştiren Yargıtay (Kapatılan) 15. HD’si ise yine aşağıda etraflıca incelenmeye çalışılacak kararı2 ile somut olayda, söz konusu alacaklının her ne kadar anılan hükme göre itiraz edenlerden değilse de bu kez İİK m. 302 gereğince tertiplenen alacaklılar toplantısının ertesinde, iltihak süresi içinde açıkça ret oyu kullandığı ve bu suretle istinaf hakkına artık sahip bulunduğu sonucuna ulaşarak mahkemenin istinaf talebinin reddine yönelik kararını bozmuştur.

3.Ankara BAM 23. HD’si, anılan bozma kararı üzerine, İİK m. 308/a hükmünde geçen “itiraz eden diğer alacaklılar” tabirinin somut olayda, istinaf yoluna başvuran alacaklı yönünden geçerli olup olmadığı hakkında kısaca söz konusu nitelendirmenin münhasıran İİK m. 304 hükmünde geçtiği şekliyle “... konkordatonun tasdikinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren...” alacaklılara yönelik olduğu ve hatta tıpkı somut olayda yaşandığı üzere ret oyu kullanılmış dahi olsa duruşmaya gelmemiş (!) alacaklıların konkordatonun tasdiki kararına karşı kanun yoluna gitme yetkilerinin bulunmadığı konusunda gerek ilmî gerekse kazaî içtihatta bir fikir birliğinin bulunduğu gerekçesiyle direnme kararı vermiştir3.