Silahlı Örgüt Kurmak, Yönetmek ve Silahlı Örgüte Üye Olmak Suçu

Mehmet Taştan

Çalışmayla CMK’nın 250. maddesiyle özel yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin yargı alanına giren silahlı örgütleri kuran, yöneten veya bahse konu edilen örgütlere üye olanların hukuki durumları, yeni ve eski TCK’ya göre konumları, suçun vasıflandırılması, lehe kanun uygulaması ve yerel mahkeme kararlarının temyiz denetimini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin konuya ilişkin yaklaşımı değerlendirilmiştir.

Silahlı örgüt, örgüt kurucusu, yöneticisi, örgüt üyesi.

A- Genel Olarak

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (TCK’nın) örgüt suçlarıyla ilgili 314. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında silahlı terör örgütlerini kurmak, yönetmek ve bunlara üye olmak suçlarını düzenlenmiş, üçüncü fıkrasında da örgütsel diğer suçlar (örgüte yardım-yataklık, örgütün ve amacının propagandasını yapmak...) yönünden, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçuna ilişkin aynı Kanunun 220. maddesine gönderme yapılmıştır.

5237 sayılı TCK’nın 314. maddesinde suçun maddi unsurları tanımlanırken silahlı örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak suçları ayrı ayrı zikredilmiştir. Bu nedenle belirtilen kavramları açıklamak gerekmektedir. Buna göre;

1- Silahlı örgüt kurmak , örgütü meydana getirmek, ortaya koymak, oluşturmaktır. Maddede tahdidi olarak sayılan amaç suçları (302-313. madde) işlemek için üç veya daha fazla sayıda kişiyi bir araya getirmek ve organizasyonu sağlamak, örgütsel hiyerarşiyi ve disiplini temin ederek bizzat örgütün oluşturulması anlamına gelmektedir. Silahlı örgüt kurulması, şekli bir suç, olup örgütün kurulmasıyla eylem tamamlanır. Söz konusu suç örgüt yönetmek ve örgüte üye olmaktan farklı olarak “ani suç” niteliğindedir. Bu nedenle örgütü kuran failin cezalandırılması için ayrıca amaç suçun icra hareketlerine başlanmasına ve belirlenen suçları işlemesine gerek yoktur. Ayrıca o an için örgüte liderlik eden kişinin, örgüt kuran kişi olmaması da mümkündür.