Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Adli Kontrol

Bahri ÖZTÜRK

Bu Koruma Tedbirine Neden İhtiyaç 
Duyulmuştur?

Tutuklama, kişi özgürlüğüne ağır bir müdahale oluşturduğu için, tutuklama ile ulaşılmak istenen amaca daha özgürlükçü bir tedbirle ulaşma olanağı varsa, tutuklamaya karar verilememesi, ölçülülük ilkesinin bir gereğidir.1 Bu nedenle yeni CMK, ana amacı esas itibariyle delillerin karartılması, sanığın kaçmasının önlenmesi ve bu suretle ceza muhakemesinin yapılabilir kılınması olan tutuklamanın amacını gerçekleştirmek üzere, Fransız CMK’da var olan düzenlemelerden2hareketle yeni bir koruma tedbiri olarak adli kontrolü hukukumuza kazandırmıştır.

Gerçekten, CMK m.109’a göre, tutuklama nedenlerinin varlığı halinde, bir suç nedeniyle yürütülen soruşturmada, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. Başlangıçta tutuklamaya seçenek bir koruma tedbiri olan adli kontrol, sonradan yapılan değişikliklerle bazı durumlarda tutuklamadan bağımsız bir koruma tedbirine dönüşmüştür.3

Bu anlamda adli kontrol, tutuklama nedenlerinin varlığı halinde şüpheli ve sanığın CMK’da öngörülen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasıdır. CMK’daki düzenleniş biçimi itibariyle adli kontrol bazı durumlarda tutuklamaya seçenek bir koruma tedbiri iken, bazı durumlarda ise, tutuklamadan tamamen bağımsız bir tedbirdir.4