Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Karşılaştırmalı Hukukta Şüpheli İşlem Bildirimi ve Mali İstihbarat Birimleri

Suspicious Transactions Report and Financial Intelligence Units in Comparative Law

Orçun KİREMİTCİ

FATF Tavsiyeleri ve diğer uluslararası düzenlemeler sayesinde hemen her ülkede kurulan mali istihbarat birimleri, şüpheli işlem bildirimlerini almakla ve işlemekle yükümlüdürler. Türkiye’nin mali istihbarat biri olan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı da şüpheli işlem bildirimleri sonucunda analiz ve inceleme faaliyetlerini yerine getirmektedir. MASAK, FATF Tavsiyelerine tam uyumlu olsa da bağımsız ve özerk bir kurum olmadığından AB standartları ile uyumsuzdur. Şüpheli işlem bildirimi (ŞİB) yükümlülüğüne sebep olan şüphe, yükümlünün nezdinde doğan ve sübjektif nitelikteki şüphedir ve işlemin hukuka aykırılığına ilişkindir. İşlemin, suçla ilişkisi olmasa dahi, yasa dışı olduğu değerlendiriliyorsa ŞİB yapılmalıdır. Bu şüphenin suçun işlendiğine dair bilgi veya başlangıç şüphesi düzeyinde bulunmaması gerekmemektedir. MASAK, terörizmin finansmanı ve suç gelirlerinin aklanması suçu kapsamında adli kolluktur. Aklama ve terörizmin finansmanı suçu açısından ŞİB yapılması, bu suçları bildirme yükümlülüğünü kaldırır. Ancak aklama suçuna öncül başka bir suçun işlendiği biliniyorsa, suçu bildirme yükümlülüğü devam eder. Bu durumda aklama suçu açısından erteleme ŞİB yapılmalı ve öncül suç ayrıca ihbar edilmelidir. Şüpheli işlem açısından MASAK tarafından değerlendirme ve analiz faaliyetleri gerçekleştirileceğinden, aklama veya terörizmin finansmanı suçu ihbar edilse dahi ayrıca ŞİB yapılmalıdır. İşlemin yasa dışı niteliğine ilişkin şüpheyi destekleyen belge veya ciddi emare bulunması durumunda işlem yedi gün süre ile ertelenebilecektir.

Şüpheli İşlem Bildirimi, Mali İstihbarat Birimi, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), İşlem Erteleme, Kimlik Tespiti, Müşterini Tanı, Suçu Bildirmeme Suçu.

Financial intelligence units are established in almost every country in order to comply to the FATF Recommendations and other international regulations. These institutions are responsible for receiving and processing suspicious transaction reports. The Financial Crimes Investigation Board (MASAK), which is Türkiye’s financial intelligence service, carries out analysis and investigation activities as a result of suspicious transaction reports. Although the MASAK is fully compatible with FATF recommendations, it is incompatible with the standards of the European Union, as it is not an independent and autonomous institution. Suspicion that causes the obligation to report transactions (STR) is the suspicion that arises before the obligator and is the result of subjective evaluation. STR should be made if the action is considered to be illegal even if it has no relationship with any crime. This suspicion does not need to be at the level of knowledge of crime or initial suspicion that the crime has been committed. MASAK is a judicial law enforcement within the scope of the crime of financing terrorism and laundering proceeds of crime. In terms of the crime of laundering and financing of terrorism, STR lifts the official complaint obligation to these crimes. However, if another predicate offence is committed before the crime of laundering, the obligation to official complaint continues. In this case, laundering crime and the predicate crime should be reported separately. Since the assessment and analysis activities will be carried out by MASAK in terms of suspicious actions. Thus, even if the crime of laundering or financing of terrorism is officially complained, STR must also be filed. If there is a document or serious sign that supports the doubt about the illegal nature of the transaction, the transaction may be postponed for seven days by MASAK.

Suspicious Transaction Reporting, Financial Intelligence Unit, Financial Crimes Investigation Board (MASAK), Transaction Postponement, Identification, Know Your Customer Due Diligence, The Crime of not Reporting the Crime.

GİRİŞ

Kaynağı belirsiz fonların denetimsiz şekilde işlemlere tabi tutulması, finansal yapı ve istikrarın bozulması tehlikesini yoğun bir biçimde barındırmaktadır. Finansal sistemin uluslararası niteliği nedeniyle devletlerin ulusal düzeyde tesis ettikleri idari tedbirler yetersiz kalmış ve bu durum devletleri iş birliğine itmiştir. Bu kapsamda, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği, üye devletleri yeknesak nitelikteki tedbirleri tesis etmeye sevk edecek düzenlemelere imza atmışlardır. Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi amacıyla G-7 ülkelerince kurulmuş olan FATF (Financial Action Task Force-Mali Eylem Görev Gücü), kara paranın aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi hususunda tavsiyeler, tipoloji rehberleri ve ülkeler özelinde değerlendirme raporları düzenlemek gibi faaliyetlerde bulunmaktadır.

Türk Hukukundaki düzenlemeler uluslararası düzenlemeler ve karşılaştırmalı hukuk dikkate alınarak yapılmıştır. Özellikle FATF Tavsiyelerine uyumun artırılması için gerekli düzenlemelerin gerçekleştirildiği, FATF’in 2007 yılındaki Türkiye değerlendirmesi ile 2019 yılındaki Türkiye değerlendirmesinin karşılaştırılması ile görülebilmektedir. Diğer yandan, çalışmamızda Türkiye’nin terörizmin finansmanı ve suç gelirlerinin aklanması ile mücadelede temel kuruluşu olan Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının (MASAK) yapısı, görev ve yetkililerine de değinilmeye çalışılmıştır.

Aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede bastırıcı ve önleyici tedbirler olmak üzere iki farklı yol bulunmaktadır. Bu çerçevede kanun koyucu, hem terörizmin finansmanı ve suç gelirlerinin aklanması fiillerini suç olarak düzenleyerek cezai/bastırıcı tedbirler almış, hem de bu fiillerin gerçekleşmesini önlenmesini teminen idari/önleyici tedbirler düzenlemiştir. Çalışmamızın ana konusunu oluşturan şüpheli işlem bildirimi de bu idari/önleyici tedbirler rejiminin merkezini oluşturmaktadır. Çalışmamızda, önleyici tedbirlerin temelini oluşturan şüpheli işlem bildiriminin yanında, mevzuatımızdaki müşterinin tanınması ilkesi ile kimlik bildirimi, uyum görevlisi atanması, uyum programı oluşturulması ve işlem ertelemesi yükümlülük ve tedbirleri de incelenmeye çalışılmıştır. Tedbirler rejiminin uluslararası kaynaklara ve standartlara dayanması nedeniyle, uluslararası kuruluşların düzenlemeleri ile farklı önleyici tedbirler rejimlerine sahip Almanya, Çekya, Belçika ve AB üyesi olmayan Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nin düzenlemeleri de incelenmiştir