Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kriminolojide Alan Taramasına Dayalı 
sosyal Araştırmaların Önemi (Geniş Özet)

Bahri ÖZTÜRK

I. Kriminolojinin Esası

Kriminoloji suçlarla ve sapkın insan davranışları ile meşgul olan bir bilim dalıdır ve Dogmatik Ceza Hukukundan farklı olarak normlardan ziyade günlük hayat ile meşguldür. Bu nedenle burada ihtiyaç duyulan şey olgu bilgisidir. Bu bilgilerle biz normlar ve insan davranışları arasında gerçek hayatta nasıl bir ilişkinin var olduğunu görürüz. Yine bu bilgiler sayesinde olması gereken hukuk açısından, Ceza Hukukunun disiplin etkisini artıracak ve sosyal barışı sağlayacak önerilerde bulunmak imkanına kavuşuruz.

II. Olgu Bilgisi ve Alan Taraması ile Elde Edilen Tecrübe (Empiri)

Hepimiz gayet iyi biliriz ki, hayat tecrübesi denilen şey dünyanın gerçekleridir. Bu nedenle hepimiz aslında empiriyiz. Bunu daha iyi anlayabilmek için bizim önce insanın algı (idrak) gücünün ne olduğunu anlamamız lazımdır. Algı gücü her şeyden önce lisan ile yakından alakalıdır. Zira biz dış dünyayı kavramlarla algılarız. Kavram denilen şey de düşünsel resimlerdir, sembollerdir. Bu semboller olmadan algı edebilmek, düşünebilmek olanaklı değildir. Sapir ve Whorf’un çalışmaları bunu açıkça ortaya koymuştur. Örneğin Eskimolar beyazın çok sayıda tonunun bulunduğunu söylerler ve bu tonlara yeni isimler vermişlerdir. Beyaza bu şekilde anlam yüklemeleri doğaldır; zira sürekli kar ve buz altında yaşamaktadırlar. Beyazın tonları konusunda Avrupalıların bu şekilde değerlendirme yapabilmeleri olanaklı değildir. Keza Kızılderililer içinde kırmızı renk bu şekilde (Eskimolarsda olduğu gibi) algılanmaktadır. Diğer Amerikalıların bunu kavramaları olanaklı değildir.

Görüldüğü gibi, algı edilen olaylar insandan insana farklı farklı yorumlanabilmektedir. Örneğin bir kimseye vurulduğunu görseniz ve bunun bir film çekimi olduğunu bilmeseniz, dayak atıldığını düşünebilirsiniz. Keza sihirbazların yaptığı da bizim algılama yeteneğimizi manipüle etmeleridir.