Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vergide Uzlaşma ile Cezada Uzlaştırma Müesseselerinin Mukayesesi

Comparison of Tax Conciliation and Penalty Reconciliation Procedures

Memduh ASLAN, Diyar ÇAKMAK

Adaletin maliyetsiz bir şekilde tecelli edebilmesi için kişilerinin kurallara uyması önem taşımaktadır. Kişilerin kurallara uymaması veya ihlal etmeleri halinde eylemleri suç veya kabahat olarak tanımlanmakta ve yaptırıma tabi tutulmaktadır. Cezalandırma fikrinin temeli kişilerin korkuyla da olsa kurallara uğramasını sağlamaktır. Ancak, kişileri cezalandırmak eylemin mağdurlarını her zaman tatmin etmeyebilmektedir. Etkisi toplumdan ziyade belirli kişiler üzerinde doğan bazı suçlar bakımından kişinin cezalandırılıp cezalandırılmaması yönündeki seçenek hakkı mağdura tanınabilmektedir. Kanun koyucu suçluya mağdurun maddi veya manevi zararını gidererek mağdur olanın affına sığınma olanağı tanımıştır. Bazı suçlardan zarar görenin ister belli bir tutar karşılığı, isterse belirli bir eylemin yerine getirilmesi üzerinde isterse herhangi bir şey talep etmeden suçluyu affetme ve onu bu cezadan kurtarma olanağı vardır. Ceza hukukunda uzlaştırıcı gözetiminde yapılan bu uygulamaya uzlaştırma denilmektedir. Benzer düzenleme vergi hukukunda da bulunmaktadır, vergi kaçakçılığına girmeyen vergi ziyaı gerektiren eylemlerde de vergi idaresi ve mükellef aracısız uzlaşma yapma olanağı bulunmaktadır. Bu çalışmada her iki uygulama karşılaştırılmaktadır.

Vergi Hukuku, Ceza Hukuku, Tarhiyat Öncesi Uzlaşma, Tarhiyat Sonrası Uzlaşma, Cezada Uzlaştırma.

It is important that people follow the rules so that justice can be served cost-free. If people do not comply with or violate the rules, their actions are defined as crimes or misdemeanors and are subject to sanctions. The basis of the idea of punishment is to make people subject to the rules, albeit in fear. However, punishing individuals may not always satisfy the victims of the act. In terms of certain crimes whose effect is on certain people rather than on society, the victim may be given the right to choose whether or not to punish the person. The legislator allowed the offender to seek refuge in the victim’s pardon by remedying the victim’s pecuniary or non-pecuniary damage. The victim of some crimes has the opportunity to forgive the offender and save him from punishment, whether for a certain amount or on the performance of a certain act or without demanding anything. In criminal law, this practice that supervised by mediator is called reconciliation. A similar regulation exists in tax law, and in actions that require tax loss that do not fall into tax evasion, there is an opportunity to make an unmediated settlement between the tax administration and the taxpayer. In this study, both applications are compared.

Tax Law, Criminal Law, Conciliation Before Tax Assignment Conciliation, Conciliation After Tax Assignment, Penalty Reconciliation.

Giriş

Vergi bir ceza olmamakla birlikte, kamu harcamalarının karşılanması için zora dayalı olarak alınan mali bir yükümlülüktür. Verginin her ne surette olursa olsun ziyaa (kayba) uğratılması Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinde mali bir ceza olan vergi ziyaı cezasına tabi tutulmuştur. Ceza kesilebilmesi için verginin zamanında veya usulüne uygun olarak beyan edilmemiş olması gerekmektedir. Vergi mükellefleri, kendi beyanlarını her zaman düzeltebileceklerdir. Vergi mükelleflerinin herhangi bir ihbar veya inceleme olmaksızın dilerlerse Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesi kapsamında pişmanlıkla beyannamedeki beyanlarını ıslah etme olanağı tanınmıştır. Vergi mükelleflerinin beyan ettikleri bu tutarları 15 gün içerisinde ödemeleri halinde ise ceza kesilmeyecektir. Diğer taraftan vergi mükelleflerinin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda ikmalen veya re’sen vergi tarhı da yapılabilecektir. Bu durumda vergi mükelleflerine aynı zamanda vergi zıyaı cezası da kesilecektir.

Vergi hukuku ile ceza hukuku arasında gerek Anayasamızın 73. maddesi gerekse 38. maddesi kapsamında temel benzerlik her ikisinin de kanunilik ilkesini ön plana çıkarmasıdır. Öte yandan ceza yargılamasında hakim, sanık bir talepte bulunmasa bile gerçek durumu ortaya çıkarmak için gerekli her türlü araştırmayı yapmak zorundadır. Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesi ve incelemeye ilişkin 134. maddesinde de vergilemede esas olanın gerçek durumun ortaya konulması önemsenmiştir. Bu yönüyle her iki hukuk alanında da maddi gerçeğe ulaşmak önemli bir ilke olarak ön plana çıkmaktadır.

Bu çalışmada her iki hukuk alanında benzer düzenlemeler içeren uzlaşma/uzlaştırma müesseseleri karşılaştırılacaktır.

1. Vergide Uzlaşma

Vergi Usul Kanunu’na göre uzlaşma, süregelen bir uyuşmazlığı basit bir şekilde çözüp, vergi alacağının hızlı bir şekilde tahsilini amaçlamaktadır.1 Başka bir tanımla “uzlaşma vergi idaresinin vergi asıl ve cezalarının bir kısmından veya tamamından vazgeçmesi olarak tanımlanabilmektedir.”2 Kanunda bir tanım yapılmamakla birlikte Danıştay uzlaşmayı “vergilemeden dolayı mükellef ile vergi idaresi arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların barışçı yollarla taraflar arasında uzlaşılarak kesin olarak çözümlendirilmesi3 olarak tanımlamaktadır.

Uzlaşma Türk vergi hukukuna ilk olarak 1963 yılında girmiştir. Yapılan ilk düzenleme tarhiyat sonrası uzlaşmaya ilişkinken 4.12.1985 tarihinde Vergi Usul Kanunu’na ek madde 11 ile tarhiyat öncesi uzlaşma kurumu da Türk vergi hukukuna dahil olmuştur. Danıştay uzlaşmanın niteliğini uzlaşma tutanağında tespit edilen hususlar ile sınırlı olarak iki taraf için de bağlayıcı bir sözleşme olarak belirtmektedir.4

Tarafların yargı yoluna gitmeden vergi ve vergi cezalarına ilişkin anlaşma sağlaması mahkemelerin yükünü azaltsa da aynı durumdaki vergi mükellefleri arasında bir eşitsizlik yaratmaktadır. Uzlaşma kurumunun uygulanmasının bu kadar kolay ve sınırsız olması vergi ödevini yerine getirmeyen mükellefleri ödüllendirmektedir. Bu da mükelleflerin vergiden kaçınma yönünde davranışlarını arttırmaktadır.5 Nitekim bu çalışmada da görüleceği üzere uzlaşılan toplam vergi ve vergi cezası tutarının ödenmesi gereken vergiden çok daha düşük olduğu örnekler ortaya çıkabilmektedir.

Tarhiyat öncesi uzlaşma, daha tarh edilmemiş vergi kesilmemiş vergi cezası için öngörülmüş bir kurumdur. Henüz uyuşmazlık doğmadan ve vergi mükellefi tarh edilen bir vergi ve vergi cezası ile muhatap olmadan öngörülmüş bir anlaşmazlık çözüm yoludur. Amaç uzlaşma sürecini öne alarak anlaşmazlığı hızlıca ortadan kaldırmaktır.6

Vergi Usul Kanunu ek madde 11 yapılacak inceleme sonucu bir vergi tarh edilecek ve buna ilişkin vergi ziyaı cezası ve 5000 Türk lirasını aşan (2022 için 6800 Türk lirası) usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası kesilecekse Maliye Bakanlığı’na uzlaşmaya izin verme yetkisi tanımıştır. Kaçakçılık suçunu oluşturan fiiller yetkinin kapsamı dışında tutulmuştur. Maliye Bakanlığı da bu yetki uyarınca Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği’ni çıkarmış ve uzlaşma yapılmasının önünü açmıştır. Ancak uzlaşma, vergi ve/veya cezayı kısmen veya tamamen ortadan kaldırmaktadır. Bu sebeple de uzlaşmaya konu olabilecek vergi ve cezalar konusunda vergi idaresine bu kadar geniş yetki verilmesi hem kanunilik ilkesiyle hem de yasama yetkisinin devri yasağıyla bağdaşmamaktadır. Kanun koyucu tarafından uzlaşmanın sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.7 Ayrıca belirtmek gerekir ki vergi cezalarından vazgeçilmesi vergiye uyumu da olumsuz etkileyecektir.8 Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği madde 2’de vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca yapılan vergi incelemelerine dayanılarak tarh edilecek ve Bakanlık Vergi Dairelerinin tarha yetkili olduğu bütün vergi, resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilecek kaçakçılık suçu için kesilenler hariç olmak üzere vergi ziyaı cezası tarhiyat öncesi uzlaşmanın kapsamı olarak belirlenmiştir. Uzlaşmaya başvurulmasında vergi türleri açısından bir sınırlama öngörülmediğinden dolaylı vergiler için uzlaşmaya başvurulması uzlaşma açısından diğer bir sorundur.9

Hakkında inceleme yapılan kişi incelemenin son tutanağı düzenlenene kadar uzlaşma talebinde bulunabileceği gibi inceleme yapmaya yetkili olanlarca da uzlaşmaya davet edilebilir. Uzlaşmaya davet durumunda Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği madde 9/2 uyarınca on beş gün içerisinde uzlaşma talebinde bulunulmalıdır.