Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukunda Geleneksel Ceza Adaleti Sistemine Alternatif Yöntemler

Alternative Methods to the Traditional Criminal Justice System in Turkish Criminal Law and Criminal Procedure

Ezgi AYGÜN EŞİTLİ

Ceza muhakemesinde soruşturma ve kovuşturma evrelerinde başvurulan alternatif yöntemler; yöntemin hukuki niteliğine ve başvurulduğu evreye göre farklı esaslardan hareketle kurala alternatif olarak kanuni düzenlemeye kavuşturulan, muhakeme süjelerinin muhakeme sürecine etki ve katkısının klasik ceza adaletine nazaran farklı boyutlarda kabulüyle ilerleyen usuller olarak ortaya çıkmışlardır. Çalışmanın amacı ceza ve ceza muhakemesi hukukunda başvurulabilen alternatif yöntemleri temel hatlarıyla ele alarak hukuki niteliklerini tartışmak ve sistematik bir şekilde ortaya koymaktır. Bu kapsamdan hareketle çalışmada, “Soruşturma Evresinde Cumhuriyet Savcısının Başvurabileceği Ceza Davasına Alternatif Yöntemler”, “Kovuşturma Evresinde Mahkeme Tarafından Başvurulabilen Alternatif Çözümler” ve “Hızlandırılmış Muhakeme Usulleri”nin yanı sıra “Onarıcı Adalet” kavramı ve “Uzlaştırma” kurumu temel unsurlarıyla incelenmiştir.

Alternatif Yöntem, Geleneksel Ceza Adaleti Sistemi, Hızlandırılmış Muhakeme, Onarıcı Adalet, Uzlaştırma.

The alternative methods applied in the investigation and prosecution phases in criminal procedure have emerged as procedures that are regulated as an alternative to the rule based on different principles according to the legal nature of the method and the stage in which it is applied, and that proceed with the acceptance of the effect and contribution of the criminal procedure subjects of this criminal procedure in different dimensions compared to classical criminal justice. The aim of the study is to discuss and to reveal the systematic of the legal qualities of the alternative methods applied in criminal law and criminal procedure. Based on this context, “Alternative Methods to the Criminal Case That the Public Prosecutor Can Apply During the Investigation Phase”, “Alternative Resolutions That Can Be Applied by the Court in the Prosecution Phase” and “Accelerated Trial Procedures”, as well as the concept of “Restorative Justice” and the institution of “Victim-Offender Mediation” were examined in the study with their basic elements.

Alternative Method, Traditional Criminal Justice System, Accelerated Trial, Restorative Justice, Victim-Offender Mediation.

Giriş

Yıllar geçtikçe dünyanın artan nüfusuyla paralel olarak suçların işlenme oranlarındaki artış ve gelişen dünya düzeninin yeni suç tipleri ihdas edilmesini gerekli kılması, “kamu davasının mecburiliği” ilkesine dayanan klasik Kıta Avrupası muhakeme usulünün mevcut kaynaklar kapsamında etkin ve gerektiği gibi kullanılmasını güçleştirmiştir.

Aynı sebep, infaz kurumlarında kapasitesinin üzerinde hükümlü bulundurulması ve infaz sürecinin etkin ve verimli bir şekilde kullanılamaması riskini ya da sonucunu doğurmuş, bu koşullar da cezanın önleme işlevini ve ıslah amacını olumsuz etkilemiştir.

Ayrıca artan dava yükü, makul sürede yargılanma hakkının gereğinin yerine getirilmesinin önündeki engellerden biri olarak ortaya çıkmıştır.

Öte yandan çağdaş ceza muhakemesi, geldiği nokta itibariyle daha adil ve etkili bir çözüme ulaşmanın yolunun, her suçun genel mağdurunun “kamu” olduğu göz önünde bulundurulduğunda kamu yararına aykırı olmamak kaydıyla, işlendiği iddia olunan suçta ceza muhakemesi süjelerinin, süreçte daha etkin bir şekilde rol almasıyla ve iradelerine hukuki sonuç bağlanmasıyla mümkün olabileceği üzerinde durmaktadır.

Bu anlamda ceza ve ceza muhakemesi hukukunda geliştirilen alternatif yöntemler, niteliğine göre, bireysel savunma makamı olan şüpheli/sanığın, kamusal savunma makamı olan müdafiin, bireysel iddia makamı olan suçun özel mağdurunun, kamusal iddia makamı olan Cumhuriyet savcısının ve suçun genel mağduru olarak kamunun muhakeme sürecine etki ve katkısının geleneksel ceza adaletine nazaran farklı şekil ve boyutlarda kabulüyle ilerleyen usuller olarak ortaya çıkmışlardır.

Geleneksel cezalandırıcı adalet sisteminde alternatif yöntemlere duyulan ihtiyaç, Kıta Avrupası ceza ve ceza muhakemesi sistemini, kaynağını büyük oranda Anglo-Amerikan hukukundan alan onarıcı adalet uygulamalarına yöneltmiştir. Öte yandan aynı ihtiyaçlar, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının bazı kanuni şartların varlığında ceza davasına alternatif yöntemlerle cezai uyuşmazlığı sonlandırmasının yolunu açarken, kovuşturma evresinde mahkemeye hapis cezasının belirlenmesi usulüne ve hapis cezasına alternatif çözüm yolları sunmuştur. Pek tabi söz konusu alternatif yöntemlerin hukuk sistemimizde geçerliliği, işbirliği sisteminin temel ilkelerini haiz olan Türk ceza muhakemesine uygulanabilirliğine bağlıdır. Anglo-Amerikan ve Kıta Avrupası hukuk sistemleri ve bu sistemlerin hâkim olduğu ulusal hukuklar arasındaki ilkesel bazı farklılıklar alternatif yöntemlerin o adalet sistemlerine uyarlanması sırasında çeşitli farklılıklara neden olmuşsa da bu farklılıklar son tahlilde bu yöntemlerin gelişmesi ve birbirini besleyebilmesi için uygun birer zemin yaratmışlardır.

Çalışmada tartışılan kurumların pek çoğu yukarıda bahsi geçen ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak zaman içerisinde geleneksel ceza adaleti sistemine alternatif olarak ihdas edilmiş olan ve kimi yalnızca maddi ceza hukuku ya da muhakeme hukuku kurumu olmakla birlikte kimi de hem maddi ceza hukukuna hem de ceza muhakemesinin yürüyüşüne etki eden hukuki nitelikleri dolayısıyla karma nitelikli kurum özelliği gösteren alternatif yöntemlerdir. Bu sebeple makalenin ana başlığı “Türk Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukunda Geleneksel Ceza Adaleti Sistemine Alternatif Yöntemler” olarak belirlenmiştir. Öte yandan, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (CGTİHK)’un 110. maddesi gereği infaz aşamasında uygulanan “hafta sonları infaz”, “geceleri infaz” ve “konutta infaz” özel infaz usullerini hapis cezasının infazına alternatif yöntemler olarak kabul etmek mümkünse de1 çalışma kapsamı itibariyle soruşturma ve kovuşturma evresiyle sınırlandırılmış olduğundan söz konusu alternatif yöntemler kapsam dışında bırakılmıştır.

Çalışmada kullanılan “alternatif yöntemler” ifadesi “alternatif uyuşmazlık çözüm yolları” ifadesinden farklılaşmaktadır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarında yapısına uygun düştüğü ölçüde uygulanması imkânı olan “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları (ADR/Alternative Dispute Resolutions)”,2 bir tarafın zarar gördüğü iddiasıyla davacı bir tarafın da zarar veren olarak davalı konumunda olduğu bireysel uyuşmazlıklarda söz konusu olabilirken, ceza muhakemesinde suçla muayyen bir değer veya menfaati ihlal edilen mağdurun ve suç isnadı altında bulunan failin yanı sıra her zaman toplum da -suç kamu düzeninin ihlali olduğundan- suçun genel mağduru konumundadır. O hâlde suçun işlenmesiyle ceza muhakemesinde söz konusu olan taraflar arasındaki ilişki yalnızca suçun özel mağduru ile faili arasında değil, aynı zamanda faille kamu arasında da doğmaktadır. Bu özelliği itibariyle aslında suçun, klasik anlamıyla bir “uyuşmazlık” olarak tanımlanması da güç gözükmektedir.

Çalışmada alternatif yöntemler kavramı, soruşturma ve kovuşturma evresinde başvurulabilecek olup kurala alternatif teşkil eden tüm yöntemleri kapsamına alan bir üst terim olarak kullanılmıştır. Ancak çalışmada birer alternatif yöntem olmakla birlikte diğer alternatif yöntemlerle aralarındaki temel farklar göz önünde bulundurularak onarıcı adalet kavramı farklı alt başlıklar altında incelenerek sistematize edilmiştir.

Şüphesiz makalede incelenen her alt başlık ayrı bir çalışma konusu olabilecek kapsam ve niteliktedir. Ancak çalışma tek bir alternatif yöntemi tüm yönleriyle ele alıp değerlendirmekten ziyade ceza ve ceza muhakemesi hukukunda uygulanagelen başlıca alternatif yöntemleri temel hatlarıyla ele alarak hukuki niteliklerini tartışmak ve sistematik bir şekilde ortaya koymak amacını taşımaktadır. Çalışmada kavramlara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek isteyen okuyucu için gerekli görülen başlıklarda bir literatür taraması yapılmış ve ilgili başlıklar altında kavramlara yapılan dipnotlarla okuyucu, ayrıntılı bilgi için bahsi geçen literatüre yönlendirilmiştir.

Bu kapsamdan hareketle aşağıda öncelikle alternatif yöntemler, hukuki nitelikleri ve konuluş amaçları da göz önünde bulundurularak, temel esasları itibariyle incelenmiştir. Ardından, ceza ve ceza muhakemesi hukukunda mağdurun sürece aktif katılımını gerekli kılmadığından ya da buna imkân vermediğinden onarıcı adalet kavramı içinde değerlendirmek imkânı olmayan alternatif yöntemler; “Soruşturma Evresinde Cumhuriyet Savcısının Başvurabileceği Ceza Davasına Alternatif Yöntemler”, “Kovuşturma Evresinde Mahkeme Tarafından Başvurulabilen Alternatif Çözümler” ve “Hızlandırılmış Muhakeme Usulleri” başlıkları altında kısaca ele alınmış, sonraki başlıklarda ise “onarıcı adalet” kavramı üzerinde durulmuştur.

I. Temel Esasları İtibariyle Geleneksel Ceza Adaleti Sistemine Alternatif Yöntemler

Bir kişi suç işlediğinde, Devletle bu kişi arasında karşılıklı bir hukuki ilişkinin doğduğu kabul edilmektedir. Öğretide, bu ilişkinin, biri diğerinin hukuki alanının zararına hürriyetini kötüye kullanmama ödevinin yükümlüsü olan fail, diğeri ise suçla zarar verilen ve ceza ile korunan hukuki değer veya menfaatin bütünlüğünü isteme hakkının hamili olan kamusal veya özel mağdur olmak üzere bu kişiler arasında kurulan, birbirinin karşıtı iki öznel hukuki durumu içerdiği düşünülmektedir.3

Söz konusu hukuki ilişkinin varlığı her ne kadar Devlet adına soruşturma ve kovuşturma organlarına kanuni usul ve esaslardan hareketle suçu takip etme, yargılama ve nihayet suçun failini cezalandırma yükümlülüğü yüklemekte ise de bu hukuki ilişkinin tarafı olmakla birlikte Devlet, geleneksel ceza adaletinin esaslarına nazaran istisnai özellik göstermesi dolayısıyla kanunla konmak kaydıyla, söz konusu hak üzerinde belirli tasarruflarda bulunabilmektedir.

Zira geleneksel cezalandırıcı adalet anlayışından farklı olarak bugün ceza ve ceza muhakemesi hukukunun geldiği nokta muhakemenin süjelerinin her durumda ceza adaletinin tüm etkisiyle yüzleşmesinin bir zorunluluk olmadığı yönünde şekillenmiştir.

Kaldı ki geleneksel ceza adaletinde dahi ihale tepki niteliğiyle ceza, kişi hürriyetleri üzerindeki etkisi göz önünde bulundurulmak suretiyle insan hakkı temelinde son çare (ultima ratio) olarak uygulanması gereken bir yaptırım türü olarak görülmektedir.4

Öte yandan cezanın amacının suçlunun ıslahı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bazen cezanın kendisi veya çektirilme usulü, bazen de ceza verilene değin yaşanan muhakeme sürecinin fail üzerinde yarattığı etki, onun ıslah amacına zarar verebilmektedir ki aynı etkiler cezanın genel ve özel önleme işlevini de5 olumsuz şekilde etkileyebilmektedir.

Eğer ceza suça ve suçluya uydurulmak suretiyle bireyselleştirildiğinde ihlalle orantılı kabul edilemiyorsa ya da cezanın amacı karşılayamayacağı düşünülüyorsa, alternatif yöntemler adaletin tecellisinde bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Öte yandan bazen ceza kanunu öyle ağır şekilde ihlal edilir ki suçlunun ıslahı ve suç tekerrürü ile genel olarak suçlu davranışın önlenebilmesi ancak geleneksel ceza adaletinin araçlarına başvurmak ve yargılamanın sonunda vicdani kanaatin o yönde oluşması durumunda da hapis cezasına hükmetmek yoluyla sağlanabilir. Bu sebepledir ki genellikle alternatif yöntemlerin kanun koyucu tarafında hafif ya da orta ağırlıkta kabul edilebilecek ihlal durumlarında başvurulabilen yöntemler olarak kanuni düzenlemeye kavuşturulduğu görülmektedir.

Kural olarak alternatif yöntemler, kendine özgü şart ve gerekliliklerinin yerine getirilmesi kaydıyla, hapis cezası söz konusu olmaksızın şüpheli/sanığın geleneksel ceza adaleti sisteminin dışına çıkarılması sonucunu doğuran yöntemler olmaktadır. Şu kadar ki hızlandırılmış muhakeme usullerinin uygulanması durumunda, diğer alternatif yöntemlerden farklı olarak infaz kabiliyetini haiz bir hapis cezasıyla mahkûmiyet hükmünün verilmesi mümkünse de bu usuller, verilen cezada indirim uygulanmasını gerektiren bir hukuki yapıya sahip olduklarından, hapis cezasının kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya şartları varsa hapis cezası ertelenmesine ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine neden olabilmektedirler.6 Hapis cezasının ertelenmesi halinde ise adli sicile işleyen bir mahkûmiyet hükmü söz konusu olmakla birlikte ceza, infaz kurumunda çektirilmemektedir.7

Şüpheli/sanık bakımından belirtilen faydalarının yanı sıra Anayasa Mahkemesi, 01/10/2009 tarihli ve 2006/106 E., 2009/124 K. sayılı kararında8 yargının işleyişinin etkinleştirilmesi amacıyla başvurulan alternatif çözüm yöntemlerinin uyuşmazlıkların daha kısa sürede ve daha az masrafla sonuçlandırılması, gizliliğin korunması ve mahkemelerdeki iş yükünün hafifletilmesi gibi faydalar sağladığına işaret etmiştir.9

Geleneksel ceza adaleti sistemine alternatif yöntemlerin aynı anda uygulanmaları mümkün değildir. Kimi kez kanun koyucu kamu davasının açılmasının ertelenmesine ya da seri muhakeme usulüne tabi suçlarda olduğu gibi10 o alternatif yöntemin uygulanmasını gerektiren bir durumda diğerinin uygulanma imkânının olmadığını kanunda açıkça belirtirken, kimi durumlarda da bu yöntemler arasında bir öncelik sonralık ilişkisi kurabilmektedir ki seri muhakeme ve basit yargılama usulünün uygulanması nedeniyle hükmedilen sonuç ceza üzerinde şartları varsa diğer bazı alternatif yöntemlerin tatbikine imkan tanınması buna örnek gösterilebilir.

Soruşturma evresinde başvurulan alternatif yöntemlerin şartlarının ve gereklerinin yerine getirilmesi durumunda kural olarak kamu davasının açılmasına yer olmadığına dair karar (KYOK) verilir.11 Şu kadar ki seri muhakeme usulünün uygulanması halinde bir mahkûmiyet hükmü kurulmakta ve hızlandırılmış bir muhakeme usulü olmasından doğan bazı farklarının yanı sıra bu yönüyle soruşturma evresinde başvurulan diğer alternatif yöntemlerden ayrılmaktadır.

Kovuşturma evresinde ise başvurulan alternatif yöntemler niteliğine göre, hapis cezasının bir seçenek yaptırıma çevrilmesine, ceza miktarının indirilmesine, hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmemesine ya da devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesiyle birlikte düşme hükmü verilmek suretiyle mahkûmiyet hükmünün hiç doğmamasına yol açan yöntemler olmaktadırlar.

Bu kapsamdan hareketle kurumların hukuki nitelikleri değerlendirildiğinde, gerekçeleri ilgili bölüm başlığı altında görüleceği üzere, kiminin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında olduğu gibi muhakemenin yürüyüşüne etki eden yapısından ötürü bir muhakeme kurumu olduğu, kiminin hapis cezasının ertelenmesinde ya da seçenek yaptırımlara çevrilmesinde olduğu gibi suça veya cezaya etki eden yapısından ötürü maddi ceza hukuku kurumu olduğu, çoğunluğunun ise önödeme ve uzlaştırmada olduğu gibi hem maddi ceza hukukunun hem de muhakeme hukukunun bazı özelliklerini bünyesinde barındırması sebebiyle karma nitelikli kurum özelliği gösterdiği ortaya çıkmaktadır. Ancak hepsi için ortak olan bir nokta vardır ki o da geleneksel ceza adaleti sistemine alternatif olarak getirilmiş yöntemler olma özelliği göstermeleridir.

II. Soruşturma Evresinde Cumhuriyet Savcısının Başvurabileceği Ceza Davasına Alternatif Yöntemler

Cumhuriyet savcısının başvurabileceği kamu davasına alternatif yöntemler olarak, şahsi cezasızlık hâlleri ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gereken hâllerde Cumhuriyet savcısının kamu davasını açmada takdir yetkisini kullanması, kamu davasının açılmasının ertelenmesi, ön ödeme ve uzlaştırma kurumlarını saymak mümkündür.

Kural olarak soruşturma evresi sonunda ve bazı hâllerde kovuşturma evresinde uygulanabilen bir alternatif yöntem olan uzlaştırma, aynı zamanda bir onarıcı adalet örneği teşkil ettiğinden ilgili başlık altında incelenecektir.

Seri muhakeme usulü ise, tıpkı diğer alternatif usullerde olduğu gibi her ne kadar henüz bir iddianame düzenlenmeden ve bir kamu davası açılmadan önce soruşturma evresi sonunda uygulanan bir alternatif yöntem kabul edilebilirse de talepnamede belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak kaydıyla mahkemenin kamu davası açılmadan talepnamenin kabulüyle bir hüküm kuruyor olması, kurumu kendine özgü yapısı içinde, hızlandırılmış muhakeme usulleri arasında incelemeyi gerektirmiştir.

Ceza davasına alternatif yöntemlerin uygulanabilmesi, soruşturma evresinin sonuna gelinmiş, suçun esasına doğrudan etkili delillerin toplanmış ve Cumhuriyet savcısının suçun işlendiğine ilişkin yeterli suç şüphesi seviyesine ulaşmış olmasına bağlıdır.