Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tam Gün Yasası ve Sosyal Devlet İlkesi

H. Atilla GÜNGÖR

Tam Gün Yasası, Hekim, Sosyal Devlet.

Bir süredir gündemi meşgul eden konulardan birisi olan “Tam Gün Yasası” ya da orijinal ismiyle 5947 sayılı "Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 21 Ocak 2010 tarihinde TBMM’de kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanımız tarafından 30 Ocak 2010 tarihinde 27478 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sağlık sistemimize önemli değişiklikler getiren söz konusu düzenlemenin yoğun tartışmalara neden olduğu görülmektedir. Esas itibariyle siyasi bir eksene oturan bu tartışmanın; insan haklarını ve dolayısıyla da anayasa hukukunu ilgilendiren bazı nitelikleri nedeni ile konu hakkında hukuki bir değerlendirme yapabilme imkanını olduğu düşüncesindeyiz.

Yasayı incelediğimizde kabul edilen en önemli değişikliğin; kamuda çalışan hekimlere tam zamanlı çalışma zorunluluğunun getirilmesi olduğunu görmekteyiz. Başka bir ifade ile bir hekimin hem kamuda hem de kamu dışında çalışabilmesi; örneğin devlet hastanesinde çalışırken muayenehane sahibi olabilme hakkı bu yasa ile ortadan kaldırılmaktadır. Muayenehaneciliğin bir gelenek haline dönüştüğü ülkemizde söz konusu radikal değişiklik elbette hem kamuda çalışan hem de muayenehane sahibi olan hekimlerin büyük tepkisine neden olmuştur. Hatta henüz düzenleme yasalaşmadan evvel TTB Merkez Konseyi Başkanının “Bize rağmen bu yasa çıkarılamaz” şeklinde bir beyanatta bulunması konuyla ilgili hassasiyetin boyutunu göstermesi bakımından önemlidir.

Yapılan değerlendirmelerde her ne kadar hükümet bu düzenleme ile sosyal devlet anlayışının gerçekleştirilmesine yönelik bir adım attığını iddia etse bile; “Tam Gün Yasası”nın uygulanabilmesi ve hedeflenen amaçlara ulaşılabilmesi için gerekli alt yapının olmadığı eleştirisi dile getirilmektedir. Bu bağlamda yaklaşık 30 yıl kadar önce bu düzenlemeye benzer bir yasanın hemen 12 Eylül darbesi öncesinde kabul edildiğini fakat çok kısa ömürlü bir uygulamanın ardından darbe yönetimi tarafından düzenlemenin yürürlükten kaldırıldığını da hatırlamamız gerekmektedir.