Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ülkemizdeki 14 Mart Tıp Bayramı Hakkında

Çağatay ÜSTÜN

14 Mart, Tıp Bayramı.

Her yıl kutlanan ülkemize özgü 14 Mart Tıp Bayramı özel bir günü ifade etmektedir. Bu açıdan yaklaşarak bu bayramının geçmişine ilişkin bazı kısa bilgiler vereceğiz.

Bizdeki tıp eğitimini ele aldığımız zaman, Cumhuriyet öncesine ilişkin süreçte Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki yaklaşımlar karşımıza çıkmaktadır. O dönemlere ait arşiv bölgeleri incelendiğinde tabib, cerrah, kehhal (göz hekimi) gibi ifadelerle anılan hekimlik uygulamalarında, bu sanatın uygulayıcılarının usta-çırak sistemine göre yetiştirildiklerine tanık oluyoruz. Osmanlı döneminde görev alan hekimler genel olarak iki gruba ayrılmaktaydı: Devlet hizmetinde çalışanlar ve serbest olarak çalışanlar. Devlet hizmetinde görev alan hekimler de orduda veya sarayda görev alanlar olmak üzere kendi içinde ikiye ayrılırdı. Serbest çalışan hekimler ise çarşı ve pazarlarda seyyar olarak hekimlik yapabiliyor veya genelde bir dükkan (muayenehane) sahibi olup, oradan hizmet verebiliyorlardı.

Hekim yetiştirilebilmesi için Anadolu Selçuklularında benimsenen yaygın yöntem usta-çırak uygulamasının yanında darüşşifa sistemi olarak bilinen diğer bir kavramdı. Bu sistem zaman içinde devam ederek Osmanlı İmparatorluğunda da etkinliğinin sürdürmüş, hatta buna ek olarak tıp medresesi olarak nitelendirilen yeni bir oluşumun da ortaya çıkmasına olanak tanımıştır. Bu yeniliğe verilecek örnek 16’ncı yüzyıldaki Süleymaniye Tıp Medresesidir.