Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Terrorist Propaganda and Freedom of Expression

Barış ERMAN

İncitement, Free Speech, İmminent Danger

Makalede 2005 yılında yürürlüğe giren Terörizmin Önlenmesi Sözleşmesi’nin, AİHM’nin terror propagandasına ilişkin içtihadına etkisi incelenmektedir. Bunun için özellikle Mehdi Zana v. Turkey ve Leroy v. France kararları üzerinde durularak, somut tehlike ölçütünün uygulanması bakımından ne gibi değişikliklerin söz konusu olduğu tartışılmaktadır. Leroy kararında Mahkemenin ifade özgürlüğüne ilişkin yüksek standartlardan vazgeçme yolunda olduğu ve tahrik edici veya şoke edici olsa da düşünce açıklamalarının ve özellikle de sanatsal veya mizahi ifadelerin geniş bir koruma alanında bulunduğu yorumundan uzaklaştığı görülmektedir.

Developments in international and comparative law have shown us that times of crisis force states to limit human rights in order to ensure the security of the people. In addition, ways of interpreting the law tend to become more restrictive and to depart from the values generally accepted as a part of the democratic society. Although we can easily speak of a general movement towards more security and less liberty in the western world, there are sporadic efforts to ensure human rights and civil liberties in order to achieve a balanced position.

The international standard on the criminalization of incitement to violence has been set to the general prohibition of direct incitement and various levels of prohibition of indirect incitement, or promotion of the deeds of terrorist organizations.