Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Yargılama Hukukunda Koruma Önlemlerinin (Tedbirlerinin) Özellikleri ve Koşulları

Features and Conditions of Protective Measures (Precautions) in Criminal Procedure Law

Ali Rıza ÇINAR

Ceza (suç) yargılama hukukunun amacı, daha önce suç olarak yaşandığı ileri sürülen eylemin/olayın doğruluğunu belirlemektir. Ceza yargılaması, soruşturma ve kovuşturma evresi olmak üzere temel iki evreden oluşmaktadır. Yargılamanın en önemli evresi kovuşturma evresidir. Bu evrenin en önemli aşaması da yargılanan kişinin atılı suçu işleyip işlemediğinin/olayın gerçek olup olmadığının belirlendiği duruşma aşamasıdır. Ceza (suç) yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için, yargılamanın en önemli evresi olan kovuşturma evresinin duruşma aşamasında “” gerekmektedir. Ceza (suç) yargılamasında duruşma aşamasında geçmişte yaşanan olayın yeniden yaşatılması ise, olaya/suça ilişkin tüm kanıtların ortadan kaldırılmadan ve karartılmadan oldukları gibi elde edilip korunmalarının sağlanması ve şüphelinin/sanığın hazır bulundurulması ile olanaklıdır. Bu da ancak koruma önlemlerine başvurulması ile güvence altına alınabilir. Koruma önlemlerinin amacı, somut olaya uygun maddi gerçeği ortaya çıkarılabilmek için, olay geçmişte nasıl gerçekleşmişse gerçekleştiği andaki durumunu olabildiğince koruyarak, duruşma ve yargı kurma/hüküm verme dönemlerinde öyle yaşatarak, ceza yargılamasının adil ve kısa sürede sonuçlanmasını sağlamaktır. Aynı zamanda sonuçta verilen hükmün yerine getirilmesini de güvence altına almak koruma önlemlerinin amaçlarındandır. Özetle koruma önlemlerinin genel olarak ortak temel amacı, ceza yargılamasında yargılamanın yapılabilmesi ve ileride verilecek hükmün/cezanın yerine getirilmesidir. İnceleme konumuz, koruma önlemlerinin ortak özellikleri ve koşulları. Bu nedenle her koruma önlemi ayrı ayrı ele alıp incelenmemiştir. Önce koruma önlemi kavramının nasıl tanımlandığı açıklanmıştır. Koruma önlemlerinin görevi/işlevi ve ayrımları (sınıflandırılması) konusunda temel bilgiler verilmiştir. Daha sonra ise, koruma önlemlerinin özellikleri/nitelikleri tek tek ele alınarak ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir. Son olarak koruma önlemlerinin ortak koşulları ayrı ayrı değerlendirilerek açıklanmıştır. Ayrıca bu konudaki ilgili düzenlemeler gözetilerek konuyla ilgili mahkeme kararları hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmamızın sonuç kısmında ise konuyu incelerken ayrıntılı olarak yer verdiğimiz varılan sonuçlar, önerilerle birlikte ana hatlarıyla belirtilmiştir.

Koruma Önlemi, Araç Olma, Geçici Olma, Suç Şüphesi, Haklı Görünüş, Ölçülülük.

The purpose of criminal procedure is to ascertain the validity of a criminal event that is argued to have occurred in the past. Criminal procedure is constituted of two parts, investigation and trial. The most important phase of the procedure is the trial. The most significant part of this phase is the hearing in which the reality of the event - whether the individual has committed the crime - is determined. In order to determine the material truth as the basic purpose of the criminal procedure, “” in the hearing part of the trial phase which is the most important element of the criminal procedure. The re-enactment of the alleged event in the hearing is possible through keeping the accused ready and obtaining all evidence regarding the event by ensuring their protection before it has been distorted or destroyed. This may only be done by the use of protective measures. In that regard, the aim of protective measures is; in order to determine the material truth, to preserve the state of events as they have occurred as much as possible and re-enact them during the hearing and decision, and to ensure that criminal procedure is completed in a fair and prompt manner. In addition, one of the purposes of protective measures is to guarantee the execution of the decision. In sum, the main general common aim of protective measures is the performance of the criminal procedure and the execution of the future decision/punishment. Our subject of evaluation are the common features and conditions of protective measures. Therefore, all protective measures have not been analysed separately in detail. First, how the term protective measure is defined is explained. Basic information on the duty/function of protective measures and their differentiation is given. Afterwards the properties /characteristics of protective measures are evaluated one by one. Finally, the common conditions of protective measures are explained through their separate analysis. Additionally, information on case-law regarding the subject is given in light of relevant regulations. In the conclusion of our work, results that have been set forth in detail in the evaluation of relevant parts are stated accompanied by recommendations.

Protective Measures, Being Means to, Being Temporary, Suspicion of a Crime, Rightful Appearance, Proportionality.

I. KAVRAM

Hukuk bir kavramlar bilimidir. Bundan ötürü, hukuk dili, kavramlar dilidir.1 Hukukta kullanılan kavramlar çok önemlidir. Bu nedenle kavramın hem içeriğini hem de sınırlarını bilmek gerekir. Dolayısıyla yanlışlardan kaçınmak için hukuk diline çok özen göstermek gerekmektedir. Başka bir deyişle hukukun iç dili, özellikle kavramlar konusunda çok titiz ve duyarlı olunmalıdır.

Ceza Yargılama Yasası’nda (CYY) yer alan “koruma önlem”lerine (koruma tedbirlerine) tehlikeden korunmak için başvurulmaktadır. Bu nedenle “koruyucu önlem” ya da yasadaki diliyle “koruma önlem”leri kavramının anlaşılması bakımından “tehlike” sözcüğü ne anlama gelmektedir, önce bunu açıklamakta yarar bulunmaktadır.

“Tehlike” sözcüğü, Arapçadan dilimize geçmiştir. “Tehlike”, “büyük zarar ya da yok olmaya yol açabilecek, gerçekleşme olasılığı bulunan, ancak istenmeyen sakıncalı durum, muhatara” olarak açıklanmaktadır. Arapça “muhatara” ise korku verici durum, zarar, ziyan anlamlarına gelmektedir.2

Görülüyor ki “tehlike” ve “muhatara” sözcükleri, hem geçmişte doğan sonucu (zarar, ziyan) ve hem de gelecekte doğabilecek sonucu (zarar, ziyan) açıklamaktadır.

Tehlikelilik durumuna ve bunlara karşı gelebilmek için iki tür “önlem”e başvurmak gerekecektir: Zararın doğmasından önce ortaya çıkan olası ve uzak tehlikeyi önlemek için “önleyici önlem”; yakın tehlikeden korunmak için birçok hukuk dalında başvurulan “koruyucu önlem” ya da Ceza Yargılama Yasası’nın diliyle “koruma önlem”leri3 (m. 90-140).

Suç işlenmeden önce ortaya çıkan olası ve uzak tehlikeyi önlemek için kolluğun aldığı önlemler, “önleme önlemi”dir. Çünkü suç işlenmeden önce, suçun işlenmesinin önlenmesi kolluğun görevidir. Bu nedenle gelecekteki olası tehlikeleri önlemek için (PVSY, m. 2/1, Ek m. 7) kolluğun bilgi edinme, bilgileri saklama ve daha sonra da çözümleme yetkileri bulunmaktadır. Daha doğrusu devlet örgütleri/kolluk güçleri yasadaki bu yetkileri kapsamında suçları önlemek için sürekli “ön alan” araştırmalar yaparlar.4

Ceza yargılama sürecinde, yakın tehlike nedeniyle tehlikeden korunmak için gecikmeden önlem alınması zorunluluğunda başvurulan önlem “koruma önlemleri”dir. Başka bir anlatımla olayın gerçekleştiği andaki durumunu olabildiğince koruyarak hüküm verme sırasında/duruşmada aynen yaşatmak ve kurulan hükmün de yerine getirilebilmesi için başvurulan araç “koruma önlemi”dir.

Böylece, ceza yargılamasında yargılamanın yapılabilmesi ya da ileride verilecek hükmün/cezanın yerine getirilmesi amacıyla bazı önlemlere başvurulması zorunludur.

Özetle, ceza yargılamasını gereği gibi gerçekleştirerek, somut olaya uygun maddi gerçeğe ulaşabilmek için, yargılama sürecini olası ve katlanılamaz gecikme tehlikelerinden korumak, yargılama sonucunda verilen hükmün infazını sağlamak amacıyla ceza yargılaması sürecinde (soruşturma ve kovuşturma evrelerinde) gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda, geçici olarak başvurulan ve hükümden önce bazı temel hak ve özgürlükleri sınırlandıran önlemlere “koruma önlemleri” denir.5

Görülüyor ki, koruma önlemlerinin temel amaçlarından biri, ceza yargılaması sürecinde şüphelinin/sanığın hazır bulunmasının sağlanması, kanıtların ortadan kaldırılmasının ya da karartılmamasının önlenmesi suretiyle, yargılamanın sağlıklı yapılabilmesini güvenceye bağlamaktır. Ayrıca diğer amacı ise ileride kurulacak yargının (hükmün) yerine getirilmesini güvence altına almaktır.

Türk öğretisinde koruma önlemleri (tedbirleri) terimi konusunda bir birlik yoktur. Öğretide, usul tedbirleri,6ihtiyati tedbir,7emniyet tedbiri,8zorlayıcı tedbir,9temel hak müdahaleleri,10koruma tedbiri,11ceza yargılama önlemi12 ve koruma önlemi13 terimlerinin kullanıldığı görülmektedir.

Koruma önlemlerinin (tedbirleri), temel hak ve özgürlükleri sınırlandırıcı nitelikte oldukları için yasayla düzenlenmeleri zorunludur. Bu nedenle Ceza Yargılama Yasası’nın Dördüncü Kısmı’nın başlığı “Koruma Tedbirleri”dir. Bu kısımda şu koruma önlemlerine (tedbirlerine) yer verilmiştir: Yakalama ve gözaltı, tutuklama, adli kontrol, arama ve elkoyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme (CYY m. 90-140). İnternet ortamında yapılan yayınlara erişimin engellenmesi ve tanık koruma tedbirleri ise özel yasalarda düzenlenen koruma tedbirleridir.14

Biz bu çalışmamızda, kurumu daha iyi açıklaması ve Türkçe olması nedeniyle “koruma önlemleri” terimini kullanacağız.

İnceleme konumuz, koruma önlemlerinin ortak özellikleri ve koşulları. Bu nedenle her koruma önlemi ayrı ayrı ele alınıp incelenmemiştir. Önce koruma önlemi kavramının nasıl tanımlandığı açıklanmıştır. Koruma önlemlerinin görevi/işlevi ve ayrımları (sınıflandırılması) konusunda temel bilgiler verilmiştir. Daha sonra, koruma önlemlerinin özellikleri/nitelikleri tek tek ele alınarak ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir. Son olarak ise koruma önlemlerinin ortak koşulları, ayrı ayrı değerlendirilerek açıklanmıştır. Ayrıca bu konudaki ilgili düzenlemeler gözetilerek konuyla ilgili mahkeme kararları hakkında bilgi verilmiştir.

Çalışmamızın sonuç kısmında ise konuyu incelerken ayrıntılı olarak yer verdiğimiz varılan sonuçlar, önerilerle birlikte ana hatlarıyla belirtilmiştir.

II. KORUMA ÖNLEMLERİNİN GÖREVİ/İŞLEVİ VE AYRIMLARI (SINIFLANDIRILMASI)

Ceza (suç) yargılamasının temel amacı, işlenmiş olan eylemle ilgili maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır, maddi gerçeğe ulaşmaktır. Burada söz konusu olan biçimsel gerçek değil, gerçeğin kendisi olan maddi gerçektir. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması konusunda yapılacak araştırma ve soruşturma ise sınırsız değildir. Eylemle/olayla ilgili maddi gerçek, hukuka uygun yöntemlere göre yapılan araştırma ve soruşturma sonucu elde edilen kanıtlara dayanılarak ortaya çıkarılmalıdır. Kanıt elde edilirken kişisel ve toplumsal değerlerin korunması zorunludur.15

Görülüyor ki ceza yargılamasında temel amaç, hem suçluların cezalandırılması hem de suçsuzun korunmasıdır. Bu nedenle ceza yargılaması, kişi özgürlüğünü yakından ilgilendiren bir konudur. Ceza yargılamasında bir kimsenin eyleminin suç olup olmadığı araştırılırken, ancak soruşturma ve kovuşturmanın yasalara, yargılama kurallarına, özellikle de adil yargılanma hakkına uygun yürütülmesi sonucunda verilen bir karar hukuka uygun olur.

Dürüst ve adalete uygun yargıla(n)ma insan haklarının en önemlilerinden biridir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde yer alan “adil ve dürüst yargıla(n)ma hakkı ve yükümlülüğü ilkesi” Anayasamıza da eklenmiştir (m. 36).16 Adil yargıla(n)ma, ceza yargılama hukukunun temel ilkelerinden biridir. Ceza yargılamasının amacına ulaşabilmesi için de yargılama hukukuna ilişkin kuralların tam olarak uygulanması zorunludur.

Ceza (suç) yargılama hukukunun amacı, daha önce suç olarak yaşandığı ileri sürülen eylemin/olayın doğruluğunu belirlemektir. Ceza yargılama yasaları ise, işlenmiş/gerçekleşmiş eylemlerin, suçların nasıl yargılanacaklarını düzenler.

Ceza yargılaması, soruşturma ve kovuşturma evresi olmak üzere temel iki evreden oluşmaktadır. Yargılamanın en önemli evresi kovuşturma evresidir. Bu evrenin en önemli aşaması da yargılanan kişinin atılı suçu işleyip işlemediğinin/olayın gerçek olup olmadığının belirlendiği duruşma aşamasıdır. Öğretide, öğrenme yargılaması denen duruşma/tartışma aşamasında, kararı verecek olan yargıçların yanı sıra Cumhuriyet savcısı, katılan ve sanığın da etkin biçimde katılmasıyla, “geçmişteki, yaşandığı ileri sürülen olayın, tüm kanıtlarla yeniden yaşatılması suretiyle” olayın gerçek olup olmadığı kanıtlanmaktadır.17

Görülüyor ki, ceza (suç) yargılamasının temel amacı, olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için, yargılamanın en önemli evresi olan kovuşturma evresinin duruşma aşamasında “geçmişteki yaşandığı ileri sürülen olayın, tüm kanıtlarla yeniden yaşatılması” gerekmektedir. Ceza (suç) yargılamasında duruşma aşamasında geçmişte yaşanan olayın yeniden yaşatılması ise, olaya/suça ilişkin tüm kanıtların ortadan kaldırılmadan ve karartılmadan oldukları gibi elde edilip korunmalarının sağlanması ve şüphelinin/sanığın hazır bulundurulması ile olanaklıdır.18 Bu da ancak koruma önlemlerine başvurulması ile güvence altına alınabilir.

Böylece koruma önlemlerinin amacı, somut olaya uygun maddi gerçeği ortaya çıkarabilmek için, olay geçmişte nasıl gerçekleşmişse gerçekleştiği andaki durumunu olabildiğince koruyarak, duruşma ve yargı kurma/hüküm verme dönemlerinde öyle yaşatarak, ceza yargılamasının adil ve kısa sürede sonuçlanmasını sağlamaktır.19 Aynı zamanda sonuçta verilen hükmün yerine getirilmesini de güvence altına almak koruma önlemlerinin amaçlarındandır.

Başka bir anlatımla, koruma önlemlerinin genel olarak ortak temel amacı, ceza yargılamasında yargılamanın yapılabilmesi ve ileride verilecek hükmün/cezanın yerine getirilmesidir.

Genel olarak ortak amaçlarını açıkladıktan sonra, koruma önlemlerinin, yöneldikleri değerler, amaç ve uygulandıkları kişiler açısından da ayrımları/sınıflandırılmaları yapılabilir.20

Koruma önlemleri yöneldikleri değerler açısından, özgürlüğe, vücut bütünlüğüne ve zilyetliğe yönelik olabilir. Sözgelimi, yöneldikleri değerler açısından tutuklama ve yakalama koruma önlemleri özgürlüğe yöneliktir. Yine yöneldikleri değerler açısında baktığımızda, üst araması vücuda ve özel yaşama; arama, konut dokunulmazlığına; elkoyma ise zilyetliğe yönelik/karşı olan koruma önlemleridir.

Koruma önlemleri amaç açısından, sanığın yargılamada hazır bulunmasını güvence altına almaya, kanıtları (delilleri) korumaya ya da kurulan yargının/hükmün yerine getirilmesini sağlamaya yönelik olabilir. Örneğin, tutuklama ve yakalama, bu amaçların tümünü içeren koruma önlemleridir.

Koruma önlemleri uygulandıkları kişiler açısından ise şüpheliye, sanığa ya da üçüncü kişilere yönelik olabilir. Örneğin, telekomünikasyonun denetimi, tutuklama, yakalama, arama, el koyma kural olarak şüpheli ya da sanığa; bazı durumlarda el koyma ve arama üçüncü kişilere, yakınlarına yönelik olabilmektedir. Koruma programı ise, tanığa ve yakınlarına yönelik koruma önlemleridir.21