Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

2012 Yılında Alman Ceza Hukukunda 
öne Çıkan Yargı Kararları

Hans KUDLICH 


Ceza Hukuku Dergisi’nin bir yılı aşkın bir süredir yürüttüğü ve “yaşayan ceza hukukunun” nabzını tutma iddiası taşıyan projesi “Akademik Bakış” bu sayıda 2012 yılında Alman Ceza Hukuku uygulamasında öne çıkan üç önemli kararı sizlerle buluşturuyor.

Bu kararlardan birincisi yakın zamanda Almanya’da yaşanan en trajik vakalardan olan “Winnenden Cinneti”ne ilişkin olarak Federal Yüksek Mahkeme’nin verdiği karardır. Bu kararın önemi ise sadece olayın Alman toplumunda yarattığı etkiyle sınırlı olmayıp çok temel bir suç genel teorisi tartışmasına yer vermesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü kararda kasten işlenen sonraki fiillerin, taksirle işlenen önceki fiillerin cezalandırılmasını engelleyip engellemediği sorunu “isnad edilebilirlik” ve “rücu yasağı” çerçevesinde tartışılmaktadır. Bu tartışma yapılırken aynı zamanda taksirin ve taksir bağlamında “öngörülebilirliğin” ispatı hususlarında Federal Yüksek Mahkeme’nin son derece önemli tespitlerine rastlamak mümkündür.

İnceleme konusu yapılan ikinci karar ise bir Federal Yüksek Mahkeme kararı değil Köln Eyalet Mahkemesi kararıdır. Aslında bu karar geçen sene üzerinde en çok tartışılan kararlar arasında yer almaktadır. Gerek Almanya’da gerekse uluslararası çevrelerde “Sünnet Kararı” olarak da bilinen ve Müslüman bir doktor tarafından 4 yaşındaki bir erkek çocuğuna velisinin rızası doğrultusunda uygulanan sünnetin kasten yaralama suçunu oluşturduğu iddiasıyla açılan kamu davası neticesinde verilen karar, sadece bir karar olmanın ötesinde Alman yasakoyucu pratiğinde pek fazla rastlanmayan bir hızla yeni bir yasal düzenlemeye de kaynaklık teşkil etmiştir.